Türkiye’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlememesi üzerine sağlık sektöründe çalışanlar alanlara inmeye karar verdi. 15 Mart’ta Ankara’da düzenlenecek ‘Beyaz Miting’de buluşacaklarını duyuran sağlık çalışanları, 17 Nisan’da da greve gidecek.
ÖNCE MİTİNG, SONRA GREV
Sağlıkta şiddet olaylarının sonu bir türlü gelmiyor. Gaziantep’te 2011 yılında Doktor Ersin Arslan’ın görevi başında şehit edilmesi ile başlayan sağlıkta şiddet olayları, aradan geçen 9 yıllık sürece rağmen engellenemedi. Gaziantep Şehitkamil Devlet Hastanesi’nde geçtiğimiz gün meydana gelen olayda, yoğun bakım servisinde görevli erkek hemşire, hasta yakınları tarafından darp edildi. Türk Tabipler Birliği’nin çağrısı ile sağlıkta şiddet olaylarının önlenmesi ile ilgili 15 Mart tarihinde Ankara’da Beyaz Miting düzenlenmesi, 17 Nisan’da da greve gidilmesi kararı alındı.
SAĞLIKTA ŞİDDETE PROTESTO
Söz konusu olaya ilişkin, sağlık çalışanlarının eylem kararı, Antalya Tabip Odası tarafından düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Sağlıkçıların “Şiddet Varsa Hizmet Yok” başlıklı basın Toplantısına, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, SES Şube Eş Başkanı Nazmiye Şahin, Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı İbrahim Çelik ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
“ACİL TEDBİRLER ALINMALI”
TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, sağlıkçılara yönelik şiddetin son 3 yılda yüzde 61 arttığına dikkat çekerek, şiddete maruz kalmaktan mesleklerini yapamaz hale geldiklerini söyledi. Beş acil tedbirin alınması çağrısı yapan Adıyaman, “Bizler de şiddetsiz bir sağlık ortamı için 5 acil tedbir önerisi ile Salık Bakanlığı’ndan randevu istedik, bekliyoruz. Hazırladığımız öneriler ise TTB’nin hazırladığı sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği ‘sağlıkta şiddet yasa tasarısı’ Meclis tarafından hemen yasalaştırılsın. Sağlık hizmeti sunarken yaşanan şiddet, iş yeri kazası ve meslek hastalığı olarak değerlendirilsin. Muayene randevuları hastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlensin. Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilsin ve birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilsin, sevk zinciri uygulamasına geçilsin ana başlıklarından oluşmaktadır” dedi.
ARTIK ŞİDDETİ KABUL ETMİYORUZ
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden ise şiddeti artık kabul etmediklerini belirtti. Erden, “1500 hastane, 27 bin eczane, 7 bin 500 ASM’de ve 150’yi aşan ağız diş sağlığı merkezi ile binlerce muayenehanede 350 milyonu bulan muayeneyi, 5 milyon ameliyatı girişimi yapan, 2 milyar kutu ilacı hastalara ulaştıran, milyonlarca hastanın bakımını, enjeksiyonunu, pansumanını gerçekleştiren bu ülkenin sağlık çalışanları olarak; güvenceli bir çalışma ortamında, yüksek enflasyon ve pahalılığa ezdirilmeyen ücretlerle, emeğimizin karşılığını alarak çalışmak istiyoruz. Aciller başta olmak üzere sağlık hizmet sunumunun her yer ve aşamasında yaygınlaşan şiddetin güven ve meşruluğunu; ülkemizde yaygınlaşan kutuplaştırıcı-çatışmacı dilden, sağlık sisteminde mobbinge varan yönetici-idareci tutumundan, taşeronlaştırma başta olmak üzere güvencesiz çalıştırma modellerinin yaygınlığından aldığını çok iyi biliyoruz”
ŞİDDETE KARŞI SOKAĞA ÇIKIYORLAR
Türkiye'deki tüm sağlıkçıların ortak talepleri için bir araya geleceklerini vurgulayan Erden, sözlerini şöyle noktaladı:
“Ülkemizin 81 ilinden, üyemiz olan ve üyemiz olmayan bütün sağlık çalışanlarıyla, emeklilerimizle, göreve başlatılmayan, atama bekleyen genç meslektaşlarımızla ve geleceğimizi oluşturan her branştan tıp, hemşirelik, diş hekimliği, eczacılık, veteriner hekimlik, psikoloji, sosyal hizmetler ve sağlık bilimleri öğrencisi binlerce kardeşlerimizle birlikte; otobüsler, trenler, uçaklar ve arabalarla 15 Mart günü Ankara’nın yolunu tutacak ve bu ülkede sağlık ortamının şiddetten arındırılması için on binlerce sağlıkçı olarak tek bir sesle haykıracağız. Biz sağlık çalışanları, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağımız mücadelemizle sağlıktaki şiddet iklimini sonlandırarak; görevimiz olan sağlık hizmetini şiddetsiz ve barışçıl bir ortamda, aldığımız bilimsel eğitimin gereklerini yerine getirerek ve halkımızın ihtiyaç duyacağı nitelik ve gereklilikte sunmayı başaracağız. Aldığımız eğitimin, bize yüklenen toplumsal ve kamusal sorumluluğu yerine getirecek, emeğimizin karşılığını alacağız”
ARTIK YETER! 5 ACİL TEDBİR
Ortak açıklamada sağlıkta şiddetin son bulması için 5 acil tedbirin hayata geçmesi vurgulandı. Açıklamada, TTB’nin hazırladığı, sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği 5 acil tedbir şöyle sıralandı:
1) TTB’nin hazırladığı sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği “sağlıkta şiddet yasa tasarısı” meclis tarafımdan hemen yasalaştırılsın
2) Sağlık hizmeti sunarken yaşanan şiddet iş yeri kazası ve meslek hastalığı olarak değerlendirilsin
3) Muayene randevuları hastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlensin
4) Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilsin
5) Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilsin, sevk zinciri uygulamasına geçilsin
Faruk ÇELİK, Özge GÜRÜN
ÖNCE MİTİNG, SONRA GREV
Sağlıkta şiddet olaylarının sonu bir türlü gelmiyor. Gaziantep’te 2011 yılında Doktor Ersin Arslan’ın görevi başında şehit edilmesi ile başlayan sağlıkta şiddet olayları, aradan geçen 9 yıllık sürece rağmen engellenemedi. Gaziantep Şehitkamil Devlet Hastanesi’nde geçtiğimiz gün meydana gelen olayda, yoğun bakım servisinde görevli erkek hemşire, hasta yakınları tarafından darp edildi. Türk Tabipler Birliği’nin çağrısı ile sağlıkta şiddet olaylarının önlenmesi ile ilgili 15 Mart tarihinde Ankara’da Beyaz Miting düzenlenmesi, 17 Nisan’da da greve gidilmesi kararı alındı.
SAĞLIKTA ŞİDDETE PROTESTO
Söz konusu olaya ilişkin, sağlık çalışanlarının eylem kararı, Antalya Tabip Odası tarafından düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Sağlıkçıların “Şiddet Varsa Hizmet Yok” başlıklı basın Toplantısına, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin, SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, SES Şube Eş Başkanı Nazmiye Şahin, Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, Antalya Aile Hekimleri Derneği Başkanı İbrahim Çelik ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
“ACİL TEDBİRLER ALINMALI”
TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, sağlıkçılara yönelik şiddetin son 3 yılda yüzde 61 arttığına dikkat çekerek, şiddete maruz kalmaktan mesleklerini yapamaz hale geldiklerini söyledi. Beş acil tedbirin alınması çağrısı yapan Adıyaman, “Bizler de şiddetsiz bir sağlık ortamı için 5 acil tedbir önerisi ile Salık Bakanlığı’ndan randevu istedik, bekliyoruz. Hazırladığımız öneriler ise TTB’nin hazırladığı sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği ‘sağlıkta şiddet yasa tasarısı’ Meclis tarafından hemen yasalaştırılsın. Sağlık hizmeti sunarken yaşanan şiddet, iş yeri kazası ve meslek hastalığı olarak değerlendirilsin. Muayene randevuları hastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlensin. Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilsin ve birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilsin, sevk zinciri uygulamasına geçilsin ana başlıklarından oluşmaktadır” dedi.
ARTIK ŞİDDETİ KABUL ETMİYORUZ
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden ise şiddeti artık kabul etmediklerini belirtti. Erden, “1500 hastane, 27 bin eczane, 7 bin 500 ASM’de ve 150’yi aşan ağız diş sağlığı merkezi ile binlerce muayenehanede 350 milyonu bulan muayeneyi, 5 milyon ameliyatı girişimi yapan, 2 milyar kutu ilacı hastalara ulaştıran, milyonlarca hastanın bakımını, enjeksiyonunu, pansumanını gerçekleştiren bu ülkenin sağlık çalışanları olarak; güvenceli bir çalışma ortamında, yüksek enflasyon ve pahalılığa ezdirilmeyen ücretlerle, emeğimizin karşılığını alarak çalışmak istiyoruz. Aciller başta olmak üzere sağlık hizmet sunumunun her yer ve aşamasında yaygınlaşan şiddetin güven ve meşruluğunu; ülkemizde yaygınlaşan kutuplaştırıcı-çatışmacı dilden, sağlık sisteminde mobbinge varan yönetici-idareci tutumundan, taşeronlaştırma başta olmak üzere güvencesiz çalıştırma modellerinin yaygınlığından aldığını çok iyi biliyoruz”
ŞİDDETE KARŞI SOKAĞA ÇIKIYORLAR
Türkiye'deki tüm sağlıkçıların ortak talepleri için bir araya geleceklerini vurgulayan Erden, sözlerini şöyle noktaladı:
“Ülkemizin 81 ilinden, üyemiz olan ve üyemiz olmayan bütün sağlık çalışanlarıyla, emeklilerimizle, göreve başlatılmayan, atama bekleyen genç meslektaşlarımızla ve geleceğimizi oluşturan her branştan tıp, hemşirelik, diş hekimliği, eczacılık, veteriner hekimlik, psikoloji, sosyal hizmetler ve sağlık bilimleri öğrencisi binlerce kardeşlerimizle birlikte; otobüsler, trenler, uçaklar ve arabalarla 15 Mart günü Ankara’nın yolunu tutacak ve bu ülkede sağlık ortamının şiddetten arındırılması için on binlerce sağlıkçı olarak tek bir sesle haykıracağız. Biz sağlık çalışanları, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağımız mücadelemizle sağlıktaki şiddet iklimini sonlandırarak; görevimiz olan sağlık hizmetini şiddetsiz ve barışçıl bir ortamda, aldığımız bilimsel eğitimin gereklerini yerine getirerek ve halkımızın ihtiyaç duyacağı nitelik ve gereklilikte sunmayı başaracağız. Aldığımız eğitimin, bize yüklenen toplumsal ve kamusal sorumluluğu yerine getirecek, emeğimizin karşılığını alacağız”
ARTIK YETER! 5 ACİL TEDBİR
Ortak açıklamada sağlıkta şiddetin son bulması için 5 acil tedbirin hayata geçmesi vurgulandı. Açıklamada, TTB’nin hazırladığı, sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği 5 acil tedbir şöyle sıralandı:
1) TTB’nin hazırladığı sağlık emek ve meslek örgütlerinin desteklediği “sağlıkta şiddet yasa tasarısı” meclis tarafımdan hemen yasalaştırılsın
2) Sağlık hizmeti sunarken yaşanan şiddet iş yeri kazası ve meslek hastalığı olarak değerlendirilsin
3) Muayene randevuları hastaya yeterli süre ayrılacak şekilde düzenlensin
4) Acil servislerde sadece acil hastalara hizmet verilsin
5) Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilsin, sevk zinciri uygulamasına geçilsin
Faruk ÇELİK, Özge GÜRÜN