HZ. ÂDEM VE YARATILIŞ GERÇEĞİ
Türlerin hiçbiri bir defada yaratılmış değildir. Aksine büyüklüğü tasavvur edilemeyecek kadar büyük bir üretim fabrikası her yerde çalışmakta ve aynı türün sayısız fertleri arasından bazılarını varlık âlemine çıkarmaktadır.
Canlı dediğimiz varlıkların en küçük parçasının bir bölümünde yer alan ve kendi türünün tüm farklı yapısı ve kalıtım özelliklerini de beraberinde taşıyan mikroskopik bir kimse düşünür ve sonra da son derece hassas, aynı zamanda kompleks psikolojik sistem ve her türün her bir ferdinin, aynı türün bir ferdini meydana getiren üretici genin geçtiği çok derin ve grift sürecine bakacak olursa, böyle mükemmel ve dakik bir nizamın kendi kendine (tesadüfen) olabileceğini ve daha sonra çalışmaya devam edecek çeşitli türlerim milyarlarca fertlerinin kendiliğinden üretebileceğini bir an bile kabul edemez.
Bu mükemmel nizamın, sadece başlangıçta değil, aynı zamanda, bu sistemin muntazam ve daimi çalışması için de Hâkim, ebedi ve bu tezgâhlardaki işleri gözeten ve sevkeden Kayyum bir Müdebbir’e ihtiyaç vardır.
Bu gerçekler, şirk inancını yıktığı gibi, ateistlerin, Tanrı’yı inkâr etmekte hareket noktası olarak kabul ettikleri temelleri de yok eder. Melek, cin, peygamber veya bir velinin, Allah’ın bu işte dahli olduğuna ancak aptal bir insan inanabilir.
Fakat, biraz vicdan sahibi ve tarafsız hiçbir kimse, temelinde tümüyle hikmet ve intizam bulunan bu kocaman yaratma ve üretme fabrikasının sadece bir tesadüf eseri olarak çalışmaya başladığı ve o andan itibaren, aynı şekilde otomatik olarak çalışmakta olduğunu asla söyleyemez.
Netice olarak şunu söyleyebiliriz: Başlangıcından bugüne kadar hiçbir hayvan ve bitkinin, fiziksel benzerlikleri mümkün olmasına rağmen, gelişerek kendi cinsinden başka bir hayvan veya bitkiye dönüşmemiştir.
Kedi, köpek, at, eşek, deve, maymun v.b. gibi bütün çeşitleriyle hayvanlar ancak kendi cinslerini devam ettirdiği gibi, buğday, arpa, pirinç, nohut, fasulye v.b. gibi bütün çeşitleriyle bitkiler de ancak kendi cinslerini devam ettirmişlerdir. Yani hiçbir zaman kediden köpek doğduğu veya buğday ekilen yerden pirinç biçildiği görülmemiş ve duyulmamıştır.