TÖVBE
Firavun’un kabul edilmeyen tövbesi oldukça ibret vericidir. “Biz, İsrail oğullarını denizden geçirdik; Firavun ve askerleri azgınlıkla ve düşmanlıkla peşlerine düştü. Sular O’nu boğacak düzeye erişince Firavun: ‘İsrail oğullarının kendisine inandığı ilahtan başka ilah olmadığına inandım ve ben de Müslümanlardanım’ dedi.
Şimdi, öyle mi? Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk çıkaranlardandın. Bugün ise, senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge, ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz). Gerçekten insanlardan çoğu bizim ayetlerimizden habersizdirler” (Yunus, 90-92).
Burada Rabbimiz: “Biz ayetlerimizi insanlara, birer uyarıcı olsunlar, ders versinler diye tekrar tekrar gösteririz, fakat ne yazık ki, Firavun’un cesedi gibi ayetlerden bile ders almazlar” demektedir. Bilindiği gibi Firavun daha önce Mısır’da tanrılığını ilan etmiş ve “Ey cemaat, ben sizin için kendimden başka tanrı bimiyorum. Ben sizin en büyük rabbinizim!” demişti.
O’nu tanrı olarak kabul etmeyenlere şiddetli işkenceler ugguluyordu. Özellikle İsrailoğullarını ağır işkenceye tabi tutuyor, ayrıca kız cocuklarını bırakıp erkek çocuklarını da kestiriyordu. Hz Musa ve kardeşinin Mısır’dan ayrıma istekleri Allah tarafından kabul olundu ve Filistin’e gitmek üzere Kızıldeniz’in kenarına geldiler; onları imha etmek için Firavun ordusuyla arkalarından yetişti.
Hz. Musa Allah’tan aldığı bir vahiy ile asasını denize vurdu, denizden yollar açıldı ve kavmini Tih Çölü’ne çıkarttı. Aynı yoldan peşlerini takip etmek isteyen Firavun denizin ortasına geldiğinde, yollar kaybolup boğulacağını anlayınca, Allah’a iman etti.
Fakat ümitsizliğe dayanan imanı kabul olunmadı. Firavun’un bedeni günümüze kadar muhafaza edilmiş olup, halen insanlar tarafından ibretle seyredilmektedir (Kur’an-ı Kerim Açıklamalı Meali, TDVY, 205).
Günümüzde bile, Firavun’un cesedinin yüzerken bulunduğu yer, bölge sakinlerince gösterilir. Bu yer Sina Yarımadası’nın batı kıyısındadır ve şimdi Cebel-i Firavun (Firavun Dağı) olarak bilinir.
Bu dağın yakınında da, Hammam-ı Firavun (Firavun Hamamı) denen sıcak bir kaplıca vardır ki, Firavun’un cesedinin bulunduğu söylenen Ebu Zenime’den birkaç mil mesafededir.