Biliyorum kimileri "bu nasıl yazı böyle?" diyecekler...Bilmek istemeyecekler "bu sözlerin neden ve niçin söylendiğini" kimlere söylendiği...Oysa en çok böyle yazılara "içinde çocuklar olan, içinde sorular olan, içinde mutlu kadınlar olan, içinde gök yüzü olan" yazılara sözlere ihtiyacı var insanların... Şehirlerin kirlenmemiş, kirletilmemiş sözlere ihtiyacı var şimdilerde...
Çünkü insan "en çok zalimlere özendi, ve zalimler gibi davranmaya kalktı en yakınlarına bile...Mesele kendi eşine kendi sevgilisine,kendi evine kendi sokağına, hatta kendi kalbine...İnsan yol arkadaşına, gönül yoldaşına bile hainlik eden oldu günümüzde...Birbirinin gözünü oymak isteyenler ile, birbirinin ölmesini yok olup gitmesini isteyenler ile dolu sokaklar...
Neden bu hale gelmişse, insan yaşadığı şehirlere oturduğu sokağa, sonra dağa toprağa ağaçlara kuşlara zalim davranmaya başladı...Birileri iyi yanlarımızı elimizden alıp gitti, güzel yanlarımız azaldı, azaldı insan yanlarımız, gözlerimiz merhametle bakamaz oldu başka insanlara...
Bundandır "her akşam haberlerde" onlarca cinayet haberleri oluşu, ve haberi veren habercilerin gözlerinde bir üzüntü olmayışı... Bütün bunları bilip dururken, her gün onlarca çocuk annesiz kalırken kentlerin bir yerlerinde, onlarca kadın "bir hiç uğruna öldürülürken" insanız deyip dururken,nasıl hiç bir şey olmamış gibi davranalım?
Kalbi olana yakışır mı, böyle bir davranış? İnsanlardanım Müslümanlardanım diyen birine yakışır mı "bu çirkinliklere, bu zalimliklere karşı" duyarsız kalmayı seçmek? Sonra insan olmanın tarifini nasıl yaparız çocuklara? Müslümanın merhametli bir adam olması gerektiğini, duyarlı birisi olması gerektiğini nasıl anlatırız?
Ağlayan bir çocuğun "ağlamasına kulak tıkamak" insanlık mıdır, veya Müslüman olmak mıdır? Bundandır, bu savaş günlerinde, bu kış kıyamet günlerinde "hani bir yanımızın çok yoksul, başka bir yanımızın bencil olduğu bu karanlık günlerde" ve içimizde kimilerinin ne halt ettiği anlaşılmayan günlerde...
Bir kısmımızın hayırcı, başka bir kısmımızın evetçi olduğu, ve kirlenmiş sözlerin, küfürleşmelerin ayyuka çıktığı günlerde "İNAN DİLARA" başkaca sözler etmek istemiyorum, ve bu kirli kavganın tarafı da olmak istemiyorum...
Sahi bu ülke neden bu hale düştü Dilara? Neden Yusuf ahlaklı adamlar kalmadı, veya görünmez oldular? Neden kimi evlerin hep pencereleri kapalı tutuluyor acep? Neden bir Leyla'sı yok şehirlerin,bir Meryem'i yok? Olması gerekmez mi? Neden bir Hatice'si,Hacer'i yok? Öykülerimizi aydınlık kılan iyi adamlar neredeler şimdi? Bir yerlere mi gittiler, gittilerse ger dönmeyecekler mi?
Nerede kaldı masallarda anlatılan o güzel sevdalar? İçinde güneş sıcaklığında sözler olan, dünya dolusu aşk ve merhamet olan...
AH BE DİLARA...
Soylu düşünceleri olmalı insanın, soylu davranışları, soylu halleri olmalı? Soylu bir ahlakı olmalı "kutsal metinlerde geçen" ahlak işte... Ben buna Muhammedi ahlak diyorum...Muhammedi ahlak sahibi olmalı insan,iyi bir insan olmayı arzu ediyorsa...
Bilsen Dilara, ceplerimde ne çok sözler biriktirdim sana edilecek, ve başka insanlara... Elbette kutsal öfkelerim de var kimilerine karşı... Mesela zalimlere, mesela kentleri kendilerinin sanan beyaz adamlara... Mesela aziz İslamı geçim kaynağı yapanlara,ondan çıkar sağlama yolunu seçenlere... Aşkı kirletenlere, sevdayı hafife alanlara, yol arkadaşlarına hainlik edenlere...
Ağaçları ormanları kesenlere mesela... Portakal bahçelerine beton binalar dikenlere... Neyse Dilara, başka zamanlarda başka sözler ederim...Daha çok kızdırmayalım kentin efendilerini... Kalbiniz her daim aydınlık kalsın...