Avrupa ekonomisinin iflas ettiğini, bu nedenle tüm gözlerin Türkiye'de olduğunu ifade eden Bilal Köleoğlu, "Gayrimenkul yatırımlarının hiçbir zaman değer kaybı yaşamadığını ve gelir artışı bakımından da dünyadaki en güvenli liman olduğunu söyledi.
Gazete Bir’in bu haftaki konuğu Köleoğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Köleoğlu oldu. Gayrimenkul sektöründen vakıfçılığa kadar bir çok konuyu konuştuğumuz Köleoğlu, tüm sorularımızı içtenlikle yanıtladı. İşte keyif dolu o röportajın detayları...
E.K., ÖNCELİKLE MERHABA SAYIN KÖLEOĞLU, BİR ÇOK KİŞİ ZATEN TANIYOR ANCAK BİZLER AKDENİZ BÜLTEN OKUYUCULARI İÇİN SİZLERİ DAHA YAKINDAN TANIMAK İSTİYORUZ. BİLAL KÖLEOĞLU KİMDİR?
Tekrardan merhaba. Şöyle ifade edeyim, 1981 Antalya doğumluyum. Yedi kuşak Antalyalıyım. Geçmişimiz Osmanlı yani Oğuzlardan geliyoruz. Kemer'in üstünde Beydağlarında yaylamız var. Oralıyız. Öte yandan evliyim iki tane çocuğum var.2006 yılından bu yana emlak ve inşaat sektöründe faaliyet gösteriyorum. 10 yıldır sektörün içindeyim. Onun öncesinde esnaflıkta bir geçmişimiz var. Işıklarda büyüdük. Askerden geldikten sonra gençlik yıllarımızda kozmetik mağazacılığı, kafeterya işletmeciliği yaptım. Daha sonra o sektörün biraz erimesi ve rekabetin artması ile karlılığı da düştü. Ondan sonra hep birlikte 2006 yılından bu yana abim Kemal Köleoğlu ile birlikte Köleoğlu Gayrimenkul'u kurduk. Kendi yatırımlarımız bizi cesaretlendirdi. İyi ki de bu sektörün içindeyim. Zamanla sektör haline geldi.
E.K., GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ ÇOK YOL KATETTİ DEDİNİZ. SEKTÖRLE İLGİLİ OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Emlakçılık önceden herkesin yaptığı çok kolay görülen bir işti. Ama son yıllarda çok değişti. Rekabet arttı. Mesela insanlara güven vermek çok önemlidir. Güven duymadığın bir yerden asla hizmet satın almazsın. Bu güveni gerek yaşam tarzınızla gerek giyiminizle gerek ofisinizle verirsiniz. Antalya'nın en büyük katma değerini bu sektör sağlıyor diyebiliriz. Aynı zamanda ükenin de en büyük istihdamını sağlıyor. Antalya hızla büyüyor sektörde ki en büyük sıkıntımız imar alanları. En başta Kırcami örneği var. 4. büyük il olma yolunda ilerliyoruz. Kırcami artık geçmesi gerekiyor. Kırcami hem istihdam olarak hem ekonomik anlam da hem de şehrin gelişmesi açısından Antalya'ya çok fayda sağlayarak şehrin yeni yüzü olacaktır.
E.K., BİR TELEVİZYON PROGRAMINA BAŞLADINIZ. İZLEYİCİLERDEN EN ÇOK HANGİ ALANLARDA TEPKİ ALIYORSUNUZ? VATANDAŞ BİR KONUT VEYA ARSA SATIN ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Şöyle ki talepler doğrultusunda Emlak Dünyası isminde bir programa başladık. Amacımız hem inşaat hem emlak üzerine sektörün sorunlarını konuşabileceğimiz, insanlara faydalı olabilecek bir program yapmaktı. Yaptığım programlarda da hep şunu ifade ediyorum. İnsanlar dişinden, tırnağından arttırarak bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu nedenle bir gayrimenkul satın alırken mutlaka bir uzmana danışın. İşlemlerin hukuksal boyutunu taşıyan bir avukat veya bunu topyekün sağlayan emlak şirketleri var. Alınacak gayrimenkullerin iyi araştırılıp analiz edilmesi lazım. Programı yapmamızın bir diğer amacı da hem sektörün sorunlarını gündeme taşımak hem de tüketicinin gözü ile nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatmak.
E.K., 2017 YILINDAN NELER BEKLİYORSUNUZ? BEKLENTİLERİNİZ NE YÖNDE?
2017 yılında umutla bakmak istiyorum. Artık ekonomiyi falan geçtik. İlk düşündüğümüz şey can güvenliği. Tabi ülkede ki yatırımların değer kazanması için güvenli ve refah bir ülke olması lazım. Ticaretten ziyade mevcut yaşamın sıkıntılarından rahatsızım. Ama bizim önce kendi iç ve dış sorunlarımızı çözüp ondan sonra ekonomik olarak emin adımlarla yürümemiz gerekiyor. Belki klasik olacak ama 2017 çocukların gülebildiği bir yıl olsun. Çocuklar gülerse benim yüzüm gülerse, herkesin yüzü güler.
E.K., 7 KUŞAK ANTALYALISINIZ. ANTALYALI OLMAK NASIL BİR DUYGU BU SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?
Antalya'yı çok seviyorum. Tabi herkes kendi memleketini çok sever. Ama etrafımda Antalyalı olmayıp Antalya'yı çok seven bir çok insan var. bir çok insan var sizin gibi Antalya'yı çok seviyor. Memleketimiz güzel gerek sosyal hayatı gerek iklimi olarak rahat bir yer. Ben çok sıkıldığım zaman bizim Kemer in üstünde olan yaylamıza doğru giderim. Ama orda da sıkılır yine merkeze dönmek isterim. Bir tarafı orman bir tarafı deniz dünyada bulunmayacak muhteşem bir cennette yaşıyoruz. Ama tabi çok kıymetini bilmiyoruz. Yaşanan sıkıntılara karşı bana ne dememek gerekiyor. Biraz daha duyarlı olmamız lazım. Ben o konuda duyarlı olduğumu düşünüyorum.
Gazete Bir’in bu haftaki konuğu Köleoğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Köleoğlu oldu. Gayrimenkul sektöründen vakıfçılığa kadar bir çok konuyu konuştuğumuz Köleoğlu, tüm sorularımızı içtenlikle yanıtladı. İşte keyif dolu o röportajın detayları...
E.K., ÖNCELİKLE MERHABA SAYIN KÖLEOĞLU, BİR ÇOK KİŞİ ZATEN TANIYOR ANCAK BİZLER AKDENİZ BÜLTEN OKUYUCULARI İÇİN SİZLERİ DAHA YAKINDAN TANIMAK İSTİYORUZ. BİLAL KÖLEOĞLU KİMDİR?
Tekrardan merhaba. Şöyle ifade edeyim, 1981 Antalya doğumluyum. Yedi kuşak Antalyalıyım. Geçmişimiz Osmanlı yani Oğuzlardan geliyoruz. Kemer'in üstünde Beydağlarında yaylamız var. Oralıyız. Öte yandan evliyim iki tane çocuğum var.2006 yılından bu yana emlak ve inşaat sektöründe faaliyet gösteriyorum. 10 yıldır sektörün içindeyim. Onun öncesinde esnaflıkta bir geçmişimiz var. Işıklarda büyüdük. Askerden geldikten sonra gençlik yıllarımızda kozmetik mağazacılığı, kafeterya işletmeciliği yaptım. Daha sonra o sektörün biraz erimesi ve rekabetin artması ile karlılığı da düştü. Ondan sonra hep birlikte 2006 yılından bu yana abim Kemal Köleoğlu ile birlikte Köleoğlu Gayrimenkul'u kurduk. Kendi yatırımlarımız bizi cesaretlendirdi. İyi ki de bu sektörün içindeyim. Zamanla sektör haline geldi.
E.K., GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ ÇOK YOL KATETTİ DEDİNİZ. SEKTÖRLE İLGİLİ OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Emlakçılık önceden herkesin yaptığı çok kolay görülen bir işti. Ama son yıllarda çok değişti. Rekabet arttı. Mesela insanlara güven vermek çok önemlidir. Güven duymadığın bir yerden asla hizmet satın almazsın. Bu güveni gerek yaşam tarzınızla gerek giyiminizle gerek ofisinizle verirsiniz. Antalya'nın en büyük katma değerini bu sektör sağlıyor diyebiliriz. Aynı zamanda ükenin de en büyük istihdamını sağlıyor. Antalya hızla büyüyor sektörde ki en büyük sıkıntımız imar alanları. En başta Kırcami örneği var. 4. büyük il olma yolunda ilerliyoruz. Kırcami artık geçmesi gerekiyor. Kırcami hem istihdam olarak hem ekonomik anlam da hem de şehrin gelişmesi açısından Antalya'ya çok fayda sağlayarak şehrin yeni yüzü olacaktır.
E.K., BİR TELEVİZYON PROGRAMINA BAŞLADINIZ. İZLEYİCİLERDEN EN ÇOK HANGİ ALANLARDA TEPKİ ALIYORSUNUZ? VATANDAŞ BİR KONUT VEYA ARSA SATIN ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Şöyle ki talepler doğrultusunda Emlak Dünyası isminde bir programa başladık. Amacımız hem inşaat hem emlak üzerine sektörün sorunlarını konuşabileceğimiz, insanlara faydalı olabilecek bir program yapmaktı. Yaptığım programlarda da hep şunu ifade ediyorum. İnsanlar dişinden, tırnağından arttırarak bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu nedenle bir gayrimenkul satın alırken mutlaka bir uzmana danışın. İşlemlerin hukuksal boyutunu taşıyan bir avukat veya bunu topyekün sağlayan emlak şirketleri var. Alınacak gayrimenkullerin iyi araştırılıp analiz edilmesi lazım. Programı yapmamızın bir diğer amacı da hem sektörün sorunlarını gündeme taşımak hem de tüketicinin gözü ile nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatmak.
E.K., 2017 YILINDAN NELER BEKLİYORSUNUZ? BEKLENTİLERİNİZ NE YÖNDE?
2017 yılında umutla bakmak istiyorum. Artık ekonomiyi falan geçtik. İlk düşündüğümüz şey can güvenliği. Tabi ülkede ki yatırımların değer kazanması için güvenli ve refah bir ülke olması lazım. Ticaretten ziyade mevcut yaşamın sıkıntılarından rahatsızım. Ama bizim önce kendi iç ve dış sorunlarımızı çözüp ondan sonra ekonomik olarak emin adımlarla yürümemiz gerekiyor. Belki klasik olacak ama 2017 çocukların gülebildiği bir yıl olsun. Çocuklar gülerse benim yüzüm gülerse, herkesin yüzü güler.
E.K., 7 KUŞAK ANTALYALISINIZ. ANTALYALI OLMAK NASIL BİR DUYGU BU SİZİN İÇİN NE İFADE EDİYOR?
Antalya'yı çok seviyorum. Tabi herkes kendi memleketini çok sever. Ama etrafımda Antalyalı olmayıp Antalya'yı çok seven bir çok insan var. bir çok insan var sizin gibi Antalya'yı çok seviyor. Memleketimiz güzel gerek sosyal hayatı gerek iklimi olarak rahat bir yer. Ben çok sıkıldığım zaman bizim Kemer in üstünde olan yaylamıza doğru giderim. Ama orda da sıkılır yine merkeze dönmek isterim. Bir tarafı orman bir tarafı deniz dünyada bulunmayacak muhteşem bir cennette yaşıyoruz. Ama tabi çok kıymetini bilmiyoruz. Yaşanan sıkıntılara karşı bana ne dememek gerekiyor. Biraz daha duyarlı olmamız lazım. Ben o konuda duyarlı olduğumu düşünüyorum.