Türkiye’nin farklı şehirlerinde çok sayıda ölüme sebep olan uyuşturucu madde bonzainin, verdiği zararları madde bağımlıları anlattı.
Antalya’daki bağımlılıkla mücadele eden bir dernekte uyuşturucudan kurtulmaya çalışan 7 genç, eski yaşamalarına dönme savaşı veriyor. Doğal bir ortamda, evcil hayvanlarla birlikte yaşamın güzelliklerini tatmaya çalışan gençler, geçmişte yaşadıkları kaos dolu günleri İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı. Kolaylıkla temin edilebilen ve diğer uyuşturucu türlerine göre çok ucuz olmasıyla bilinen bonzainin verdiği zararların yanı sıra kişinin maddeyi bulamadığında girdiği düşünceler, çarpıcı sonuçları ortaya çıkardı.
“BU BİR HASTALIK”
Ailesel sorunlar ve kötü arkadaş ortamı sonrası uyuşturucuyla tanıştığını belirten 27 senelik bağımlı 44 yaşındaki Bülent Oray, aile içi sıkıntılar nedeniyle uyuşturucu batağına düştüğünü belirtti. Tedavi olmaya karar vermeden önce madde kullanımının bir hastalık olduğunu bilmediğini ifade eden Oray, bağımlılığın bir hastalık olduğunu söyledi. Oray, “Bende büyük ışık uyandıran bağımlılığın aslında bir hastalık olduğunu öğrenmek oldu. Bir kenarda öleceğime inanmıştım. Ne yapsam olmuyordu. 1 sene içmediğim oldu ama ne oluyordu da ben tekrar geri dönüyordum? Bir şey yaşıyordum ve tekrar en başa dönüyordum” dedi.
“KENDİNİ CANAVAR GİBİ HİSSEDİYORSUN”
11 yaşında madde kullanmaya başladığını belirten 20 yaşındaki H.T ise., 15 yaşında tanıştığı bonzayi şu sözlerle özetledi:
“Arkadaş ortamında bana çok iyi bir şey gibi göstermeye çalıştılar. ‘Sürekli içersen sen de bizim gibi cesur olursun’ gibi sözlerle beni içlerine çekmeye çalıştılar. Bir tırnak kadar bonzai içtiğin zaman o anki hiçbir şeyi hatırlamıyorsun kendini bir uçurumda gibi hissediyorsun, hayatın değişiyor ve kendini canavar gibi hissedebiliyorsun. Korkacak hiçbir şeyin olmuyor. Kafanı öyle bir uyuşturuyor ki hiçbir şey hissetmiyorsun, kendini bile hissetmiyorsun. Çok güçlü gösteriyor ama bedenen güçlü değilsin. Bonzai içen birisi bir apartmana çıksın, aşağıdaki katın yüksekliğini anlamaz. Hiçbir şey olmayacakmış gibi bir ayağını ileri atar onun bile farkına varmaz basar düşer”
“CANINI, MALINI SEVEN UZAK DURSUN”
Bağımlının bonzaiyi temin edemediğindeki ruh halinden de bahseden H.T., “Eğer kafasında kuruntu yapıp düşünürse en yakınını öldürebilir. Kafası yerinde olmayan bir insan her şeyi yapabilir. Hırsızlık da yapabilir annesinden babasından zarar görmüşse gidip onlara da zarar verebilir. Çocuklarına da zarar verebilir. O an bütün malını da satabilir. Sadece 10 liralık bonzai için kendini bütün hayatını yakabilir” dedi.
H.T., gençlere de seslenerek, “Canını malını seviyorsa uzak dursun. Onu öyle bir hale getirir ki, tek başına kalır. Bakın benim çevremde hiç kimse kalmadı. Beni annem doğurdu ama beni istemiyor" nasihatinde bulundu.
İHA
Antalya’daki bağımlılıkla mücadele eden bir dernekte uyuşturucudan kurtulmaya çalışan 7 genç, eski yaşamalarına dönme savaşı veriyor. Doğal bir ortamda, evcil hayvanlarla birlikte yaşamın güzelliklerini tatmaya çalışan gençler, geçmişte yaşadıkları kaos dolu günleri İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı. Kolaylıkla temin edilebilen ve diğer uyuşturucu türlerine göre çok ucuz olmasıyla bilinen bonzainin verdiği zararların yanı sıra kişinin maddeyi bulamadığında girdiği düşünceler, çarpıcı sonuçları ortaya çıkardı.
“BU BİR HASTALIK”
Ailesel sorunlar ve kötü arkadaş ortamı sonrası uyuşturucuyla tanıştığını belirten 27 senelik bağımlı 44 yaşındaki Bülent Oray, aile içi sıkıntılar nedeniyle uyuşturucu batağına düştüğünü belirtti. Tedavi olmaya karar vermeden önce madde kullanımının bir hastalık olduğunu bilmediğini ifade eden Oray, bağımlılığın bir hastalık olduğunu söyledi. Oray, “Bende büyük ışık uyandıran bağımlılığın aslında bir hastalık olduğunu öğrenmek oldu. Bir kenarda öleceğime inanmıştım. Ne yapsam olmuyordu. 1 sene içmediğim oldu ama ne oluyordu da ben tekrar geri dönüyordum? Bir şey yaşıyordum ve tekrar en başa dönüyordum” dedi.
“KENDİNİ CANAVAR GİBİ HİSSEDİYORSUN”
11 yaşında madde kullanmaya başladığını belirten 20 yaşındaki H.T ise., 15 yaşında tanıştığı bonzayi şu sözlerle özetledi:
“Arkadaş ortamında bana çok iyi bir şey gibi göstermeye çalıştılar. ‘Sürekli içersen sen de bizim gibi cesur olursun’ gibi sözlerle beni içlerine çekmeye çalıştılar. Bir tırnak kadar bonzai içtiğin zaman o anki hiçbir şeyi hatırlamıyorsun kendini bir uçurumda gibi hissediyorsun, hayatın değişiyor ve kendini canavar gibi hissedebiliyorsun. Korkacak hiçbir şeyin olmuyor. Kafanı öyle bir uyuşturuyor ki hiçbir şey hissetmiyorsun, kendini bile hissetmiyorsun. Çok güçlü gösteriyor ama bedenen güçlü değilsin. Bonzai içen birisi bir apartmana çıksın, aşağıdaki katın yüksekliğini anlamaz. Hiçbir şey olmayacakmış gibi bir ayağını ileri atar onun bile farkına varmaz basar düşer”
“CANINI, MALINI SEVEN UZAK DURSUN”
Bağımlının bonzaiyi temin edemediğindeki ruh halinden de bahseden H.T., “Eğer kafasında kuruntu yapıp düşünürse en yakınını öldürebilir. Kafası yerinde olmayan bir insan her şeyi yapabilir. Hırsızlık da yapabilir annesinden babasından zarar görmüşse gidip onlara da zarar verebilir. Çocuklarına da zarar verebilir. O an bütün malını da satabilir. Sadece 10 liralık bonzai için kendini bütün hayatını yakabilir” dedi.
H.T., gençlere de seslenerek, “Canını malını seviyorsa uzak dursun. Onu öyle bir hale getirir ki, tek başına kalır. Bakın benim çevremde hiç kimse kalmadı. Beni annem doğurdu ama beni istemiyor" nasihatinde bulundu.
İHA