Türkiye, kalp hastalıklarından kaynaklanan ölümlerde dünyada ilk sırada yer alıyor. Düzenli kardiyolojik muayene ile kalp damar hastalıkları erken dönemde teşhis edilebiliyor. Bu yüzden uzmanlar, tehlike kapıyı çalmadan kalp check-up’ı öneriyor.
Yaşam kalitesi ve süresini olumsuz etkileyen en önemli hastalıkların başında, kalp krizlerive kalp damar rahatsızlıkları geliyor. Avrupa’ya kıyasla ise daha genç yaşta bypass ameliyatlarının gerçekleştiği ülkemizde, HDL yani iyi kolesterolün düşük olması önemli bir problem oluşturuyor. Düzenli kardiyolojik muayene ile kalp damar hastalıkları erken dönemde teşhis edilebiliyor. Bu yüzden uzmanlar, tehlike kapıyı çalmadan kalp check-up’ı öneriyor. Uzmanlar, hiçbir yakınması olmasa da 20’li yaşlardaki herkesin kolesterol, kan şekeri ve kan basıncı değerlerlerini ölçtürmesi gerektiğini söylüyor.
KALP HASTALIKLARININ YAŞI YOK
Kalp krizinin dünden bugüne ortaya çıkmadığını vurgulayan Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, "Kalp hastalıkları yetişkinlikten değil, çocukluktan başlayan bir hastalıktır" dedi. Kişinin damarlarına ilişkin yapının anne karnında belirmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Okutan, "Kişinin gelecekte kalp krizi geçirme riski daha anne karnında bile ortaya çıkıyor. Annenin hamilelikteki beslenmesi, sigara kullanması, stres durumu çocuğun gelecekte kalp krizine yakalanma riskini etkileyebiliyor" diye konuştu.
DÜNYA KALPTEN ÖLÜYOR
Dünyada en sık rastlanan hastalıkların başında kalp ve damar rahatsızlıklarının geldiğini belirten Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp ve damar hastalıklarının dünyada birinci ölüm nedeni olarak kabul edildiğini ifade ederek, bu rahatsızlıklarla mücadele etmede erken tanı ve tedavinin önemine dikkati çekti.
Kalp-damar hastalıklarını önlemede en önemli faktörün yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu belirten Prof. Dr. Okutan, günümüzde insan hayatını tehdit eden en önemli hastalık grubunun başında kalp-damar hastalıklarının geldiğini belirterek, “Türkiye’de yılda 300 bin kişi kalp krizi geçiyor ve
bunların üçte biri hayatını kaybediyor. Bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile bu ölümlerin birçoğu önlenebilir” dedi.
KALP CHECK-UP'I HAYAT KURTARIYOR
Kalp damar hastalıklarının herhangi bir belirti vermeden sinsi sinsi geliştiğini dikkat çeken Prof. Dr. Hüseyin Okutan, şöyle konuştu:
"Kalp check-up’ı doktor muayenesi ile başlıyor. 'Kalp hastalığı belirtilerine yönelik yakınmalar var mı, sigara ile alkol tüketimi, obezite, diyabet, hipertansiyon veya ailede kalp hastalığı öyküsünün varlığı gibi risk faktörleri mevcut mu?' gibi sorularla hastanın detaylı öyküsü alınıyor. Hastadan istenen ‘kolesterol’ ile ‘trigliserid’ gibi maddelerin kandaki değerlerinin belirlenmesine yönelik yapılan tahlil sonuçları ve detaylı muayenede şüpheli bulgular elde edilmişse veya hasta risk faktörüne sahipse, daha ileri tetkiklere başvuruluyor.
HAREKETSİZ YAŞAM KALBE ZARAR
Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp-damar hastalıklarının bugün tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, hastalığı tetikleyen faktörlerin başında ise hareketsiz yaşam, düzensiz beslenme ve obezitenin geldiğini söyledi. Toplumun günümüzde teknolojinin sunduğu imkanlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket ettiğini sözlerine ekleyen Okutan, “Hareketsiz yaşam tarzı, kalp hastalıklarına zemin hazırladığından, fiziksel aktiviteler bir yaşam alışkanlığı haline getirilmelidir. Günde en az 30 dakika yürümek hayat kalitesini ve süresini arttırır.” diye konuştu.
KALP HASTALARINA ALTIN ÖĞÜTLER
Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp-damar hastalıkları ve kalp krizi riskini azaltmak için şu önerilerde bulundu:
• Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın.
• Beslenmenize dikkat edin. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Tam tahıllı, yüksek lifli gıdaları tercih edin. Haftada en az iki kez balık, özellikle de yağlı balık tüketin. Doymuş ve trans yağlardan uzak durun. Kolesterollü, tuzlu ve şekerli gıda tüketimini sınırlayın.
• Hareketli bir yaşam tarzı benimseyin, düzenli egzersiz yapın. Günde 30 dakika tempolu yürüyüş bile yeterli.
• Kilonuzu kontrol altında tutun. Aşırı kilo almaktan kaçının.
• Tansiyonun, şeker ve kolesterol değerlerinizi kontrol altında tutun.
• Hamileliğe bağlı diyabet ya da yüksek tansiyon sorunu yaşadıysanız risk faktörlerini dikkate alın, düzenli kontrolleri ihmal etmeyin.
• Ailenizde kalp-damar hastalıkları varsa, hekiminize nasıl önlem alabileceğiniz konusunda danışın.
Yaşam kalitesi ve süresini olumsuz etkileyen en önemli hastalıkların başında, kalp krizlerive kalp damar rahatsızlıkları geliyor. Avrupa’ya kıyasla ise daha genç yaşta bypass ameliyatlarının gerçekleştiği ülkemizde, HDL yani iyi kolesterolün düşük olması önemli bir problem oluşturuyor. Düzenli kardiyolojik muayene ile kalp damar hastalıkları erken dönemde teşhis edilebiliyor. Bu yüzden uzmanlar, tehlike kapıyı çalmadan kalp check-up’ı öneriyor. Uzmanlar, hiçbir yakınması olmasa da 20’li yaşlardaki herkesin kolesterol, kan şekeri ve kan basıncı değerlerlerini ölçtürmesi gerektiğini söylüyor.
KALP HASTALIKLARININ YAŞI YOK
Kalp krizinin dünden bugüne ortaya çıkmadığını vurgulayan Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, "Kalp hastalıkları yetişkinlikten değil, çocukluktan başlayan bir hastalıktır" dedi. Kişinin damarlarına ilişkin yapının anne karnında belirmeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Okutan, "Kişinin gelecekte kalp krizi geçirme riski daha anne karnında bile ortaya çıkıyor. Annenin hamilelikteki beslenmesi, sigara kullanması, stres durumu çocuğun gelecekte kalp krizine yakalanma riskini etkileyebiliyor" diye konuştu.
DÜNYA KALPTEN ÖLÜYOR
Dünyada en sık rastlanan hastalıkların başında kalp ve damar rahatsızlıklarının geldiğini belirten Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp ve damar hastalıklarının dünyada birinci ölüm nedeni olarak kabul edildiğini ifade ederek, bu rahatsızlıklarla mücadele etmede erken tanı ve tedavinin önemine dikkati çekti.
Kalp-damar hastalıklarını önlemede en önemli faktörün yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu belirten Prof. Dr. Okutan, günümüzde insan hayatını tehdit eden en önemli hastalık grubunun başında kalp-damar hastalıklarının geldiğini belirterek, “Türkiye’de yılda 300 bin kişi kalp krizi geçiyor ve
bunların üçte biri hayatını kaybediyor. Bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile bu ölümlerin birçoğu önlenebilir” dedi.
KALP CHECK-UP'I HAYAT KURTARIYOR
Kalp damar hastalıklarının herhangi bir belirti vermeden sinsi sinsi geliştiğini dikkat çeken Prof. Dr. Hüseyin Okutan, şöyle konuştu:
"Kalp check-up’ı doktor muayenesi ile başlıyor. 'Kalp hastalığı belirtilerine yönelik yakınmalar var mı, sigara ile alkol tüketimi, obezite, diyabet, hipertansiyon veya ailede kalp hastalığı öyküsünün varlığı gibi risk faktörleri mevcut mu?' gibi sorularla hastanın detaylı öyküsü alınıyor. Hastadan istenen ‘kolesterol’ ile ‘trigliserid’ gibi maddelerin kandaki değerlerinin belirlenmesine yönelik yapılan tahlil sonuçları ve detaylı muayenede şüpheli bulgular elde edilmişse veya hasta risk faktörüne sahipse, daha ileri tetkiklere başvuruluyor.
HAREKETSİZ YAŞAM KALBE ZARAR
Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp-damar hastalıklarının bugün tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirterek, hastalığı tetikleyen faktörlerin başında ise hareketsiz yaşam, düzensiz beslenme ve obezitenin geldiğini söyledi. Toplumun günümüzde teknolojinin sunduğu imkanlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket ettiğini sözlerine ekleyen Okutan, “Hareketsiz yaşam tarzı, kalp hastalıklarına zemin hazırladığından, fiziksel aktiviteler bir yaşam alışkanlığı haline getirilmelidir. Günde en az 30 dakika yürümek hayat kalitesini ve süresini arttırır.” diye konuştu.
KALP HASTALARINA ALTIN ÖĞÜTLER
Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp-damar hastalıkları ve kalp krizi riskini azaltmak için şu önerilerde bulundu:
• Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın.
• Beslenmenize dikkat edin. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Tam tahıllı, yüksek lifli gıdaları tercih edin. Haftada en az iki kez balık, özellikle de yağlı balık tüketin. Doymuş ve trans yağlardan uzak durun. Kolesterollü, tuzlu ve şekerli gıda tüketimini sınırlayın.
• Hareketli bir yaşam tarzı benimseyin, düzenli egzersiz yapın. Günde 30 dakika tempolu yürüyüş bile yeterli.
• Kilonuzu kontrol altında tutun. Aşırı kilo almaktan kaçının.
• Tansiyonun, şeker ve kolesterol değerlerinizi kontrol altında tutun.
• Hamileliğe bağlı diyabet ya da yüksek tansiyon sorunu yaşadıysanız risk faktörlerini dikkate alın, düzenli kontrolleri ihmal etmeyin.
• Ailenizde kalp-damar hastalıkları varsa, hekiminize nasıl önlem alabileceğiniz konusunda danışın.