Elini kaldır ey insan, unutma elini kaldırmak en soylu eylem biçimidir. Evet, elini kaldır karanlıklara karşı, zalimlere karşı elini kaldır, haksızlık yapanlara karşı elini kaldır.
Elini kaldır şehri, ve dağları talan edenlere. Sokakları işgal edenlere elini kaldır. Elini kaldır ve sesini yükselt, devletin imkanlarını çarçur edenlere. Görevlerini kötüye kullananlara, servetini güç aracı olarak kullananlara karşı elini kaldır, ve "ey insan" yaptığın yanlış de.
Elini kaldır, ve sesini yükselt kim insana zulüm ediyorsa, insanı eziyorsa, mesela kim alın terine el koyuyorsa bir yerlerde. Elini kaldır ağaçları kesenlere, kuşların yuvasını bozanlara karşı, ve ormanları yakanlara işte. Unutma insan kalmanın gereğidir bütün bu eylemler.
Korkma bunları yaparken "yaptığınız yanlış" derken. Bunları demezsek, elini kaldırmazsan, yanlış yapanlara "yanlış yapıyorsunuz" demezsek, dağları denizleri talan edenlere, şehirleri talan edenlere "siz zalimlerden siniz, siz haksızlık yapanlarsınız" demezsek, beklediğimiz aydınlık günler gelmeyecektir.
Hem bütün kutsal metinler bunu söyler bize. Haksızlığa adaletsizliğe zulme karşı elinizi kaldırın, sesinizi yükseltin der. Allah'ın elçileri olan bütün Peygamberlerin ilk işleri bu olmuştur. Ahaliye zulüm edenlere karşı çıkmak, ve onlara "yaptıklarınız" bir haksızlıktır demişlerdir.
İnsan "insan kalmak istiyorsa" önce hakkı, ve hakikati savunmalıdır, sadece hakikatin peşinde olmalıdır. Ama ve lakin "bütün bunları yapmak için" önce kendisinin doğru olması gerek insanın. Kendisinin kimseye haksızlık yapmaması, kimseye zulüm yapmaması, kimseyi inciten biri olmaması gerek. Hayatının doğru olması, işlerinin doğru ve yalansız olması gerek.
Elini kaldır, bir kaç yeni söz et zalimlere. Haksızlık edenlere sözün olsun, Adaletsiz davrananlara sözün olsun. Sözün olsun şehirleri, sokakları istila edenlere. Evet sözün olsun dağları "kendi malları gibi" istila edenlere ağaçları kesenlere ormanları yakanlara. Mesela sözün olsun ormanların içine villa yapan oraları kendine mülk eden insanlara, ve onlara bu fırsatı veren yetki sahiplerine.
Hep dedik "bir daha diyelim" bir açın karnını doyur, bir yetimin ayağını sıcak tutmanın yollarını ara, insan kalmak istiyorsan. Ama kimseye "kendini pazarlama" ben bunları yapıyorum diye, ben iyiler denim diye. Unutma Allah bizim yapıp ettiklerimizi görendir, ve kalbimizden geçenleri bilendir. Ve cennet cehennem sadece onundur, O istediğine istediği gibi muamele yapar. Allah'ın dışından kimsenin bir yetkisi yoktur insanı cennete veya cehenneme koymak için.
Son olarak...
Sözümüz insan olma, Müslüman olma, insan kalma, merhamet ve vicdan sahibi olma derdi olanlaradır. Bu ülkeye aydınlık günler gelsin, herkesin yiyecek ekmeği içecek suyu, sığınacak bir olmalı diye düşüncesi olanlaradır. Kısacası barış isteyenlere, kardeşlik isteyenlere işte... Anlatamadıkları mı, sen anla aziz insan. Ama elini kaldırmayı unutma haksızlık ve zalimlik yapanlara karşı.
Allah yardımcın olsun. Allah yardımcımız olsun.