Mehmet KAYA

Mehmet KAYA


BİR SEN ANLIYORSUN BENİ DİYECEKTİM ‘AMA…’

13 Mayıs 2017 - 00:06

 
Nasıl dersem, nasıl anlatırsam üzmem seni, ama anlamıyoruz birbirimizi işte... Birbirimizi anlamamızı, birbirimizi dinlememizi istemiyorlar kimi kişiler...Sahi kimin kavgasını veriyoruz, neden veriyoruz  söyler misin bana?
Neden kutsamak durumundayız kimi adamları kimi kadınları? Neden daha pahalı onların hayatları başka kişilerden mesela? Kendimize böyle sorularımız olmasın mı?Bizi, sonra ahaliyi korkutanlar kimler, neden korkutuyorlar, neden hep "gece olursa, karanlık olursa" diye, tedirgin ediyorlar insanı? Birbirimize karşı, neden bu kadar kırık kalplerimiz, sonra sevdiğimiz başka insanlara karşı? Mesela eşlerimize karşı, sevdiğimiz kadınlara karşı, annemize babamıza karşı işte...
Hatta bize bereket olan bu topraklara bu bağlara bahçelere karşı, neden sorumsuz  davranışlar sergiliyoruz? Şimdi sana bunları "demeyeyim de" iyi ki evet demişin, veya iyi ki, hayır demişin diye, boş sözler mi edeyim? Neden mecbur bırakıldık bir tercih yapmaya, söyler misin?  Türkçe karşılığı nedir bunun, birilerinin oyununa gelmiş, getirilmiş olmayalım?
Hani biz, yalnız Allah'a kulak verenler, yalnız O’ndan korkanlar olacaktık...Ve yalnız Onu dinleyecektik, Ona uyacaktık, ne oldu bize sahi? Hani kardeşlik için ettiğimiz yeminler, zor zamanlar için?Hani Musa'dan, İsa'dan İbrahim'den böyle öğrenmiştik...Böyle öğrenmiştik Muhammed Mustafa'dan, (sav)  zalimleri dinleyenlerden olmayacaktık...Nasıl bir son bu, nasıl bir anlayış, nasıl kutsamak zalimleri ve karanlıkların efendilerini?
Sahi bize, ve şehir ahalisine ayıp etmiyorlar mı?
Yoksul kalmışlara, evsiz kalmışlara, ekmeksiz susuz kalmışlara ayıp etmiyorlar mı? Ayıp etmiyorlar mı "ekmek paraları olmadığı için" utançlarından evlerine gidemeyen babalara?Neden diyemiyoruz "efendiler ayıp ediyorsunuz?" diye? Ismarlama hayat mı olur, ısmarlama dostluk mu olur, iyilik mi olur Ismarlama?
Kalplerimiz kirlendi, sözlerimiz kirlendi ve ellerimiz...Ellerimizde haram kokusu var, ellerimizde günah kokusu, ve zulüm kokusu...Birinin zulme uğramasını seyretmek zulümdür, birinin aç olduğunu bilmek ve susmak zulümdür...Sokakta kalanların haline göz kapamak zulümdür...Bunun böyle olduğunu söyler kutsal metinler, ve aziz  Peygamberler, neden bilmek istemedik bunun böyle olduğunu?
Çocuklar üstüne, kuşlar üstüne, medeniyet üstüne kitap ve irfan üstüne...Bilmez misin, kitapta ve şiirde karşılığı yok bu işlerin...Aşk ise, ihanet diye not düşer, bu karanlık oyunların karşısına...Aldırma sen, biz yine kahverengi sözlerimiz olsun diye gayret edelim...Kuşlara yem atmaktan,  parklara ağaç dikmekten söz edelim...Çocuklar düşmesin diye yazılar şiirler yazalım...Gece mavisi kardeşlikler, dostluklar selamlar merhabalar inşa etmenin çaresine bakalım...
Hepimizin buna çok ihtiyacı var...
Kısacası anlamaya çalışalım bir birimizi, ve insanı...
Selametle kal...Işık içinde, kardeşçe kal....Binler selam yüreğine, sokağına düşlerine...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum