Allah, insanlara elçilerini göndermeden önce onların gurur ve kibirlerini kırmak ve onları mütevazı bir şekilde mesajını kabule hazır hale getirmek için önce birtakım zorluklar ve felaketler gösterir. Kıtlık, hastalık, doğal afetler, ekonomik darboğazlar ve savaşlar bunların başlıcalarıdır. Bunda amaç insanların güç, kuvvet, zenginlik ve refaha karşı aşırı güven ve bağlılıklarını sarsmaktır. Bu ihtişamın geçici olduğunu, insanların kaderini kontrol eden yüce bir kudretin varlığını, yaşantılarının her an değişebileceğine yol açan sebeplerin meydana gelebileceğini ikaz etmektir.
Böylece Rabbini bilmeleri ve şükretmeleri için ortam hazırlamaktır. İnsanlar yaşadıkları tüm bu olumsuz şartlardan ders alıp Hakk’a yönelmezlerse bu defa onlara bolluk, refah, huzur, sağlık ve güvenlik bahşeder. Böylece onların çoğu gaflete düşüp şımarır. Allah bilinçleri zayıflar, şükrü bırakıp küfre dalarlar. Kendilerinden öncekilerin düştüğü sıkıntı ve belaları sanki hiç duymamış ve yaşanmamış gibi davranırlar.
Lut Kavmine Peygamber olarak gönderilen Hz. Lut ile kavmi arasındaki mücadele Kuran’da şöyle anlatılmaktadır: “Lut Kavmi de gönderilen elçileri yalanladı. Hani onlara kardeşleri Lut: ‘Sakınmaz mısınız? ’demişti. ‘Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah’tan korkup sakının ve bana itaat edin. Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca âlemlerin Rabbine aittir.
Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.’ Dediler ki: ‘Ey Lut, eğer bu söylediklerine bir son vermeyecek olursan, gerçekten buradan sürülüp çıkarılanlardan olacaksın.’ Dedi ki: ‘Gerçekten ben, sizin bu yaptıklarınıza öfke ile karşı olanlardanım.”[1]
Lut Kavminin o iğrenç muamelelerine karşı Hz. Lut: “Dünyada o kadar kadın varken, cinsel arzularınızı doyurmak için, tüm yaratıklar arasında yalnızca erkek olanları mı seçersiniz? Oysa dünyada cinsel arzularını doyurmak için erkeklere giden tek kavim sizsiniz. Hayvanlar bile bunu yapmıyorlar. Allah’ın, cinsel arzularınızı doyurmanız için yarattığı eşlerinizi bırakıyor ve bu amaç için erkeklerle tabiat dışı yollar benimsiyorsunuz. Üstelik işlediğiniz tek kötülük yalnız bu da değil, tüm hayatınız tefessüh ve dalalet içinde. Göz göre göre bu ahlaksızlığı yapıyor musunuz?”[2] “Siz erkeklere varıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda münkire dalıyor musunuz?”[3]
[1] Şuara, 26, 160–168.[2] Neml, 27, 54.[3] Ankebut, 29, 29.