Ülkemizin ve milletimizin yıllardır mücadele içerisinde olduğu hain terör örgütü PKK’nin aynı araçları ve metotları kullanarak başta Avrupa olmak üzere birçok destek aldığı ülkede bu tür faaliyetlerle militanlarını koordine edebilmesi ve eylemlerini sürdürebilmesidir.
Bundan dolayı küreselleşmenin karşısında ulus devletlere daha çok sahip çıkılması gerektiği ve ulus devlet kavramının daha çok benimsenmesi gibi temel konular tartışılmaya başlanıldı.
Bu temel konulara ilave olarak, terör örgütlerinin küreselleşmeyi kullanarak küreselleşmesi ve aynı zamanda dünyanın birçok yerine terör ve savaşların ihraç edilmesinin mümkün hale gelmesiyle birlikte; bölgesel çatışmaların, istikrarsızlıkların artarak ortaya çıkması sebebiyle göç olgusunun dünyada ciddi bir sıkıntı haline gelmesine sebep oldu. Bu durum dünyada milliyetçiliğin yükselmesine sebep oldu.
Avrupa ve ABD başta olmak üzere günümüz birçok devlet adamı ve liderinin milli söylemleri yükselen bir düzeyde kullandığını görüyoruz. Ulus devletlerin ve toplumların da küreselleşmenin tehditleri karşısında adeta bir fren gibi vazife gördüğü, insanların kendi değerlerine daha fazla sahip çıkmaya çalıştığını görüyoruz.
21 yüzyılda Küreselleşme olgusu özellikle genç nüfusun kendini tanımasına, keşfetmesine ve adeta yeniden anlamlandırmasına yol açması durumu önemli bir olgudur çünkü onların kendilerini tanımaya başlamasıyla beraber kendi değerlerine dönüşün başlamasına da sebep oldu.
Küreselleşmenin karşısında da teknolojiyi aktif bir şekilde kullanan dünyanın her yerine gidip kolaylıkla uyum sağlayıp, çalışabilecek genç bir nüfusun milliyetçi bir nüfusa doğru evirilmeye başladığına da hepimiz şahit oluyoruz.
Dolayısıyla ulus devletlerin güçlenmesi aynı zamanda bilginin küreselleşmesinden ziyade terörün, göç akımlarının küreselleşmesi insanların kendini tanıması Ülkemizde de olduğu gibi dünyanın birçok yerinde milliyetçilik ve ulus devlet kavramının daha çok ön plana çıkmasına sebep olacaktır. (Devamı yarın…)