Hidayet GÜLTEKİN

Hidayet GÜLTEKİN


MESNEVİ-İ ŞERİF TERCÜMESİ

11 Haziran 2020 - 00:03

585. Senin sözün Şeytan'ı susturur, senin lûtuf ve keremin, bizim kulağımıza akıl ve fehim verir. Söyleyen, sen olunca kulağımız, tamam akıldan ibarettir. Madem ki deniz sensin, kurumuz da denizdir! Ey (sekizinci gökteki) Simak burcundan (denizin dibindeki) balığa kadar her şey, kendisinden nurlanmış olan! Seninle olunca yer, bize gökten daha iyidir. Sensiz, biz göğün tâ üstünde bile karanlık içindeyiz. Ey ay! Gayrı bu felek, nedir ki seninle mukayese edilebilsin?

Göklerin sûreta yüksekliği var. Mâna yüzünden yükseklik, temiz ruhundur.
590. Sûreta yükseklik, cisimlerindir, fakat mâna huzurunda cisimler, isimlerden ibarettir.

Vezirin " Halveti terk etmem " diye cevap vermesi
Vezir dedi ki: "Delillerinizi kısa kesiniz; nasihatimi, can ve gönülden dinleyiniz. Emin isem, emin adam ittiham edilmez göğe ver desem bile!

Eğer ben mahzı kemâl isem kemâli inkâr nedir? Değilsem bu zahmet, bu eziyet ne oluyor? Ben bu halvetten çıkmayacağım çünkü, kalp ahvali ile meşgulüm."

Müritlerin vezire yalvarması
595. Hepsi birden dediler ki: "Ey vezir, inkâr etmiyoruz, bizim sözümüz ağyarın sözü gibi değildir.
Ayrılığından göz yaşlarımız akmakta, canımızın tâ içinden ahu vahlar coşmakta!"
Çocuk dadı ile kavga etmez. Gerçi ne kötüyü bilir ne iyiyi... Fakat boyuna ağlar durur!
Biz çenk gibiyiz sen mızrak vurmaktasın; inleme bizden değil, sen inliyorsun!
Biz ney gibiyiz, bizdeki nağme senden. Biz dağ gibiyiz, bizdeki seda senden.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum