Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Enflasyonun 2018 yılı sonundaki yüzde 25 düzeyinden mevcut düzeylere gerilemesinin fiyat istikrarı adına olumlu olduğunu söyleyen Başkan Çetin, enflasyonla mücadele sorununun halen devam ettiğini, Merkez Bankası'nın TL'ye güven tesisi için orta ve uzun vadeli kararlı politika duruşuna önem vermesi gerektiğini vurguladı.
GIDA GRUBU, ENFLASYONU YUKARI ÇEKTİ
ATSO Başkanı Davut Çetin açıklamasında şunları kaydetti:
“2019 yılını TÜFE'de yüzde 0.74, ÜFE'de yüzde 0.69 Aralık enflasyonu ve TÜFE'de yüzde 11.84, ÜFE'de yüzde 7.36 yıllık enflasyonla tamamlamış bulunuyoruz. Aralık enflasyonu ilk bakışta klasik 'Antalya enflasyonu' izlenimi vermektedir. En yüksek artış gösteren seçilmiş maddeler yüzde 30,76 ile patlıcan, yüzde 25,07 ile kuru soğan ve yüzde 17,33 ile domatestir. Aralık ayında fiyat artışı sebze ve meyvede yüzde 6, gıda sepetinde yüzde 2.9 olarak gerçekleşmiş, tüketici enflasyonu gıda fiyatlarından kaynaklanmış ve beklentileri aşmıştır. Bununla birlikte, sebze ve meyvede yıllık enflasyonun yüzde 2.9'da kaldığına, Aralık ayında hava sıcaklıklarının sona ermesiyle fiyatların mevsim normallerine geldiğine dikkat edilmelidir."
ENFLASYONLA MÜCADELE SORUNU
"Enflasyonun 2018 yılı sonundaki yüzde 25 düzeyinden bu düzeylere gerilemesi, fiyat istikrarı adına olumlu bir gelişme olmuştur. Kuşkusuz 'hissedilen enflasyon' olarak isimlendirebileceğimiz ortalama enflasyon halen yüzde 15 gibi yüksek bir orandadır. Önümüzdeki döneme ilişkin sinyaller barındıran çekirdek enflasyon manşet enflasyona yakın düzeyde kalmaktadır, dolayısıyla enflasyonla mücadele sorunumuz devam etmektedir."
REEL SEKTÖRDEN YÜK AZALTILMALI
"Asgari ücrette yüzde 15 artış, çalışanları çok mutlu etmemekle birlikte reel sektörde maliyetleri artıran bir faktör olmuştur. Bu nedenle ekonomi yönetimi bütçe disipliniyle reel sektör üzerindeki yükün azaltılması yönünde KDV indirimi gibi çabalarını sürdürmelidir. ABD ve İran gerilimi ve diğer jeopolitik riskler de Merkez Bankası'nın dikkatli olmasını, kredi ve mevduat faizlerinde gerçekçi adımlar atılmasını gerektirmektedir. TL'ye güven tesisi için karşılık oranları gibi düzenlemelerle birlikte orta ve uzun vadeli kararlı politika duruşuna önem verilmelidir."
DHA
Enflasyonun 2018 yılı sonundaki yüzde 25 düzeyinden mevcut düzeylere gerilemesinin fiyat istikrarı adına olumlu olduğunu söyleyen Başkan Çetin, enflasyonla mücadele sorununun halen devam ettiğini, Merkez Bankası'nın TL'ye güven tesisi için orta ve uzun vadeli kararlı politika duruşuna önem vermesi gerektiğini vurguladı.
GIDA GRUBU, ENFLASYONU YUKARI ÇEKTİ
ATSO Başkanı Davut Çetin açıklamasında şunları kaydetti:
“2019 yılını TÜFE'de yüzde 0.74, ÜFE'de yüzde 0.69 Aralık enflasyonu ve TÜFE'de yüzde 11.84, ÜFE'de yüzde 7.36 yıllık enflasyonla tamamlamış bulunuyoruz. Aralık enflasyonu ilk bakışta klasik 'Antalya enflasyonu' izlenimi vermektedir. En yüksek artış gösteren seçilmiş maddeler yüzde 30,76 ile patlıcan, yüzde 25,07 ile kuru soğan ve yüzde 17,33 ile domatestir. Aralık ayında fiyat artışı sebze ve meyvede yüzde 6, gıda sepetinde yüzde 2.9 olarak gerçekleşmiş, tüketici enflasyonu gıda fiyatlarından kaynaklanmış ve beklentileri aşmıştır. Bununla birlikte, sebze ve meyvede yıllık enflasyonun yüzde 2.9'da kaldığına, Aralık ayında hava sıcaklıklarının sona ermesiyle fiyatların mevsim normallerine geldiğine dikkat edilmelidir."
ENFLASYONLA MÜCADELE SORUNU
"Enflasyonun 2018 yılı sonundaki yüzde 25 düzeyinden bu düzeylere gerilemesi, fiyat istikrarı adına olumlu bir gelişme olmuştur. Kuşkusuz 'hissedilen enflasyon' olarak isimlendirebileceğimiz ortalama enflasyon halen yüzde 15 gibi yüksek bir orandadır. Önümüzdeki döneme ilişkin sinyaller barındıran çekirdek enflasyon manşet enflasyona yakın düzeyde kalmaktadır, dolayısıyla enflasyonla mücadele sorunumuz devam etmektedir."
REEL SEKTÖRDEN YÜK AZALTILMALI
"Asgari ücrette yüzde 15 artış, çalışanları çok mutlu etmemekle birlikte reel sektörde maliyetleri artıran bir faktör olmuştur. Bu nedenle ekonomi yönetimi bütçe disipliniyle reel sektör üzerindeki yükün azaltılması yönünde KDV indirimi gibi çabalarını sürdürmelidir. ABD ve İran gerilimi ve diğer jeopolitik riskler de Merkez Bankası'nın dikkatli olmasını, kredi ve mevduat faizlerinde gerçekçi adımlar atılmasını gerektirmektedir. TL'ye güven tesisi için karşılık oranları gibi düzenlemelerle birlikte orta ve uzun vadeli kararlı politika duruşuna önem verilmelidir."
DHA