Şükrü SEVREN

Şükrü SEVREN


DOĞU TÜRKİSTAN KIYAMETİ YAŞIYOR (2)

24 Ocak 2019 - 00:04

Çin’in yayılmacı politikalarına karşı 1951’de Osman Batur’un da içinde bulunduğu Türk milliyetçileri bir direniş harekâtı başlattılar. Çin zulmünden kurtulmak amacıyla Mehmet Emin Buğra ve İsa Alptekin gibi ileri gelenler, Keşmir üzerinden Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldılar. 2 bin kişiden ancak 852 kişi Türkiye’ye ulaşabildi.

Bundan sonra da Uygur Türklerine yönelik işkence, sindirme ve katliam politikaları birbirini izledi. Çin Devletini yöneten komünistler 1953 yılına kadar aralarında Mesut Sabri (Baytuzu) gibi aydın ve ileri gelenlerde olmak üzere 100 bin den fazla Türk’ü işkencelerle şehit ettiler. Eğitim dilinin Çince olması zorunlu tutulmuş, ülkenin şanlı tarihine ışık tutacak eski eserler, tarihi, dini ve kültürel varlıklarla ilgilenmeleri yasaklanmıştı.
1960’lı yıllardan itibaren Türk kızları zorla ve baskıyla Çinlilerle evlendirilmiş, Türk bebekleri Çinli ailelerin yanlarına yerleştirilmişler, Türklerin milli kıyafetlerini giymeleri yasaklanmış, bütün camiler kapatılmış, bölgeye planlı bir şekilde Çinli aileler yerleştirerek Türkler azınlık haline getirilmiştir. 

BİNLERCE MASUM TÜRK ŞEHİT EDİLDİ
Haziran 1988’de Urimçi’de Türk Üniversite öğrencilerinin başlattığı hareket, Kızıl Çin tarafından Pan-Türkist olarak değerlendirildi. 1989 ‘da Doğu Türkistan’ın birçok bölgesinde Çin Mezalimine karşı ayaklanmalar baş göstererek ortaya çıkmıştı.
Kızıl Çin yaklaşık 13 bin Türk’ü tutukladı ve Kaşgar’ın Aksu ilçesi Barın köyünde Çinli askerler binlerce masum Türk’ü ne yazık ki şehit ettiler. Aydın ve entelektüel insanlar tutuklanarak idam edildiler. 21. Yüzyılın ilk çeyreğine yaşadığımız şu günlerde kızıl Çin’in, Doğu Türkistan’da Türk soykırımına devam etmesi Türk dünyasına ibret olmalıdır.

Bir zamanlar 25-30 milyon Türk’ün yaşadığı bu coğrafyada yaklaşık 9-10 milyon Türk’ün kaldığı tahmin ediliyor. Öz ve ana vatanlarında mahkûm yaşayan Uygur Türk’ü kardeşlerimizi unutmamalıyız. Dünya Uygur Kurultayı öncülüğünde yürütülen Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesini her platformda desteklemeliyiz.

Ateist, zalim ve barbar Çin yönetimi Uygur Türklerine akla hayale gelmeyen zulüm ve işkenceleri hiç çekinmeden yapmaktadır. Uygurların evlerini yıkmakta, topraklarını sorgusuz sualsiz gasp etmekte, soykırımı yapıp asimile etmekte, her türlü işkenceyi reva görmekte, bekar Müslüman Uygur Türk kızlarını zengin Çinlilere satmakta, her yıl binlerce Uygur’u köle ve işçi olarak satmakta, özellikle Müslümanları cahil bırakmak için aydınlarını ve din adamlarını katletmekte, camileri kapatmakta, 18 yaşından küçüklerin camiye girmelerini yasaklamakta, camilere gidecekler için limit ve kotalar koyarak listeler hazırlanmakta, mahallelerde, fabrikalarda tespit edilen ve bu kotalara uymayanlara toplu katliamlar yapılarak öldürülmekte, Uygurlara konan tek çocuk kotasını aşan annenin gözü önünde ikinci çocuğu öldürülmekte, Müslüman kadınlar çocuk yapmaması için kısırlaştırılmakta, hapishanelere düşenler korkunç işkencelerle öldürülmekte ve buralarda ölenlerin organları organ mafyalarına gözü dönmüşçesine satılmaktadır.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum