Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Bugün kan tesliminde drone teknolojisinin veya kan güvenliği teknolojisinde blockchain'in (blok zincir teknolojisi) nasıl kullanılacağıyla ilgili Ar-Ge yapıyoruz. Bütçe ayırdık. Türkiye'deki belki en güncel ve en yaygın kurumsal otomasyon sistemimizi devreye aldık" dedi.
Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Kiriş Mahallesi'ndeki otelde Türk Kızılayı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Alman Kızılhaçı, Hollanda Kan Kuruluşu Sanquin, Avrupa Kan Kuruluşları Denetleme Sistemleri ve Uluslararası HemovijilansSurveyans Ağı ve bu alanda çalışan akademisyenlerin bilimsel katkılarıyla düzenlenen, 20'si yabancı akademisyen 500 kişinin katıldığı 1'inci Uluslararası Kan Güvenliği ve Hemovijilans Kongresi başladı.Kongrenin açılış konuşmasını yapan Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Bugün yaklaşık 500 hekimimiz, 1000 flebotomistimiz (laboratuvar teknikeri), 3 bin 500 Kızılay çalışanımız, 18 bölgede, 68 kan bağış merkezinde ve Türkiye'nin 300 noktasında her gün 9 bin ünite kan toplamak için çırpınıyor. Bunu Türkiye'nin 4 referans laboratuvarında kan testleriyle kontrol ediyor ve sürecin yaklaşık 1319 hastane paydaşına her gün her şartta, Muş’ta 3 metre kar varken de Sur’da hendeklerdeki çatışmalar yaşanırken de veya Mehmetçik Tel Abyad’da, Resulayn’da ihtiyaç duyduğu anda da Kızılaycılar bu görevi 7/24 yerine getirmek için çalışıyor" dedi.
'BU MİLLETİMİZİN BAŞARISIDIR'
Geçmişte insanların sadece tanıdıklarına kan verdiğini, bugün ise hiç tanımadıkları insanlar için bağışta bulunduklarını kaydeden Dr. Kerem Kınık, bunun toplumsal dayanışmanın başka bir boyutu olduğunu aktardı. Günümüzde yıllık yaklaşık 30 milyon insana yardım ulaştıran, dünyanın 50’yi aşkın ülkesinde faaliyet gösteren bir Kızılay’dan söz ettiklerini anlatan Dr. Kerem Kınık, "Bu milletimizin başarısıdır. Milletimizin himmetidir. Devletimizin açtığı yolla, verdiği destekle, ortaya koyduğu vizyonla, milletimizin ortaya koyduğu bu desteğin buluşmasının bir neticesidir" dedi.
DENEYİMLER, GLOBAL DEĞERE DÖNÜŞÜYOR
Kongreye katılanlar arasında özel sektör, uygulayıcılar, kanun koyucular, akademisyenler, araştırmacılar, kanı toplayanlar, bağışçılar ve faydalanıcıların yer aldığını vurgulayan Dr. Kerem Kınık, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu perspektifle baktığımızda işin üstüne eğilmek gereken çok boyutu var. Bugün bağışçının sosyolojisini, psikolojisini araştırmamız gerekiyor. Bugün meteorolojik durumla, ekonomik durumla bağış eğilimlerinin ilişkisini araştırmamız gerekiyor. Bugünü tespit etmek yetmez. Geleceği nasıl tahmin edeceğiz, gelecekteki riskleri nasıl indireceğiz, nasıl bir operasyonel kapasiteye kavuşacağız, bunları ortaya koymamız gerekiyor. Kimle, sizlerle birlikte. Bugün kan tesliminde drone teknolojisinin veya kan güvenliği teknolojisinde blockchain’in (blok zincir teknolojisi) nasıl kullanılacağıyla ilgili Ar-Ge yapıyoruz. Bütçe ayırdık. Türkiye’deki belki en güncel ve en yaygın kurumsal otomasyon sistemimizi devreye aldık. Bunun en önemli boyutunu bu alanın dünyadaki üç büyüğünden bir tanesiyle birlikte geliştireceğiz. Sadece bizim için değil, kan bankacılığı sistemini ve hemovijilans sistemini Türkiye’deki modelle geliştirerek, bütün dünyaya, globale çıkartacak bu otomasyon sistemini, IT şirketi. Dolayısıyla deneyimlerimizi aynı şekilde global bir değere dönüştürmeye gayret ediyoruz. Bunların tümü için akademik çalışmaya, izlenebilir sistemler oluşturmaya, kendi kendine öğrenen, kendi kendini geliştiren sistemler kurmaya mecburuz."
DHA
Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Kiriş Mahallesi'ndeki otelde Türk Kızılayı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Alman Kızılhaçı, Hollanda Kan Kuruluşu Sanquin, Avrupa Kan Kuruluşları Denetleme Sistemleri ve Uluslararası HemovijilansSurveyans Ağı ve bu alanda çalışan akademisyenlerin bilimsel katkılarıyla düzenlenen, 20'si yabancı akademisyen 500 kişinin katıldığı 1'inci Uluslararası Kan Güvenliği ve Hemovijilans Kongresi başladı.Kongrenin açılış konuşmasını yapan Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, "Bugün yaklaşık 500 hekimimiz, 1000 flebotomistimiz (laboratuvar teknikeri), 3 bin 500 Kızılay çalışanımız, 18 bölgede, 68 kan bağış merkezinde ve Türkiye'nin 300 noktasında her gün 9 bin ünite kan toplamak için çırpınıyor. Bunu Türkiye'nin 4 referans laboratuvarında kan testleriyle kontrol ediyor ve sürecin yaklaşık 1319 hastane paydaşına her gün her şartta, Muş’ta 3 metre kar varken de Sur’da hendeklerdeki çatışmalar yaşanırken de veya Mehmetçik Tel Abyad’da, Resulayn’da ihtiyaç duyduğu anda da Kızılaycılar bu görevi 7/24 yerine getirmek için çalışıyor" dedi.
'BU MİLLETİMİZİN BAŞARISIDIR'
Geçmişte insanların sadece tanıdıklarına kan verdiğini, bugün ise hiç tanımadıkları insanlar için bağışta bulunduklarını kaydeden Dr. Kerem Kınık, bunun toplumsal dayanışmanın başka bir boyutu olduğunu aktardı. Günümüzde yıllık yaklaşık 30 milyon insana yardım ulaştıran, dünyanın 50’yi aşkın ülkesinde faaliyet gösteren bir Kızılay’dan söz ettiklerini anlatan Dr. Kerem Kınık, "Bu milletimizin başarısıdır. Milletimizin himmetidir. Devletimizin açtığı yolla, verdiği destekle, ortaya koyduğu vizyonla, milletimizin ortaya koyduğu bu desteğin buluşmasının bir neticesidir" dedi.
DENEYİMLER, GLOBAL DEĞERE DÖNÜŞÜYOR
Kongreye katılanlar arasında özel sektör, uygulayıcılar, kanun koyucular, akademisyenler, araştırmacılar, kanı toplayanlar, bağışçılar ve faydalanıcıların yer aldığını vurgulayan Dr. Kerem Kınık, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu perspektifle baktığımızda işin üstüne eğilmek gereken çok boyutu var. Bugün bağışçının sosyolojisini, psikolojisini araştırmamız gerekiyor. Bugün meteorolojik durumla, ekonomik durumla bağış eğilimlerinin ilişkisini araştırmamız gerekiyor. Bugünü tespit etmek yetmez. Geleceği nasıl tahmin edeceğiz, gelecekteki riskleri nasıl indireceğiz, nasıl bir operasyonel kapasiteye kavuşacağız, bunları ortaya koymamız gerekiyor. Kimle, sizlerle birlikte. Bugün kan tesliminde drone teknolojisinin veya kan güvenliği teknolojisinde blockchain’in (blok zincir teknolojisi) nasıl kullanılacağıyla ilgili Ar-Ge yapıyoruz. Bütçe ayırdık. Türkiye’deki belki en güncel ve en yaygın kurumsal otomasyon sistemimizi devreye aldık. Bunun en önemli boyutunu bu alanın dünyadaki üç büyüğünden bir tanesiyle birlikte geliştireceğiz. Sadece bizim için değil, kan bankacılığı sistemini ve hemovijilans sistemini Türkiye’deki modelle geliştirerek, bütün dünyaya, globale çıkartacak bu otomasyon sistemini, IT şirketi. Dolayısıyla deneyimlerimizi aynı şekilde global bir değere dönüştürmeye gayret ediyoruz. Bunların tümü için akademik çalışmaya, izlenebilir sistemler oluşturmaya, kendi kendine öğrenen, kendi kendini geliştiren sistemler kurmaya mecburuz."
DHA