Medstar Kanser Merkezi, Kanserle Savaş misyonu doğrultusunda toplumu bilgilendirmek amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle düzenlediği Kanser Okulu'nun ilk dersi Atatürk Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Toplumun kanser konusunda doğru bilgiye ulaşmasının kolaylaştırılması, çıkar amaçlı oluşturulmaya çalışılan toplumsal kanser korkusunun azaltılması, kanserin önlenebilir bir hastalık olduğu algısının pekiştirilmesi ve kanserde erken tanı için farkındalık oluşturulmasının amaçlandığı Kanser Okulu'nun ilk dersinde "Kanserde Yenilikçi Tedaviler" ele alındı. Moderatörlüğünü Memorial Sağlık Grubu Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof.Dr. Mustafa Özdoğan’ın yürüttüğü programda, Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, Medstar Kanser Merkezi Radyoloji ve Nükleer Tıp Uzmanı Prof.Dr. Akın Yıldız ile Medstar Kanser Merkezi Radyoloji ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof.Dr. Saim Yılmaz sunum yaptı.
200 ÇEŞİT KANSER VAR
Programın açılışında konuşan Prof.Dr. Mustafa Özdoğan, toplumdaki kanser hastalığının ölümle eş değer tutulduğuna değinerek, bu yaklaşımın çok yanlış olduğuna vurgu yaptı. 200 çeşit kanser olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özdoğan, tek bir hastalıkla karşı karşıya olmadıklarını söyledi. Toplumda kanserin çaresi yokmuş gibi yanlış bir algı olduğunu aktaran Prof.Dr. Özdoğan, "Ama birçok kanser türünde yaşam kurtarıcı çözümler var. Çok az bir kısmında zorlanıyoruz. İnşallah onu da çözmede önümüzdeki yıllarda ciddi yol katedeceğiz" dedi.
KANSERDEN KORUNABİLİRİZ
Türkiye’de yıllık 160-200 bin arası kanser olgusunun ortaya çıktığına değinen Prof.Dr.Mustafa Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Antalya aldığı göç nedeniyle yıllık 4 bin kişi kliniklere kanser tedavisi için başvuruyor. Bu çok ciddi bir yüktür. Kanserden korunabiliriz. Bilinçli bir toplum oluşturabilirsek 70 bin kanseri kliniklere almadan yok edebiliriz. Sigarayı ortadan kaldırarak kansere bağlı ölümlerin 3'te 1’ini yok edebiliriz. Sağlıklı beslenme, obeziteden korunma, eğer bunlara dikkat edersek bir 3'te 1‘lik kısmı daha yok edebiliriz. Artık birçok kanser erkenden tespit edilip, tedavi edilebiliyor. Birçok hastanede doktorlarımız donanımlı. 10 yıl önce kanser, ölüm demekti. Ancak sağlıklı beslenme ve sigara kullanmama ile kanseri yok edebiliriz."
TOPLUMSAL BİR OLGU
Kanserle yıllar içerisinde nasıl başa çıkılacağı hakkında daha çok bilgi sahibi olduklarının altını çizen Prof. Dr. Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıllar içinde kanseri öğrendikçe nasıl başa çıkacağımızı da öğreniyoruz. Kanser kliniklerde tedavi ederek bitirdiğimiz bir hastalık olgusu değil, kanser toplumsal bir olgu. Bizlerin görevi kliniklerimizden çıkarak bu hastalığı anlatmak toplumdaki korkuyu yok etmek ve bu hastalıkla nasıl mücadele ederiz stratejisi oluşturmaktır. Görüntü ile hücreyi tanımlayabiliyoruz. Öyle maddelerle görüntüleme yapıyoruz ki hangisi, nerede, ne şekilde yayılmış, kanseri görebiliyoruz. Hatta 1 kişi de birden çok kanseri görüp tedavi edebiliyoruz. Meme kanserindeki hastaların memeleri alınır ve kişilerin ciddi bir travma ve kimlik kaybına uğrardı. Artık belli bir aşamayı aşmış hastalıklarda bile çok iyi uygulamalarla hastaların yaşamlarını kurtarabiliyoruz. Sadece yaşam değil kozmetik görüntü ve psikolojilerini de kurtarabilmekteyiz. Kanser ilaçları arttıkça ölen sayısı azalıyor. Kök hücre naklinde devrim yapıldı. 1970’lerde yüzde 30 olan lösemide hayatta kalma oranı 2040’larda yüzde 100 olacak. Yani 10-15 yıl sonra ülkemizde de lösemiyi tedavi edebiliyor olacağız. Hastaların saçını doğurganlığını koruyabileceğiz."
PROJELERE DESTEĞİZ
Programa katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de, kanser gibi toplumu huzursuz edici bir hastalığın tedavisinde önemli gelişmelerin yaşandığına işaret etti. Kanserden korunma ve tedavisinde en büyük sorumluluğun bireyin kendisine düştüğünün altını çizen Başkan Türel, artık hastalığın üçte birinin önlenebildiği bir döneme girildiğini kaydetti. Gündelik hayatta alınabilecek kolay önlemlerle bu hastalığa yakalanma risklerinin azaltılabileceğini ifade eden Başkan Türel, şunları söyledi: "Zaman zaman iş, aile yoğunluğunun içinde kendimize zaman ayırmakta güçlük çekiyoruz. Bu zamanı ayıramadığımızda, iş işten geçtiği zaman son pişmanlık fayda etmiyor. O nedenle bu gibi toplantıların, topluma ulaştırılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum." Belediyecilik hizmetlerinin asli görevleri olduğunu dile getiren Başkan Türel, sözlerine şöyle devam etti: "İnsana verdiğimiz değer bu gibi çalışmalarla ortaya çıkıyor. Biz belediye olarak bu ve benzeri projelere her zaman hazırız. Türkiye’de 200 bin kişi Antalya’da 4 bin kişi bu hastalıkla mücadele ediyor. Bu hastalık hepimizi psikolojik olarak da huzursuzluğa sevk edebilir. Hastalığın üçte birini kendi tasarruflarımızla önleyebilme imkanımız varken, şimdi teknolojinin ve Türk hekimlerinin kanserin çaresiz bir hastalık değil, çareli bir hastalık haline dönüşüyor olması bizim bu ve benzeri programları hızlı şekilde yapmamızı gerektiriyor. Antalya’nın bütününü kucaklayan sosyal projeleri önümüzdeki süreçte de güçlendirerek devam edeceğiz.”
TEK TEDAVİSİ CERRAHİ DEĞİL
Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölümü Başkanı Prof.Dr. Alihan Gürkan, cerrahide yenilikçi tedaviler hakkında bilgi verdi. Kanser cerrahının kanseri herkesten fazla bilip en çok bu işle uğraşması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanserin tek tedavisi cerrahi mıdır? Hayır. Belki bundan 10-15 sene sonra birçok kanser türünü ameliyat bile etmeyeceğiz. Mesela kalın bağırsak kanseri. 1700’lerden beri kanser cerrahisi gelişmekte. Burada en önemli nokta ABD’de kalın bağırsak kanser tedavisinde ayrı bir birim olmasıdır. Orada tedavi 1930’larda başlıyor ve belki de tıbbın
200 ÇEŞİT KANSER VAR
Programın açılışında konuşan Prof.Dr. Mustafa Özdoğan, toplumdaki kanser hastalığının ölümle eş değer tutulduğuna değinerek, bu yaklaşımın çok yanlış olduğuna vurgu yaptı. 200 çeşit kanser olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özdoğan, tek bir hastalıkla karşı karşıya olmadıklarını söyledi. Toplumda kanserin çaresi yokmuş gibi yanlış bir algı olduğunu aktaran Prof.Dr. Özdoğan, "Ama birçok kanser türünde yaşam kurtarıcı çözümler var. Çok az bir kısmında zorlanıyoruz. İnşallah onu da çözmede önümüzdeki yıllarda ciddi yol katedeceğiz" dedi.
KANSERDEN KORUNABİLİRİZ
Türkiye’de yıllık 160-200 bin arası kanser olgusunun ortaya çıktığına değinen Prof.Dr.Mustafa Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Antalya aldığı göç nedeniyle yıllık 4 bin kişi kliniklere kanser tedavisi için başvuruyor. Bu çok ciddi bir yüktür. Kanserden korunabiliriz. Bilinçli bir toplum oluşturabilirsek 70 bin kanseri kliniklere almadan yok edebiliriz. Sigarayı ortadan kaldırarak kansere bağlı ölümlerin 3'te 1’ini yok edebiliriz. Sağlıklı beslenme, obeziteden korunma, eğer bunlara dikkat edersek bir 3'te 1‘lik kısmı daha yok edebiliriz. Artık birçok kanser erkenden tespit edilip, tedavi edilebiliyor. Birçok hastanede doktorlarımız donanımlı. 10 yıl önce kanser, ölüm demekti. Ancak sağlıklı beslenme ve sigara kullanmama ile kanseri yok edebiliriz."
TOPLUMSAL BİR OLGU
Kanserle yıllar içerisinde nasıl başa çıkılacağı hakkında daha çok bilgi sahibi olduklarının altını çizen Prof. Dr. Özdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıllar içinde kanseri öğrendikçe nasıl başa çıkacağımızı da öğreniyoruz. Kanser kliniklerde tedavi ederek bitirdiğimiz bir hastalık olgusu değil, kanser toplumsal bir olgu. Bizlerin görevi kliniklerimizden çıkarak bu hastalığı anlatmak toplumdaki korkuyu yok etmek ve bu hastalıkla nasıl mücadele ederiz stratejisi oluşturmaktır. Görüntü ile hücreyi tanımlayabiliyoruz. Öyle maddelerle görüntüleme yapıyoruz ki hangisi, nerede, ne şekilde yayılmış, kanseri görebiliyoruz. Hatta 1 kişi de birden çok kanseri görüp tedavi edebiliyoruz. Meme kanserindeki hastaların memeleri alınır ve kişilerin ciddi bir travma ve kimlik kaybına uğrardı. Artık belli bir aşamayı aşmış hastalıklarda bile çok iyi uygulamalarla hastaların yaşamlarını kurtarabiliyoruz. Sadece yaşam değil kozmetik görüntü ve psikolojilerini de kurtarabilmekteyiz. Kanser ilaçları arttıkça ölen sayısı azalıyor. Kök hücre naklinde devrim yapıldı. 1970’lerde yüzde 30 olan lösemide hayatta kalma oranı 2040’larda yüzde 100 olacak. Yani 10-15 yıl sonra ülkemizde de lösemiyi tedavi edebiliyor olacağız. Hastaların saçını doğurganlığını koruyabileceğiz."
PROJELERE DESTEĞİZ
Programa katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de, kanser gibi toplumu huzursuz edici bir hastalığın tedavisinde önemli gelişmelerin yaşandığına işaret etti. Kanserden korunma ve tedavisinde en büyük sorumluluğun bireyin kendisine düştüğünün altını çizen Başkan Türel, artık hastalığın üçte birinin önlenebildiği bir döneme girildiğini kaydetti. Gündelik hayatta alınabilecek kolay önlemlerle bu hastalığa yakalanma risklerinin azaltılabileceğini ifade eden Başkan Türel, şunları söyledi: "Zaman zaman iş, aile yoğunluğunun içinde kendimize zaman ayırmakta güçlük çekiyoruz. Bu zamanı ayıramadığımızda, iş işten geçtiği zaman son pişmanlık fayda etmiyor. O nedenle bu gibi toplantıların, topluma ulaştırılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum." Belediyecilik hizmetlerinin asli görevleri olduğunu dile getiren Başkan Türel, sözlerine şöyle devam etti: "İnsana verdiğimiz değer bu gibi çalışmalarla ortaya çıkıyor. Biz belediye olarak bu ve benzeri projelere her zaman hazırız. Türkiye’de 200 bin kişi Antalya’da 4 bin kişi bu hastalıkla mücadele ediyor. Bu hastalık hepimizi psikolojik olarak da huzursuzluğa sevk edebilir. Hastalığın üçte birini kendi tasarruflarımızla önleyebilme imkanımız varken, şimdi teknolojinin ve Türk hekimlerinin kanserin çaresiz bir hastalık değil, çareli bir hastalık haline dönüşüyor olması bizim bu ve benzeri programları hızlı şekilde yapmamızı gerektiriyor. Antalya’nın bütününü kucaklayan sosyal projeleri önümüzdeki süreçte de güçlendirerek devam edeceğiz.”
TEK TEDAVİSİ CERRAHİ DEĞİL
Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölümü Başkanı Prof.Dr. Alihan Gürkan, cerrahide yenilikçi tedaviler hakkında bilgi verdi. Kanser cerrahının kanseri herkesten fazla bilip en çok bu işle uğraşması gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Gürkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kanserin tek tedavisi cerrahi mıdır? Hayır. Belki bundan 10-15 sene sonra birçok kanser türünü ameliyat bile etmeyeceğiz. Mesela kalın bağırsak kanseri. 1700’lerden beri kanser cerrahisi gelişmekte. Burada en önemli nokta ABD’de kalın bağırsak kanser tedavisinde ayrı bir birim olmasıdır. Orada tedavi 1930’larda başlıyor ve belki de tıbbın