Özel Antalya Likya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Aydın Bayramov, dünyada her gün ortalama 300 milyon kişinin yaşadığı migrenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirterek, dikkat edilmesi gereken önemli noktaları açıkladı.
Dünyada her gün ortalama 300 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 12 milyon kişinin yaşadığı migren, yol açtığı dayanılmaz ağrılar ile hayatı zorlaştırırken; hastaları da sürekli ilaç almaya zorluyor. Öyle ki, çoğu hasta bir uzmana danışmadan tanıdık tavsiyesiyle ağrı kesici alarak ağrıyı dindirmeye çalışıyor. Hayatı adeta kabusa dönüştüren şiddetli baş ağrılarını önlemek içinse öncelikle ağrı kesicilerden medet ummamak ve uyku düzeninden şaşmamak gerekiyor.
MİGREN SİZİ KORKUTMASIN
Özel Antalya Likya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Aydın Bayramov, baş ağrısının migrenin belirtilerinden yalnızca biri olduğunu anımsatarak şu ifadeleri kaydetti:
“Migren ağrısı ataklar hâlinde görülür ve 2-3 saatten 3 güne kadar devam edebilir. En bilinen belirtilerinden biri tek taraflı, yoğun ve zonklayıcı tarzda bir baş ağrısıdır. Baş ağrısına bulantının veya kusmanın eşlik etmesi, ışığa ve sese duyarlılığın artması, zonklayıcı, nabız gibi atan ağrı, ağrının asıl olarak tek taraflı olması, ağrının hareketle artması gibi belirtiler de migrene işaret eder. Migrenli kişi boyun ve omuzlarda sertleşme, el ve ayaklarda karıncalanma, konsantrasyon güçlüğü, konuşma güçlüğü ve nadir olarak da felç durumu veya şuur kaybı ile karşılaşabilir.”
HER AĞRI MİGREN DEĞİLDİR
Dr. Aydın Bayramov, migreni tetikleyen faktörlere karşı önlem alındığında atakların sıklığı ve şiddetinin büyük oranda azaltılabildiğine dikkat çekti. “Migren, artık insanları hayattan alıkoyan ve çözümü olmayan bir hastalık olarak görülmemelidir, çünkü tedavisi mümkündür’’ diyen Dr. Aydın Bayramov, “Migren ağrısını, diğer baş ağrılarından ayırt edebilmek aslında oldukça basittir. Migren kendi içinde; uyarı, aura, ağrı ve geçme dönemlerine ayrılır. Uyarı dönemi, hastanın başının ağrıyacağına dair sinyaller aldığı dönemdir. Kişide halsizlik, esneme, ruh hali değişkenliği, dışarıdan gelen sese, kokuya ve ışığa aşırı hassasiyet gösterme gibi belirtiler yaşanır.
MİGRENİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER
Uyku düzensizliği, stres, düzensiz beslenme, bazı ilaçlar, çevresel etkenler ve hormonal değişimler migrenin tetikleyici sebepleri arasında gösteriliyor. Stresi azaltmanın, düzenli egzersiz yapmanın ve düzenli uyumanın migren şikâyetlerinin gerilemesini sağlayacağını belirten Dr. Bayramov, öğünleri düzenli yemenin, bol bol yürüyüş yapmanın, kısa süreli ılık duşlar almanın ağrıların azalmasında faydalı olacağını söyledi.
BU YİYECEKLERDEN UZAK DURUN
Migreni tetikleyen en önemli faktörlerden biri de beslenme şekli. Bazı besinler içeriğindeki maddeler nedeniyle atakları çok hızlı bir şekilde tetikleyebiliyor. Özellikle koruyucu madde bulunan et, sosisli sandviç gibi nitrit içeren; şarap, peynir gibi tiramin içeren ve çikolata, sarımsak, soğan ve kabuklu çerezler gibi feniletilamin içeren besinler bunların başında geliyor. Ek olarak alkol, tatlandırıcılar, turunçgiller, turşu ve sirke gibi yiyecekler de migreni tetikleyebiliyor. Bu besinlerden uzak durmak, migrenle mücadelede çok önemli. Bununla birlikte tamamen diyetten çıkarılsa bile diğer faktörler nedeniyle ataklar devam edebiliyor.
Dünyada her gün ortalama 300 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 12 milyon kişinin yaşadığı migren, yol açtığı dayanılmaz ağrılar ile hayatı zorlaştırırken; hastaları da sürekli ilaç almaya zorluyor. Öyle ki, çoğu hasta bir uzmana danışmadan tanıdık tavsiyesiyle ağrı kesici alarak ağrıyı dindirmeye çalışıyor. Hayatı adeta kabusa dönüştüren şiddetli baş ağrılarını önlemek içinse öncelikle ağrı kesicilerden medet ummamak ve uyku düzeninden şaşmamak gerekiyor.
MİGREN SİZİ KORKUTMASIN
Özel Antalya Likya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Aydın Bayramov, baş ağrısının migrenin belirtilerinden yalnızca biri olduğunu anımsatarak şu ifadeleri kaydetti:
“Migren ağrısı ataklar hâlinde görülür ve 2-3 saatten 3 güne kadar devam edebilir. En bilinen belirtilerinden biri tek taraflı, yoğun ve zonklayıcı tarzda bir baş ağrısıdır. Baş ağrısına bulantının veya kusmanın eşlik etmesi, ışığa ve sese duyarlılığın artması, zonklayıcı, nabız gibi atan ağrı, ağrının asıl olarak tek taraflı olması, ağrının hareketle artması gibi belirtiler de migrene işaret eder. Migrenli kişi boyun ve omuzlarda sertleşme, el ve ayaklarda karıncalanma, konsantrasyon güçlüğü, konuşma güçlüğü ve nadir olarak da felç durumu veya şuur kaybı ile karşılaşabilir.”
HER AĞRI MİGREN DEĞİLDİR
Dr. Aydın Bayramov, migreni tetikleyen faktörlere karşı önlem alındığında atakların sıklığı ve şiddetinin büyük oranda azaltılabildiğine dikkat çekti. “Migren, artık insanları hayattan alıkoyan ve çözümü olmayan bir hastalık olarak görülmemelidir, çünkü tedavisi mümkündür’’ diyen Dr. Aydın Bayramov, “Migren ağrısını, diğer baş ağrılarından ayırt edebilmek aslında oldukça basittir. Migren kendi içinde; uyarı, aura, ağrı ve geçme dönemlerine ayrılır. Uyarı dönemi, hastanın başının ağrıyacağına dair sinyaller aldığı dönemdir. Kişide halsizlik, esneme, ruh hali değişkenliği, dışarıdan gelen sese, kokuya ve ışığa aşırı hassasiyet gösterme gibi belirtiler yaşanır.
MİGRENİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER
Uyku düzensizliği, stres, düzensiz beslenme, bazı ilaçlar, çevresel etkenler ve hormonal değişimler migrenin tetikleyici sebepleri arasında gösteriliyor. Stresi azaltmanın, düzenli egzersiz yapmanın ve düzenli uyumanın migren şikâyetlerinin gerilemesini sağlayacağını belirten Dr. Bayramov, öğünleri düzenli yemenin, bol bol yürüyüş yapmanın, kısa süreli ılık duşlar almanın ağrıların azalmasında faydalı olacağını söyledi.
BU YİYECEKLERDEN UZAK DURUN
Migreni tetikleyen en önemli faktörlerden biri de beslenme şekli. Bazı besinler içeriğindeki maddeler nedeniyle atakları çok hızlı bir şekilde tetikleyebiliyor. Özellikle koruyucu madde bulunan et, sosisli sandviç gibi nitrit içeren; şarap, peynir gibi tiramin içeren ve çikolata, sarımsak, soğan ve kabuklu çerezler gibi feniletilamin içeren besinler bunların başında geliyor. Ek olarak alkol, tatlandırıcılar, turunçgiller, turşu ve sirke gibi yiyecekler de migreni tetikleyebiliyor. Bu besinlerden uzak durmak, migrenle mücadelede çok önemli. Bununla birlikte tamamen diyetten çıkarılsa bile diğer faktörler nedeniyle ataklar devam edebiliyor.