HZ. ÂDEM VE YARATILIŞ GERÇEĞİ
Hadlerini aşmaları ise şu şekilde olmuştu: Cumartesi balık avlama yasak edildiği için, balıklar akın akın kıyıya doğru geliyor, diğer günlerde ise uzaklaşıyorlardı. Bunu gören Yahudiler, cumartesi günü akın edip gelen balıkları, deniz kıyısında, (Eyle veya Makna’da) havuzlar açıp, o gün onları oralarda tutuyor, ertesi gün avlıyorlardı. Bu da avlanma yasağını ihlal etme anlamına geliyordu.
Maymuna çevrilme keyfiyeti, yaygın görüşe güre tam bir maymuna dönüşmedir. Kimi de bu dönüşümü, mesh olmaktan (dönüşmekten) kinaye yolu bir dönüşüm kabul edip, Yahudilerin ahlaki yozlaşma ve deformasyona uğramak suretiyle maymuna dönüştüklerini savunmuştur.
Âlimler, maymun haline getirilen bu kimselerin bu halde kalıp kalmadıkları ve maymunların bunların neslinden olup olmadığı veya bunların helak olup, nesillerinin de sona erip ermediği gibi konularda ihtilaf etmişlerdir. Ne Kur’an-ı Kerim ne de hadisi şerifler insan suretinden maymuna dönüşenlerin neslinin devam edip etmediği konusunda bir açıklama yapmaz.
Kuran Kerim ayetlerinde görüldüğü gibi, evrimcilerin ısrarla iddia ettiği, ‘maymunun zamanla evrimleşerek insanlaştığı tezi’ tamamen gerçek dışı bir hayal ürünüdür ve tüm zorlamalara rağmen havada kalmış bir iddiadır. Maymunun insanlaştığına dair, insanlık tarihi boyunca hiçbir ize rastlanmadığı gibi, herhangi bir hayvan cinsinden başka bir hayvan cinsinin, herhangi bir bitki cinsinden de başka bir bitki cinsinin türediğine dair hiç bir örneğe de rastlanmamıştır.
İnsanın aşağılık maymunlara dönüştürüldüğü ise şeklen mi yoksa davranış özellikleri bakımından mı olduğu tartışma konusu olmuştur.
6. TÖVBE
Kelime anlamı; geri dönmek, yönelmek, bir şeyi yapmaktan vazgeçmek olan tövbe, en kapsamlı ve en özlü anlamıyla günahı ve isyanı terk etmektir. Ciddi bir pişmanlık, bir daha günaha dönmemek üzere kesin bir karar verme ve bu kararı ısrarla uygulama kararlılığıdır.
Bir başka deyişle tövbe, kulun günahlarını itiraf etmesi ve işlediği günahlardan pişmanlık duyup, bir daha yapmamaya azmetmesidir. Tövbe, esasen rücu etmek, geçmişe asla dönmemektir. Yapılacak olan günah halini bırakıp, asli olan düzgün haline dönmektir.