Antalya'da üst üste meydana gelen depremler korkuya neden oldu. Son günlerde meydana gelen ve Akdeniz kıyılarını üst üste sallayan şiddetli depremler, yalnızca şehirleri değil insanların psikolojisini de sarsıyor. Uzmanlar ise, depremle ilgili korkulacak bir durumun olmadığını söyledi.
Döşemealtı depremi ile Kumluca depreminin birbirini tetikleme ihtimalinin güçlü olduğunu belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan, “Akdeniz'de sürekli depremler oluyor. Türkiye levhası Afrika'nın sıkıştırmasıyla sürekli bir deprem ülkesi. Antalya'da da diri ve sönmüş fay hatları bulunmakta. Bu faydalarda ara ara tetiklenmiş depremler oluşmaktadır. Son depremler de bu durumun bir kanıtı. Bu iki depremden sonra yeni depremler bekliyoruz. Ancak daha az büyüklükte olacaktır" dedi.
Engin Erarslan, Antalya'da 4 deprem kuşağının görüldüğünü söyledi. Merkezin 2 ve 3, Alanya'ya doğru gidildiğinde 4'üncü deprem kuşağının yer aldığını belirten Erarslan, 1'inci deprem kuşağının ise Fethiye'ye doğru görüldüğünü aktardı.
(Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan)
'1999 ÖNCESİNE DÖNDÜK'
Jeofizik Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Atakan Yüklü de Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunun sürekli göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. 1999'da meydana gelen büyük depremden sonra kısa yerel yönetimler anlamında düzgün çalışmalar yapıldığını belirten Yüklü, daha sonra tekrardan yeniden 1999 yılındaki depremin öncesine dönüldüğüne dikkati çekti. Yüklü, “Deprem bir jeofizik gerçeği, bina bazlı zemin etütlerinde jeofizik çalışmalarının gereği kadar yapılmadığını görüyoruz. Jeofizik mühendisleri olarak zemin etüdü yaparken, küçük bir deprem yaratıyoruz. Zemin davranışını inceleyip daha sonra olası büyük bir depremde zeminin nasıl bir tepki vereceğini hesaplayabiliyoruz. Bu çalışmalar denetim olmadığı için gerilemiş durumda. Kötü bir cümle ama yerel yönetim anlamında 1999 yılının öncesine döndük diyebiliriz" diye konuştu.
(Jeofizik Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Atakan Yüklü)
ESKİ MAHALLELER İVEDİLEKLE İNCELENMELİ
Atakan Yüklü, Antalya'da zemin etütleri konusunda Büyükşehir, Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı belediyelerinin iyi durumda olduğunu dile getirdi. İlçe belediyelerin çoğunda teknik kadro olmadığı için zemin etütlerinde bilimsel eksikler olduğunu anlatan Yüklü, “Bina yapılmadan önce jeofizik etütleri usulüne uygun yapmak gerekiyor. Antalya'da 1999 yılından önce yapılmış binaların incelenmesi gerekiyor. Eğer oturduğunuz bina 1999 yılından önce yapılmış ise hiçbir şekilde hasar vermeden binanın sağlamlığını tespit edilmesi gerekiyor. Antalya'daki eski mahallelerinin ivedilikle yapılarının incelenmesi gerekiyor" dedi.
(Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Ali Keleş)
DOÇ. DR. NİHAT DİPOVA: DEPREMLERİN YIKICI ETKİSİ OLMAZ
Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nihat Dipova, Antalya'da ilk olarak meydana gelen 4.8 ve dünkü 5.2 büyüklüğündeki depremler nedeniyle korkulacak bir durum olmadığını söyledi. Antalya'nın deprem açısından biraz karmaşık bir bölgede, çok sayıda deprem üretecek faya sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Nihat Dipova, son iki depremin aynı fay üzerinde, farklı noktalarda yaşandığını kaydetti. Bu fayın Akdeniz'in ortasından başlayıp, kuzeye doğru belli bir açıyla dalan ve dalma- batma fayı denilen bir fay olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dipova, "Bunun üzerinde oluyor. Antalya'da rapor edilen depremler büyüktür. Ancak çok fazla etkilemedi, birazcık avizemiz sallandı, o kadarla kaldık. Bunun sebebi çok derinde ve çok uzakta olması" dedi.
ANTALYA'NIN DEPREM MASTER PLANI YOK
Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Ali Keleş, kentin deprem master planı bulunmadığını belirterek, bir an önce bu planın oluşturulması gerektiğini söyledi.
Antalya'nın deprem master planı olmadığına dikkati çeken Ali Keleş, “Antalya'da bazı alanlar birinci deprem kuşağında yer alıyor. Zemin açısından da sıkıntılı bölgelerimiz var. Deprem anında ciddi kayıplar yaşanabilir. Master planı maliyetli bir çalışma değil, ilgili kurumlar bir araya gelir, uzmanlardan görüşler alınır. Raporlar hazırlanır ve yerel yönetimler olası bir durumda neler yapılacağını belirler. Kurumların yarından itibaren zaman kaybetmeden bir toplantıyla master planını hazırlamak için çalışmaya başlaması lazım" diye konuştu.
Döşemealtı depremi ile Kumluca depreminin birbirini tetikleme ihtimalinin güçlü olduğunu belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan, “Akdeniz'de sürekli depremler oluyor. Türkiye levhası Afrika'nın sıkıştırmasıyla sürekli bir deprem ülkesi. Antalya'da da diri ve sönmüş fay hatları bulunmakta. Bu faydalarda ara ara tetiklenmiş depremler oluşmaktadır. Son depremler de bu durumun bir kanıtı. Bu iki depremden sonra yeni depremler bekliyoruz. Ancak daha az büyüklükte olacaktır" dedi.
Engin Erarslan, Antalya'da 4 deprem kuşağının görüldüğünü söyledi. Merkezin 2 ve 3, Alanya'ya doğru gidildiğinde 4'üncü deprem kuşağının yer aldığını belirten Erarslan, 1'inci deprem kuşağının ise Fethiye'ye doğru görüldüğünü aktardı.
(Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan)
'1999 ÖNCESİNE DÖNDÜK'
Jeofizik Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Atakan Yüklü de Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunun sürekli göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. 1999'da meydana gelen büyük depremden sonra kısa yerel yönetimler anlamında düzgün çalışmalar yapıldığını belirten Yüklü, daha sonra tekrardan yeniden 1999 yılındaki depremin öncesine dönüldüğüne dikkati çekti. Yüklü, “Deprem bir jeofizik gerçeği, bina bazlı zemin etütlerinde jeofizik çalışmalarının gereği kadar yapılmadığını görüyoruz. Jeofizik mühendisleri olarak zemin etüdü yaparken, küçük bir deprem yaratıyoruz. Zemin davranışını inceleyip daha sonra olası büyük bir depremde zeminin nasıl bir tepki vereceğini hesaplayabiliyoruz. Bu çalışmalar denetim olmadığı için gerilemiş durumda. Kötü bir cümle ama yerel yönetim anlamında 1999 yılının öncesine döndük diyebiliriz" diye konuştu.
(Jeofizik Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Atakan Yüklü)
ESKİ MAHALLELER İVEDİLEKLE İNCELENMELİ
Atakan Yüklü, Antalya'da zemin etütleri konusunda Büyükşehir, Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı belediyelerinin iyi durumda olduğunu dile getirdi. İlçe belediyelerin çoğunda teknik kadro olmadığı için zemin etütlerinde bilimsel eksikler olduğunu anlatan Yüklü, “Bina yapılmadan önce jeofizik etütleri usulüne uygun yapmak gerekiyor. Antalya'da 1999 yılından önce yapılmış binaların incelenmesi gerekiyor. Eğer oturduğunuz bina 1999 yılından önce yapılmış ise hiçbir şekilde hasar vermeden binanın sağlamlığını tespit edilmesi gerekiyor. Antalya'daki eski mahallelerinin ivedilikle yapılarının incelenmesi gerekiyor" dedi.
(Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Ali Keleş)
DOÇ. DR. NİHAT DİPOVA: DEPREMLERİN YIKICI ETKİSİ OLMAZ
Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nihat Dipova, Antalya'da ilk olarak meydana gelen 4.8 ve dünkü 5.2 büyüklüğündeki depremler nedeniyle korkulacak bir durum olmadığını söyledi. Antalya'nın deprem açısından biraz karmaşık bir bölgede, çok sayıda deprem üretecek faya sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Nihat Dipova, son iki depremin aynı fay üzerinde, farklı noktalarda yaşandığını kaydetti. Bu fayın Akdeniz'in ortasından başlayıp, kuzeye doğru belli bir açıyla dalan ve dalma- batma fayı denilen bir fay olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dipova, "Bunun üzerinde oluyor. Antalya'da rapor edilen depremler büyüktür. Ancak çok fazla etkilemedi, birazcık avizemiz sallandı, o kadarla kaldık. Bunun sebebi çok derinde ve çok uzakta olması" dedi.
ANTALYA'NIN DEPREM MASTER PLANI YOK
Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Ali Keleş, kentin deprem master planı bulunmadığını belirterek, bir an önce bu planın oluşturulması gerektiğini söyledi.
Antalya'nın deprem master planı olmadığına dikkati çeken Ali Keleş, “Antalya'da bazı alanlar birinci deprem kuşağında yer alıyor. Zemin açısından da sıkıntılı bölgelerimiz var. Deprem anında ciddi kayıplar yaşanabilir. Master planı maliyetli bir çalışma değil, ilgili kurumlar bir araya gelir, uzmanlardan görüşler alınır. Raporlar hazırlanır ve yerel yönetimler olası bir durumda neler yapılacağını belirler. Kurumların yarından itibaren zaman kaybetmeden bir toplantıyla master planını hazırlamak için çalışmaya başlaması lazım" diye konuştu.