Döküldü gönlümün gülü yaprağı
Çekildi suları ,çorak toprağı
Viraneye döndü sevda otağı
Hazan yeli olup es bundan sonra.
Pirim yok yalana ,sitemli söze
Kar döktün içimde harlayan köze.
Derde deva olsa gelmez göz göze
Aklım yüreğime küs bundan sonra.
Yıkıldı köprüler,kapandı yollar
Sevgiyle açılıp saramaz kollar
Ne yaz kaldı artık ne de ilkbahar
Mevsimler dumanlı pus bundan sonra.
Bitmişse özüme olan güvenin
Adı aşk olamaz bu serüvenin.
İstemem değmesin elime elin
Nafile konuşma sus bundan sonra
Selamı sabahı kes bundan sonra .
Sevgi neydi diye sorarsan pirim
İyilik, dostluk ve emektir derim
Ne neşem olursun ne de kederim
Ağzınla kuş tutsan geç bundan sonra
Çalsan da bir zaman ahir ömrümden
Başardın düşmeyi gözden gönülden
Bülbül olsan vefa bekleme gülden
Bendeki değerin hiç bundan sonra
Ayrılık zehrini iç bundan sonra.
MELAHAT ÇETİNKAYA
Şairin notu:
Türk Sinemasının baş yapıtı "Selvi Boylum Al Yazmalım" filmindeki Asiye'den İlyas'a yanıt olarak kaleme aldım.