Biliyorum böyle yazılar yazmak,alışık olunmadık sözler etmek zor... Zor iş, insana "sen kendine yazık ettin" demek, sen kendine zulüm ettin, sen kendine yalan söyledin demek... Ama gerçek bu, şimdiki vakitlerde insan en çok kendini kandırıyor, kendine yalan söylüyor insan, ve kendine zulüm ediyor...
İnsan en çok kendini eskitti, kendini yordu,kendini bilmez ve kendini tanımaz oldu... Keşke biraz emek verseydik kendimize, başkalarına ayırdığımız zamanın bir kısmını kendimize ayırsaydık, başkalarına söylediğimiz sözlerin bir kısmını kendine söylemeyi bilseydi insan... Kendine geri dön deseydi, kendini ikaz etseydi başkalarına laf yetiştireceğine..Başkalarına karanlıktasın, cehennemliksin demelerinin bir kısmını kendi için kullansaydı...
Kendi kalbi, kendi vicdanı için kullansaydı...Yeni sözler edebilseydi kendine, kendi diri tutmaya, kendini aydınlık tutmaya çalışsaydı... Kendini yeniden onarmak için kullansaydı, bir kaç dakika zamanını...Önce kendi sökük yanlarını, kendi yırtık yanlarını yamayı iş edinseydi...Ama maalesef "çağın insanı, çağın Müslümanı, hele modern denen Müslümanlar" kendilerini unuttular...Unuttular kendilerinin de, günahlarının olabileceğini, kendilerinin de haram işler yapabileceklerini "ve onların çoğu" hep başkaları için çalışmayı seçtiler, neden seçtilerse...
Başkalarını adam etmeye, başkalarını yola ve hidayete getirmeye, çalışanların çokluğu her yerde...Ama kimisi zalim, kimisi çıkarcı, kimisi kendini önemli ve değerli kılma peşinde... Birisi 30 senedir hakkı haykırıyorum diyor...Ama kimse demiyor, kimse sormuyor "haykırdığının hak olduğunu" nereden nasıl biliyorsun diye...Ya hak sandıkların yanlış şeylerse, ve sen 30 senedir yalan yanlış sözleri hak diye söylüyorsan" demiyor kimse...Çok alkış, çok var ol, çok yaşa, demeler işte...
Yok, hayır "bizim evde yangın yok" demenin kimseye bir faydası yok... Hele evinde televizyon varsa, hele oğullarımız kızlarımız akıllı denen cep telefonlarından kullanıyorlarsa ki (kullanıyorlar) var mı, daha ötesi... Dünyanın bütün yangınları bütün karanlık işleri bütün fuhşu, bütün ahlaksızlığı o telefonlarda depolanmış halde durmuyor mu? Sen kime neyi kanıtlama peşindesin ey insan? Yağmalandık işte, hep birlikte yağmalandık, hep birlikte savrulduk...Bunun böyle olduğunu görmüyorsan, ne yapayım, hangi sözle ikna edeyim seni?
Kimin, hangimizin, hangi insanın hangi babanın evinde ortaya çıkmaz bunlar bir gün? Yok, hayır bu felaket, bu yangın bu yıkım "benim evime uğramaz" diye kim söyleyebilir? O zaman insan önce kendi evini, kendi ocağını o yangından, o kötülüklerden o karanlıklardan korumanın hesabını yapmalı değil mi, kendi işlerine kendi kalbine, dönmeli değil mi?
Ama insan, insan kabul etmiyor böyle olduğunu, hayatından eksilenleri evinden eksilenleri, dininden ahlakından eksilenleri kabul etmiyor... Çağımızda insanın başka bir tutkusu... Artık daha çok eşya edinmek, evinde eşya toplamayı, güzel ve pahalı eşyalar ile yaşamayı, yeni bir ahlak edindi çağın insanı... Yeni bir ibadet, yeni bir önemli olma düşüncesi... Önemli olmak, yeni evler, yeni arabalar yeni eşyalar edinmekten geçiyor çağımızda bir çok insan için...
Yorulduk...İnsan yoruldu...Ama hala dünya, dünya demeyi seviyor...Benim demeyi, ben her şeyi bilirim demeyi, ben herkesten akıllıyım demeyi...
İnsan işte...