Son günlerde asgari ücret konusundaki konuşmalar iyice alevlendi. Pazar yerinde konuşulanlara söyle bir kulak verdim de, bir dede aldığı maydanozu sallayarak “Şu otun bağı 1,5 TL, o TÜİK araştırmasını iyi yapsın” diyordu.
Bilindiği üzere Asgari Ücret Tespit Komisyonu Aralık ayı içinde üç kez toplandı. Son toplantıda TÜİK tarafından alınan enflasyon rakamları, asgari ücret için de ilk rakamları ortaya koydu. Yalnız bu işten ne sendikalar, ne işçiler ne de işverenler(!) memnun kaldı.
Aslında Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun son toplantısı öncesi Türk-İş, Hak-İş ve DİSK bir araya gelerek zam ile ilgili beklentilerini de açıklamıştı. Beklentileri bir hatırlayalım;
TÜİK, bir işçinin ağır statüdeki işlerde 2 bin 331 lira, normal statü için 2 bin 86 lira 80 kuruş, hafif statüdeki işlerde 1940 lira 70 kuruş olarak hesapladı.
Türk-İş, bir kişinin yaşam maliyeti olan 2 bin 578 liranın altında bir rakama imza atmayacaklarını söyledi. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay yaşam maliyetinin üzerine yüzde 10 refah payı talep ediyor.
Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptığı basın toplantısında, hem geçim ücreti hem de milli gelir artışında asgari ücretin, Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç, en az net 3 bin 200 lira olması gerektiğini bildirdi.
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan,"Türkiye'de asgari ücret belirlenirken, bir asgari ücret belirlemiyor Türkiye'nin en büyük toplu sözleşmesini yapıyoruz. HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK olarak, 3 konfederasyonla birlikte belirlediğimiz rakamları kamuoyu ile paylaşmayı daha doğru buluyorum." Diye konuştu.
Bunun üzerine, Asgari ücret taleplerini ortaklaştırmak için bir araya gelen DİSK, Türk-İş ve Hak-İş'in toplantısından net bir tavır çıkmadı tabi. Türk-İş ve Hak-İş en az 2578 lira derken, DİSK 3200 lirada diretti.
Dikkatlerden kaçmaması gereken önemli bir açıklama da Türkiye Kamu-Sen'den geldi.
TÜRKİYE Kamu-Sen araştırmasına göre Kasım ayında dört kişilik ailenin asgari geçim sınırı 6 bin 859 lira 47 kuruş, tek kişinin yoksulluk sınırı ise 3 bin 388 lira 32 kuruş olarak verildi.
Verildi verilmesine de bugün, eşi çalışmayan iki çocuklu asgari ücretlinin eline ayda yaklaşık 2.300 TL, bekâr bir asgari ücretlinin ise 2020 TL ücret geçiyor.
Herkesin bildiği gibi asgari ücret bekâr bir işçi için aylık brüt 2.558 lira 40 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde ise net 2020 lira 90 kuruş. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 3006 lira 12 kuruş.
Türkiye’nin Sağlık Kuruluşları ; “Sağlıklı beslenmek için günde 50 TL !”
Dört kişilik ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı beslenebilmesi için gerekli harcama Kasım ayı verilerine göre günlük 50 lira olarak belirlenmişti. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise bin 504 lira 65 kuruş olarak hesaplanmıştı.
Bu şartlar altında geriye kalan parayla(!) ev kirası, zaruri fatura masrafları, yol masrafı, çocukların okul ve servis masrafları, aracı varsa (eğer bu zamana kadar satmak zorunda kalmadıysa, bunun benzini ya da gazı, yıllık sigorta-vergi masraflarını da öder artık. )
ARTIRABİLİRSE(!) ailesiyle beraber haftanın bir günü ‘sosyalleşmek, psikolojik sorunlarla mücadele etmek, insanca yaşamak adına’ biraz günlük uğraşların dışında huzur bulacağı ortamlarda zaman geçirebilir.
Daha ne istiyor bu vatandaş anlamıyorum!!!
Şimdi vatandaşın gözü, kulağı 4. Toplantıda!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 4'üncü ve son toplantısını Aralık ayının son haftası yapacağını duyurmuştu.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın ev sahipliğini yapacağı toplantıda asgari ücrete yapılacak zam oranı netleştirilecek. Umarım netleşecek rakam, aile içinde belli bir düzenin sağlanmasına, bedenen ve ruhsal sağlıklı bireyler yetiştirilmesine vesile olur. Yoksa daha çok parçalanan aileler, kimsesiz çocuklar, giderek anormalleşen insanlarla karşılaşırız.