Bir arkadaşımla telefon sohbetindeyiz. Kendisiyle pek de üzerinde konuşmadığımız bir konu açıldı. Dolayısıyla her iki tarafta temkinli yaklaşıyoruz. Arkadaşım Antepli, Gaziantepli ( 0027 yani).
“Ne zamandır ilgimi çekiyor, ilgileniyor musun bilmiyorum ama sizin şehrin takımı coştu bu aralar, bizim buralarda da Antalyaspor adını sıkça duyuyorum. Senin Beşiktaş’ı da eledi, Rize’yi de salladı. Pazar günü bizimkilerle ne yapacak, vallahi ben bile meraktayım.” Dedi.
Hemen ekleyeyim, benim koyu bir Beşiktaş aşığı olduğumu bilen arkadaşım, şehrimin takımı Antalyaspor’un benim için vazgeçilmez bir yeri olduğunu atlamış ya da fark etmemiş olacak ki, Beşiktaş’a üzüldüğümü düşünmüş. Siyah beyaz aşkıma rağmen Antalya’mın maçı almasına nasıl heyecanlandığımı, nasıl sevindiğimi göremedi tabi. Kadınlar arasında pek fazla futbol konuşulmayınca bu sevinçlerimizi yansıtmakta da güçlük çekiyoruz. Az değil, on beş senedir ara sıra telefonla görüşebildiğim arkadaşımla genellikle çocuklar, okulları, iş hayatı, doğu- batı değişim ve yenilikleri, ticaret gibi konuların ön planda olduğu sohbete Antalyaspor’un da katılmasına nasıl mutlu oldum anlatamam.
Arkadaşım Nermin’e, “Evet, Antalya’m coştu ve hep şahlanarak ilerleyecek Akrebim. İsterse bin Beşiktaş’ı yensin, bu galibiyete sadece ‘çok şükür’ diyerek karşılık verebilirim.” Dedim.
Nermin şaşırdı. Antepli ve Galatasaray’ı desteklediğini bildiğim arkadaşımda bir sessizlik oldu. “Sen ciddisin Özge, ben de Şahin’imi destekliyorum bakalım. Hafta sonunu iple çekiyorum. Görelim bakalım benim Şahin, senin Akrebi nasıl yiyecek…”
“AAA demek öyle, hadi bakalım” demekle yetindim. İlk defa şehirlerimizin takımlarına karşı duyduğumuz ilgiden haberdar olmuştuk. Futbol daha çok erkekler arasında konuşuluyor diyerek şimdiye kadar hiç konu açmamış olmamız ne kadar da acı aslında. Hem şaşırdım, hem de sevindim aramızdaki bu yeni paylaşıma.
Artık ‘Dört Büyükler’ diye bir şey kalmadı. Desteklenen her şehrimiz birer efsane olabilir.
Antalya’m da öyle.
Ve şimdi sıra yeniden, hep, daima Akrebimde. Kırmızı- Beyaz’ın bir bayrağıma, bir de Antalya’ma nasıl yakıştığı göster tüm Türkiye’ye.
Haydi Akrebim, Şahin’i kendi kayalıklarında tepetakla getirmeye hazır mısın?