Eğitimin Miladı olarak 17-25 Aralık diyebiliriz. Âcizane 17-25 Aralık sonrası eğitimde olumlu gelişmeler olduğu kadar, olumsuz olduğunu düşündüğüm gelişmelerde olmuştur. Bir ülkenin geleceği olan nesiller tüm okullarda eğitilmek üzere beklerken, geçmişinde eğitimle hiç alakası olmayan STK’ ların karar merciinde olduğunu görmek üzüntü verici.
Bu STK’ ların adeta aralarında İmam Hatipleri parsellediklerini görmek bir başka üzüntü kaynağıdır. Bu bahsettiğim konular hemen hemen Türkiye'nin her tarafında olan hadiseler olarak göze çarpmaktadır. Lakin hizmet anlayışı İmam Hatiplerin dışına çıkmayan STK’ lar, bu toplumun Kurtuluşu üzerine hareket ettiğini düşünmeleri ise bir başka handikaptır.
Oysa imam hatipler eğitimin bugünkü şartlarda bile en fazla % 10’unu teşkil etmekte olup, diğer öğrencilerimiz sanki bu vatanın evladı değilmiş gibi ilgi alanı dışında bırakılması diğer bir üzüntü verici hadisedir. Diğer okullarımızda sadece seçmeli ders tercih ettirilmeye çalışılarak eğitimde büyük iş başardıklarını düşünmektedirler. Oysa STK ‘ların yapması gereken diğer okullar içinde eğitimcisinden müfredatına kadar aynı özeni ve hassasiyeti göstermeleri gerektiğini düşünmekteyim. Bütün okullarımızdaki çocuklarımızın bu vatanın geleceği adına söz söyleyecek çocuklarımız olduğunu unutmamamız gerekmektedir.
Düzgün, ahlaklı ve bu vatanın geleceğini l düşünen nesillerin de bu okullardan çıkması gerektiğini ve gün geldiğinde karar merciinde olacaklarını unutmamak gerekiyor. Projelerimizi hayata geçirilecek yer sadece imam hatipler değil tüm eğitim kurumlarımız olmalı. Bu gençlerimizi yetiştirmek için Milli Eğitim ve Diyanetten başka hâkim bir görüşün ve kurumun okullarımız üzerinde etkin olmaması gerektiğini düşünmeliyiz.
Hz. Muhammed (sav) kıyamete kadar insanlığın kurtuluşu için tek umuttur. Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bulunan son elçinin insanlığa yol göstericiliğinin iyi kavranması gerekmektedir. Bunun için Peygamber’in (sav) doğru şekilde tanınması, insanlara tanıtılması, daha sonra da bütün bir hayat için örnek alınması ile mümkün olacaktır. Hz. Muhammed (sav); yaşı, cinsiyeti ve sosyal statüsü ne olursa olsun herkes için hayatın tamamını kuşatan ideal bir örnektir. O’nda (sav), her insanın yapabileceği yalın ve yaşanabilir hayat örnekliği vardır. Çünkü O, Kur’an’ın esaslarını bizzat, yaparak ve yaşayarak açıklayıp öğretmiş ve bu yönüyle de farklı çağ ve coğrafyadan insanlara açık, anlamlı, yalın, kapsamlı, güvenilir ve uygulanabilir güzel bir örnek olmuştur. (Devamı yarın…)