Cehenneme gelince sahih bir Hadis-i Şerif'te şöyle buyuruluyor: “Cehennemde en hafif azap o kimsenin azabıdır ki ayak çukuruna bir ateş koru konulur da onun tesiri ile o kişinin beyni kaynayan bir kazan gibi fokur fokur kaynar. O kimse en şiddetli azaba kendisinin uğratıldığını zanneder. Halbuki o azabı en hafif olan kişidir.” En hafifi böyle olursa en şiddetlisini varıp kıyas ediniz.
İşte önümüzde böyle kısaca tanımlamaya çalıştığımız bir sonsuzluk diyarı var. Bu hayata karşı duyarsız kalmak kar-ı akıl olabilir mi? Efendimiz (s.a.v) “Akıllı, ölüm sonrası için hazırlık yapandır.” Buyuruyor. Kur'an ve Sünnette ahiret hazırlığının ne şekilde gerçekleşeceğinin bilgisi bütün detaylarıyla verilmiştir. Bu detaylar içinde kestirme ve kolay yollarda gösterilmiştir.
Aleyhisselatu Vesselam Hz.Ali'ye (k.v): “Ya Ali! Herkes ameliyle Allah'a yaklaşırken, sen aklınla Allah'a yaklaş” buyurmuştur. Bu tavsiye-i Nebevi'nin çok vücuhu olabilir ama bizim kasır fehmimize gözüken vecihlerden biri şudur:
Kurtuluş ipini göğüslemenin püf noktalarını ve kestirme yollarını rivayetlere dayanarak dikkatli bir nazarla tespit edip o tespitlerini biiznillah- pratize etmek suretiyle büyük kurtuluşa mazhar olmaktır. Bizde Allah’u Teala'nın öğrettikleri arasında nazarımızı dolaştırarak bu yolda tespit ettiğimiz verileri okuyucularımızla paylaşmış olacağız.
Şimdi rivayetlere dayanarak cehennem adı verilen o korkunç ceza mahallinden kurtulup cennete giren bahtiyarlar arasına dahil olabilmenin kısa bir reçetesini arz edelim. Cehennemden azad olmak demek, aynı zamanda cennet ve Cemalullah ile müşerref olmak demektir.
İnsanların en doğru sözlüsü Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz buyuruyor ki: “Sabah ve akşam yedişer defa olmak üzere ‘Allahümme ecirna minennar’ , ‘Allah'ım! Beni cehennemin ateşinden koru.’ diye dua eden (ve bu duaya devam etmiş olarak huzuru kibriyaya müşerref olan) kimse cehennemden azad olunur (uzaklaştırılır).”
Cehennemden korunup kurtulmanın bir diğer çaresi imkan ölçüsünde ve her fırsatta sadaka vermek, hayır yapmak suretiyle kalbi kırık, gönlü yıkık ihtiyaç sahiplerinin duasını almaktır. Resulullah(s.a.v) buyuruyor ki “Yarım hurma ile de olsa sadaka vermek suretiyle cehenneme karşı siper edinin. Eğer bunu da bulamazsanız güzel söz söyleyerek bunu sağlayınız.” Burada şu hususta dikkat etmek gerekiyor. (Devam edecek...)