Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği (AKHB), kamu hastanelerinde iftar programları başlattı.
AKHB, iftar yemeğinin ilkini Gazipaşa Devlet Hastanesi'nde, ikincisini Antalya Atatürk Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirdi. Yemekhanedeki iftara, hastane personeli ile hasta yakınları katıldı. İftar yemeğine, AKHB Genel Sekreteri Dr. Erdoğan Taş, Mali Hizmetler Başkanı Dr. Bahri Özdemir, İdari Hizmetler Başkanı Ramazan Aslantürk, Tıbbi Hizmetler Başkanı Dr. Cenker Ateş, bağlı sağlık tesislerinin yöneticileri de katıldı.
İlçelerde de verilecek
AKHB Genel Sekreteri Taş, "AKHB olarak, sadece hastalarımızın sağlık problemleriyle ilgilenmiyoruz. Böylesine güzel günlerde de yönetici, doktor, hemşire, çalışanlar, hasta ve hasta yakınlarını kaynaştırıyor, sosyal projelerimizle yüzleri güldürüyoruz" dedi. Dua ve tasavvuf müziği eşliğinde hoş sohbetlerin yapıldığı iftar yemeği programı, Ramazan ayı içinde Akseki, Alanya, Finike, Manavgat, Kumluca, Elmalı devlet hastanelerinde de devam edecek. DHA
***************************************************************************
YILDIZLI İFTARLAR
IN WHITE CAFE & BİSTRO
Eski Lara Yolu Yalım Park karşısında bulunan In White Cafe & Bistro, Ramazan döneminde sıcak yaz akşamlarında Akdeniz mutafına özgü yemeklerle iftarını yapmak isteyen müşterilerine hafif gıdalardan oluşan özel menü hazırladı.
Deniz manzarası karşısında palmiye ağaçlarının altında akşam serinliğini doyasıya yaşamak isteyen müşterilerine sunumlarıyla özel hizmet veren In White Cae & Bistro'da a la carte servis bulunuyor. İtalyan mutfağına özgü makarna çeşitleri, pizza, şinitzel, köfte, dana bonfile ayrıca Meksika çöreğinde bonfileli dürüm gibi alternatif damak tadı arayanlara değişik lezzetler sunuluyor. Farklı ülkelere özgü yemekleri kafe mutfağında harmanlayan In White, iftar sofrasında ana yemek sonrası güllaç, baklava, sütlü tatlıların yanı sıra, tiramisu, cheescake gibi ferahlatıcı tatlılar da sunuyor. Kafenin iftar sofrasında meyve tabağı, iftariyelikler ile meşrubatlar da göz dolduruyor. Rezervasyon da kabul eden kafe yönetimi, müşterilerinin isteğine özgü mönü de hazırlıyor.
Mönüde 12 ile 25 lira aralığında yer alan ana yemeklerin yanında meyve tabağı ile sıcak içecek ikramıyla iftarını In White Cafe & Bistro'da açmak isteyenlere özel hizmet sunuluyor.
MÖNÜ
İftar Tabağı: Hurma, zeytin, kuru incir, ceviz içi, kuru kayısı, domates, beyaz peynir, salatalık, yeşillik söğüş, tereyağı, peynir, yoğurt,
Çorba: Her güne özel çorba
Salata: Çoban, kaşık, hellim, tavuk, sezar salata,
Ara sıcak: Sosisli börek
Ana Yemek: Tuvuk şinitzel, köfte, özel soslu dana bonfile,
Meyve: İkram meyve tabağı
Tatlı: Tiramisu, baklava, güllaç, profiterollü pasta, elmalı tart, dondurma çeşitleri,
İçecek: Meşrubat
İkram sıcak içecek
***********************************************************************
MÜFTÜ DİYOR Kİ
HAK İHLALİNE ÇÖZÜM BULMAK
Eşlerin birbirleri üzerindeki haklarını sadece bir tarafın bilmesi yeterli değildir. Bu hakları her iki tarafın iyice anlaması ve hayatına aktarması gerekmektedir.
Bu Ramazan ikliminde son günlerde üzülerek okuduğumuz veya seyrettiğimiz bir husustan, kadınlara yönelik şiddetten bahsetmeye çalışacağız. Öncelikle şu cümleyle söze başlayalım. Şiddet kimden gelirse gelsin yanlıştır. Ana-baba çocuklarına veya çocuklar ana-babasına şiddet uyguluyorsa, kadından erkeğine veya erkekten kadınına karşı bir şiddet varsa hepsi yanlıştır. Bu hususu hepimiz bilmemiz ve bu yanlışın kul hakkı olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Çünkü toplumumuzda şöyle bir yanlış anlayış var; "Eşimdir, ister severim ister döverim”, "Çocuk benim değil mi? Severim de döverim de.” Bu veya buna benzer sözlerin tamamı yanlıştır. Yaratan karşısında herkes birdir ve herkes ahrette kul hakkını ödeyecektir. Kul hakkını ödeme, eş olmak, ana-baba olmak veya çocuk olmak arasında hiçbir farklılık yoktur.
Çözüm temelden başlamakla olur. Bu temel ise zihniyettir. Zihniyet değişmedikçe gerçek çözüme ulaşılamaz. Bu zihniyet değişimi ise kız çocukların toplum nazarındaki yerinin doğru bir zemine oturtulmasıyla mümkündür. Bu ölçü ise İslam dininde vardır.
Özellikle kadınlara yönelik şiddetin ana kaynağı olarak hep namus kavramı ön plana çıkarılmaktadır. Toplum olarak çok tehlikeli bir yanlış içerisindeyiz. Erkek evladımız cinsel konuda bir hata yaptığı zaman "Erkektir yaparö, "Aslan evladımö, "Gençtir olur böyle şeylerö vb. gibi birçok yanlış sözler söylerken, kız evlatlarımız aynı hatayı yaptığı zaman hemen namus ön plana alınır ve kız evlada karşı çok kötü sonuçlar doğuracak davranışlar ortaya çıkar. Oysaki ister erkek olsun ister kız olsun namus ortak bir kavram olarak her iki grubu da bağlamaktadır. Bu sebeple öncelikle düzeltmemiz gereken husus, çocuklarımıza namus kavramını en doğru şekilde öğretmek olacaktır.
Her evlilik mükemmel gidecek diye bir şey mümkün değildir. Elbette sıkıntılar olabilmektedir. Bu sıkıntılara göğüs germek asıldır. Ancak evliliğin de çekilmez bir hal aldığı ve eşlerin birbirinden ayrılması mecburen gereken durumlar olabilir. Bu durumda da boşanma İslam dininin meşru gördüğü hükümlerdendir. Boşanan eşler ise birbirine saygı duymalıdır. Birkaç haftadan beri boşanan eşlerin arasında meydana gelen öldürme hadiselerini takip etmekteyiz. Bu tutum ne insani, ne de İslami'dir. İnsanlığımıza ve dinimize yakışmayan davranışlardan uzak duralım. Anneyi kabre, babayı da hapishaneye götürmekle çocukları anasız ve babasız bırakmayalım.
Sonuç itibariyle hepimize düşen vazifeler var. Herkes İslam dininin koymuş olduğu ilkele
AKHB, iftar yemeğinin ilkini Gazipaşa Devlet Hastanesi'nde, ikincisini Antalya Atatürk Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirdi. Yemekhanedeki iftara, hastane personeli ile hasta yakınları katıldı. İftar yemeğine, AKHB Genel Sekreteri Dr. Erdoğan Taş, Mali Hizmetler Başkanı Dr. Bahri Özdemir, İdari Hizmetler Başkanı Ramazan Aslantürk, Tıbbi Hizmetler Başkanı Dr. Cenker Ateş, bağlı sağlık tesislerinin yöneticileri de katıldı.
İlçelerde de verilecek
AKHB Genel Sekreteri Taş, "AKHB olarak, sadece hastalarımızın sağlık problemleriyle ilgilenmiyoruz. Böylesine güzel günlerde de yönetici, doktor, hemşire, çalışanlar, hasta ve hasta yakınlarını kaynaştırıyor, sosyal projelerimizle yüzleri güldürüyoruz" dedi. Dua ve tasavvuf müziği eşliğinde hoş sohbetlerin yapıldığı iftar yemeği programı, Ramazan ayı içinde Akseki, Alanya, Finike, Manavgat, Kumluca, Elmalı devlet hastanelerinde de devam edecek. DHA
***************************************************************************
YILDIZLI İFTARLAR
IN WHITE CAFE & BİSTRO
Eski Lara Yolu Yalım Park karşısında bulunan In White Cafe & Bistro, Ramazan döneminde sıcak yaz akşamlarında Akdeniz mutafına özgü yemeklerle iftarını yapmak isteyen müşterilerine hafif gıdalardan oluşan özel menü hazırladı.
Deniz manzarası karşısında palmiye ağaçlarının altında akşam serinliğini doyasıya yaşamak isteyen müşterilerine sunumlarıyla özel hizmet veren In White Cae & Bistro'da a la carte servis bulunuyor. İtalyan mutfağına özgü makarna çeşitleri, pizza, şinitzel, köfte, dana bonfile ayrıca Meksika çöreğinde bonfileli dürüm gibi alternatif damak tadı arayanlara değişik lezzetler sunuluyor. Farklı ülkelere özgü yemekleri kafe mutfağında harmanlayan In White, iftar sofrasında ana yemek sonrası güllaç, baklava, sütlü tatlıların yanı sıra, tiramisu, cheescake gibi ferahlatıcı tatlılar da sunuyor. Kafenin iftar sofrasında meyve tabağı, iftariyelikler ile meşrubatlar da göz dolduruyor. Rezervasyon da kabul eden kafe yönetimi, müşterilerinin isteğine özgü mönü de hazırlıyor.
Mönüde 12 ile 25 lira aralığında yer alan ana yemeklerin yanında meyve tabağı ile sıcak içecek ikramıyla iftarını In White Cafe & Bistro'da açmak isteyenlere özel hizmet sunuluyor.
MÖNÜ
İftar Tabağı: Hurma, zeytin, kuru incir, ceviz içi, kuru kayısı, domates, beyaz peynir, salatalık, yeşillik söğüş, tereyağı, peynir, yoğurt,
Çorba: Her güne özel çorba
Salata: Çoban, kaşık, hellim, tavuk, sezar salata,
Ara sıcak: Sosisli börek
Ana Yemek: Tuvuk şinitzel, köfte, özel soslu dana bonfile,
Meyve: İkram meyve tabağı
Tatlı: Tiramisu, baklava, güllaç, profiterollü pasta, elmalı tart, dondurma çeşitleri,
İçecek: Meşrubat
İkram sıcak içecek
***********************************************************************
MÜFTÜ DİYOR Kİ
HAK İHLALİNE ÇÖZÜM BULMAK
Eşlerin birbirleri üzerindeki haklarını sadece bir tarafın bilmesi yeterli değildir. Bu hakları her iki tarafın iyice anlaması ve hayatına aktarması gerekmektedir.
Bu Ramazan ikliminde son günlerde üzülerek okuduğumuz veya seyrettiğimiz bir husustan, kadınlara yönelik şiddetten bahsetmeye çalışacağız. Öncelikle şu cümleyle söze başlayalım. Şiddet kimden gelirse gelsin yanlıştır. Ana-baba çocuklarına veya çocuklar ana-babasına şiddet uyguluyorsa, kadından erkeğine veya erkekten kadınına karşı bir şiddet varsa hepsi yanlıştır. Bu hususu hepimiz bilmemiz ve bu yanlışın kul hakkı olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Çünkü toplumumuzda şöyle bir yanlış anlayış var; "Eşimdir, ister severim ister döverim”, "Çocuk benim değil mi? Severim de döverim de.” Bu veya buna benzer sözlerin tamamı yanlıştır. Yaratan karşısında herkes birdir ve herkes ahrette kul hakkını ödeyecektir. Kul hakkını ödeme, eş olmak, ana-baba olmak veya çocuk olmak arasında hiçbir farklılık yoktur.
Çözüm temelden başlamakla olur. Bu temel ise zihniyettir. Zihniyet değişmedikçe gerçek çözüme ulaşılamaz. Bu zihniyet değişimi ise kız çocukların toplum nazarındaki yerinin doğru bir zemine oturtulmasıyla mümkündür. Bu ölçü ise İslam dininde vardır.
Özellikle kadınlara yönelik şiddetin ana kaynağı olarak hep namus kavramı ön plana çıkarılmaktadır. Toplum olarak çok tehlikeli bir yanlış içerisindeyiz. Erkek evladımız cinsel konuda bir hata yaptığı zaman "Erkektir yaparö, "Aslan evladımö, "Gençtir olur böyle şeylerö vb. gibi birçok yanlış sözler söylerken, kız evlatlarımız aynı hatayı yaptığı zaman hemen namus ön plana alınır ve kız evlada karşı çok kötü sonuçlar doğuracak davranışlar ortaya çıkar. Oysaki ister erkek olsun ister kız olsun namus ortak bir kavram olarak her iki grubu da bağlamaktadır. Bu sebeple öncelikle düzeltmemiz gereken husus, çocuklarımıza namus kavramını en doğru şekilde öğretmek olacaktır.
Her evlilik mükemmel gidecek diye bir şey mümkün değildir. Elbette sıkıntılar olabilmektedir. Bu sıkıntılara göğüs germek asıldır. Ancak evliliğin de çekilmez bir hal aldığı ve eşlerin birbirinden ayrılması mecburen gereken durumlar olabilir. Bu durumda da boşanma İslam dininin meşru gördüğü hükümlerdendir. Boşanan eşler ise birbirine saygı duymalıdır. Birkaç haftadan beri boşanan eşlerin arasında meydana gelen öldürme hadiselerini takip etmekteyiz. Bu tutum ne insani, ne de İslami'dir. İnsanlığımıza ve dinimize yakışmayan davranışlardan uzak duralım. Anneyi kabre, babayı da hapishaneye götürmekle çocukları anasız ve babasız bırakmayalım.
Sonuç itibariyle hepimize düşen vazifeler var. Herkes İslam dininin koymuş olduğu ilkele