Genç Memur-Sen Antalya Şubesi Başkanı Arif Aydeniz Meclis’te oylaması devam eden yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sistemi için açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’de istikrarı sağlayacak dedi.
Ülkemizin tarihi bir sürecine tanıklık ediyoruz diyen Arif Aydeniz;“Ülkemizin birlik ve beraberliğine kasteden şer odakları içte ve dışta her türlü oyunu kuruyor. Terör ve ekonomik saldırılarla ülkemize boyun eğdirmeye çalışıyor. Türkiye olarak bizler ise adeta bir diriliş ve kurtuluş mücadelesi veriyoruz. Tüm bu sıkıntıların içerisinde milli ve güçlü bir Türkiye için, refahın ve istikrarın sağlanması, ekonomik ve siyasi bağımsızlığı kuvvetlendirmek için anayasal değişikliğe gidiyoruz. Anayasal düzen sağlandıktan sonra siyasi ekonomik ve kültürel olarak bir medeniyet inşa ederek, küresel manada güçlü bir Türkiye olacağımızı düşünüyorum. Bu kapsamda harekete geçen hükümetimizin anayasa değişikliği teklifini çok yerinde ve doğru buluyorum. Lakin bir takım siyasi otoriteler karalama çalışmaları yaparak, şer odaklarının yaptıklarının arkasına sığınarak bu değişikliğe karşı geliyor halkımızın zihnini bulandırmak için propaganda üretiyor. Bizler Genç Memur- Sen olarak hükümetimizin sunduğu anayasada değişiklik maddelerini onaylıyoruz. Bunun halkımıza doğru anlatılması için üzerimizi düşen görevi layıkıyla yerine getirmek adına mücadele ediyoruz” dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ CUMHURİYETİMİZİ GÜÇLENDİRECEK
Cumhurbaşkanlığı sistemi için Cumhuriyet elden gidiyor diye anlamsız bir propaganda yapılıyor diyen Aydeniz;“Cumhurbaşkanlığı sistemi cumhuriyet rejimiyle alakalı değildir. Cumhuriyetin bir modelidir. Ve Cumhurbaşkanlığı sistemiyle bu ülkede istikrar sağlanacağını düşünüyorum. Anayasa’nın 18 maddesini değiştirerek uygulanması planlanan cumhurbaşkanlığı sisteminde de cumhurbaşkanı seçimle başa gelecek seçimle inecektir. Yani rejim değişikliği gerçekleşmeyecektir. Cumhuriyet rejimi içerisinde sistem değişikliği olacaktır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin diktatörlükle ya da cumhuriyetin elden gitmesiyle yakından alakası yoktur. Halk seçecek halk indirecektir” dedi.
ANAYASANIN ARKASINA SIĞINANLAR HALKA HESAP VERECEK
96 yıllık Cumhuriyet tarihimizde 65 hükümet görev almış, parlamenter sistemle bu ülkede ortalamaya vurduğumuzda on yedi ayda bir hükümet değişmiştir diyen Aydeniz; Buda gösteriyor ki bu sistem Türkiye için kesinlikle kullanabilir bir sistem değildir. “Türkiye bazen cumhurbaşkansız dönemler bazense 8 ayda bir hükümetin değiştiği dönemler geçirmiştir. Çok partili hayata geçişle birlikte ise 2 darbe 3 muhtıra ve 5 darbe girişimi gerçekleşmiştir. Tüm bunlar Türkiye’yi istikrarsızlığa götürmüş ve olan milletimize olmuştur. Bu ülkede vesayet odakları darbelerle iktidarı indirse de yeniden milli iradenin seçimle iktidara geldiğini görmüştür. Son olarak 1982 darbe anayasasıyla seçimle iktidara gelemeyen siyasi düşünce organizasyonu, seçimi kazanamasa da iktidara gelecek, seçimi kaybetse de iktidarda kalabilecek, bir formüle ihtiyaç duymuş buna da anayasa demiştir. Bununla birlikte milletten yetki alamayanlar yetkiyi anayasadan almak istemiştir. Sonuç olarak biz anayasal organız ve gücü milletten alıyoruz diye bir kılıf dikmişlerdir. Türkiye’de anayasa temel hak ve hürriyetleri koruyan bir metin değil bir iktidara meşruiyet kazandıran metin olmuştur” diye ifade etti.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ UZLAŞMAYI SAĞLAYACAK
Cumhurbaşkanlığı siteminde yasama ve yürütme arasında kesin ayrılık gerçekleşecektir. Mevcut sistemde yasamada sorumlu olan milletvekilleri arasından başbakan ve bakanlar seçilmektedir. Seçilen başbakan meclis içerisinde çoğunluğa sahip olduğu için istediği yasayı çıkartmakta ve yürütme organı olan Bakanlar Kuruluyla birlikte çıkardığı yasayı yürütmektedir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde meclis ve cumhurbaşkanı ayrı ayrı seçilecektir. Meclis sadece yasamadan sorumlu olacaktır. Seçilen milletvekilleri bakan olamayacak. Bakan olursa da vekilliği düşecektir. Bakanlar cumhurbaşkanıyla birlikte seçilecek ve kesinlikle cumhurbaşkanı ve bakanlar yasamaya karışamayacaktır. Meclis yasa çıkarmadığı bir konuda, cumhurbaşkanlığı açık tespit etiği takdirde kararname çıkararak yürütme sağlayabilecektir. Lakin meclis çıkan kararnameyi kabul etmeyerek o konuyu kapsayan bir kanun çıkardığında cumhurbaşkanının çıkardığı kararname hükümsüz kalacak ve cumhurbaşkanı kanuna uymak durumunda kalacaktır. Cumhurbaşkanın bütçesini meclis belirleyerek yetkilerini kontrol altında tutabilecektir. Cumhurbaşkanı ise bütçe verilmemesi durumunda hizmet üretememesinin sebebi olarak halka meclisi hedef gösterecektir.Bu sistemle ehil kişiler vekil olacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanı ve ekibi halka hesap vereceğinden hizmet üretmek durumunda kalacaktır. Daha hızlı karar alabilen, kararı anında uygulayabilen ve 8 ayda bir hükümet değiştiği günleri hatırladığımızda Türkiye’ye muhakkak istikrar getirecek bir sistemdir” dedi.
Şunu çok net ifade etmeliyim ki bir köyde dahi iki muhtar olamazken yürütme de hem Başbakan hem cumhurbaşkanının olması kesinlikle absürt bir durumdur diyen Arif Aydeniz; “Bu ülkede birçok çıkmazın sebebi cumhurbaşkanı ve başbakanın anlaşamaması yüzündendir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise yasama yürütme birbirinden ayrılacak. Yürütmenin başında cumhurbaşkanı olacaktır. Cumhurbaşkanı ve meclis aynı anda seçilecek ve görev süresi 5 yıl olacaktır diyen Seçilen cumhurbaşkanı en fazla 2 dönem cumhurbaşkanlığı yürütebilecek. Meclis ve Cumhurbaşkanı arasında uyuşmazlık olduğunda ikisi beraber seçime gidecektir. Eğer Cumhurbaşkanının 2. Döneminde meclis cumhurbaşkanının gitmesini isteyerek seçime giderse cumhurbaşkanının görev hakkı dolmadığı için bir dönem daha seçime girme hakkına sahip olacaktır. Buda meclis ve cumhurbaşkanını düşmemek için birbirleriyle uzlaşmasını sağlayacaktır. Bu durum ise Türkiye’de istikrarın ve gelişmenin önünü açacaktır” şeklinde ifadeler kullandı.
CUMHURBAŞKANLIĞI MİLLETİN OTORİTESİNİ GÜÇLENDİRECEK
Ülkemizin tarihi bir sürecine tanıklık ediyoruz diyen Arif Aydeniz;“Ülkemizin birlik ve beraberliğine kasteden şer odakları içte ve dışta her türlü oyunu kuruyor. Terör ve ekonomik saldırılarla ülkemize boyun eğdirmeye çalışıyor. Türkiye olarak bizler ise adeta bir diriliş ve kurtuluş mücadelesi veriyoruz. Tüm bu sıkıntıların içerisinde milli ve güçlü bir Türkiye için, refahın ve istikrarın sağlanması, ekonomik ve siyasi bağımsızlığı kuvvetlendirmek için anayasal değişikliğe gidiyoruz. Anayasal düzen sağlandıktan sonra siyasi ekonomik ve kültürel olarak bir medeniyet inşa ederek, küresel manada güçlü bir Türkiye olacağımızı düşünüyorum. Bu kapsamda harekete geçen hükümetimizin anayasa değişikliği teklifini çok yerinde ve doğru buluyorum. Lakin bir takım siyasi otoriteler karalama çalışmaları yaparak, şer odaklarının yaptıklarının arkasına sığınarak bu değişikliğe karşı geliyor halkımızın zihnini bulandırmak için propaganda üretiyor. Bizler Genç Memur- Sen olarak hükümetimizin sunduğu anayasada değişiklik maddelerini onaylıyoruz. Bunun halkımıza doğru anlatılması için üzerimizi düşen görevi layıkıyla yerine getirmek adına mücadele ediyoruz” dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ CUMHURİYETİMİZİ GÜÇLENDİRECEK
Cumhurbaşkanlığı sistemi için Cumhuriyet elden gidiyor diye anlamsız bir propaganda yapılıyor diyen Aydeniz;“Cumhurbaşkanlığı sistemi cumhuriyet rejimiyle alakalı değildir. Cumhuriyetin bir modelidir. Ve Cumhurbaşkanlığı sistemiyle bu ülkede istikrar sağlanacağını düşünüyorum. Anayasa’nın 18 maddesini değiştirerek uygulanması planlanan cumhurbaşkanlığı sisteminde de cumhurbaşkanı seçimle başa gelecek seçimle inecektir. Yani rejim değişikliği gerçekleşmeyecektir. Cumhuriyet rejimi içerisinde sistem değişikliği olacaktır. Cumhurbaşkanlığı sisteminin diktatörlükle ya da cumhuriyetin elden gitmesiyle yakından alakası yoktur. Halk seçecek halk indirecektir” dedi.
ANAYASANIN ARKASINA SIĞINANLAR HALKA HESAP VERECEK
96 yıllık Cumhuriyet tarihimizde 65 hükümet görev almış, parlamenter sistemle bu ülkede ortalamaya vurduğumuzda on yedi ayda bir hükümet değişmiştir diyen Aydeniz; Buda gösteriyor ki bu sistem Türkiye için kesinlikle kullanabilir bir sistem değildir. “Türkiye bazen cumhurbaşkansız dönemler bazense 8 ayda bir hükümetin değiştiği dönemler geçirmiştir. Çok partili hayata geçişle birlikte ise 2 darbe 3 muhtıra ve 5 darbe girişimi gerçekleşmiştir. Tüm bunlar Türkiye’yi istikrarsızlığa götürmüş ve olan milletimize olmuştur. Bu ülkede vesayet odakları darbelerle iktidarı indirse de yeniden milli iradenin seçimle iktidara geldiğini görmüştür. Son olarak 1982 darbe anayasasıyla seçimle iktidara gelemeyen siyasi düşünce organizasyonu, seçimi kazanamasa da iktidara gelecek, seçimi kaybetse de iktidarda kalabilecek, bir formüle ihtiyaç duymuş buna da anayasa demiştir. Bununla birlikte milletten yetki alamayanlar yetkiyi anayasadan almak istemiştir. Sonuç olarak biz anayasal organız ve gücü milletten alıyoruz diye bir kılıf dikmişlerdir. Türkiye’de anayasa temel hak ve hürriyetleri koruyan bir metin değil bir iktidara meşruiyet kazandıran metin olmuştur” diye ifade etti.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ UZLAŞMAYI SAĞLAYACAK
Cumhurbaşkanlığı siteminde yasama ve yürütme arasında kesin ayrılık gerçekleşecektir. Mevcut sistemde yasamada sorumlu olan milletvekilleri arasından başbakan ve bakanlar seçilmektedir. Seçilen başbakan meclis içerisinde çoğunluğa sahip olduğu için istediği yasayı çıkartmakta ve yürütme organı olan Bakanlar Kuruluyla birlikte çıkardığı yasayı yürütmektedir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde meclis ve cumhurbaşkanı ayrı ayrı seçilecektir. Meclis sadece yasamadan sorumlu olacaktır. Seçilen milletvekilleri bakan olamayacak. Bakan olursa da vekilliği düşecektir. Bakanlar cumhurbaşkanıyla birlikte seçilecek ve kesinlikle cumhurbaşkanı ve bakanlar yasamaya karışamayacaktır. Meclis yasa çıkarmadığı bir konuda, cumhurbaşkanlığı açık tespit etiği takdirde kararname çıkararak yürütme sağlayabilecektir. Lakin meclis çıkan kararnameyi kabul etmeyerek o konuyu kapsayan bir kanun çıkardığında cumhurbaşkanının çıkardığı kararname hükümsüz kalacak ve cumhurbaşkanı kanuna uymak durumunda kalacaktır. Cumhurbaşkanın bütçesini meclis belirleyerek yetkilerini kontrol altında tutabilecektir. Cumhurbaşkanı ise bütçe verilmemesi durumunda hizmet üretememesinin sebebi olarak halka meclisi hedef gösterecektir.Bu sistemle ehil kişiler vekil olacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanı ve ekibi halka hesap vereceğinden hizmet üretmek durumunda kalacaktır. Daha hızlı karar alabilen, kararı anında uygulayabilen ve 8 ayda bir hükümet değiştiği günleri hatırladığımızda Türkiye’ye muhakkak istikrar getirecek bir sistemdir” dedi.
Şunu çok net ifade etmeliyim ki bir köyde dahi iki muhtar olamazken yürütme de hem Başbakan hem cumhurbaşkanının olması kesinlikle absürt bir durumdur diyen Arif Aydeniz; “Bu ülkede birçok çıkmazın sebebi cumhurbaşkanı ve başbakanın anlaşamaması yüzündendir. Cumhurbaşkanlığı sisteminde ise yasama yürütme birbirinden ayrılacak. Yürütmenin başında cumhurbaşkanı olacaktır. Cumhurbaşkanı ve meclis aynı anda seçilecek ve görev süresi 5 yıl olacaktır diyen Seçilen cumhurbaşkanı en fazla 2 dönem cumhurbaşkanlığı yürütebilecek. Meclis ve Cumhurbaşkanı arasında uyuşmazlık olduğunda ikisi beraber seçime gidecektir. Eğer Cumhurbaşkanının 2. Döneminde meclis cumhurbaşkanının gitmesini isteyerek seçime giderse cumhurbaşkanının görev hakkı dolmadığı için bir dönem daha seçime girme hakkına sahip olacaktır. Buda meclis ve cumhurbaşkanını düşmemek için birbirleriyle uzlaşmasını sağlayacaktır. Bu durum ise Türkiye’de istikrarın ve gelişmenin önünü açacaktır” şeklinde ifadeler kullandı.
CUMHURBAŞKANLIĞI MİLLETİN OTORİTESİNİ GÜÇLENDİRECEK
İlginizi Çekebilir