"Bir tapınak daha cami oluyor" başlığını atmak, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır.
Kaleköy'e gidenler bilir. Karayoluyla ulaşım yoktur. Ya teknelerle, ya da helikopterle ulaşım sağlanır.
Türkiye Cumhuriyeti Antalya ilinde bir yerleşim alanı düşünün ki, insanların anayasa ile güvence altına alınmış olan ibadet hakkını yerine getirebilecekleri bir camileri olmasın.
İşte hepimizi bu ayıptan kurtarmak üzere Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Çoşar'a çalışın talimatı verir.
Simena antik kentinde, Helenistik döneme tarihlenen, Roma ve Bizans dönemlerinde önce pagan tapınağı, ardından ise kilise olarak kullanıldığı sanılan ve nihayetinde fethiyle beraber Osmanlı döneminde cami olarak kullanılan alanın restorasyonu için hazırlıklarını tamamlar.
Vakıflar yetkilileri, kayıtlarından ecdadın ruhunu şad edecek projeyi hazırlar ve anıtlar kuruluna sevk eder. Kurul projeyi onaylar ve çalışma başlar.
19.yüzyılda camii olan, Kuran tilavetinin yapıldığı, kıyama durulan, ta ki 1940 yılına kadar ibadet edildikten sonra metruk bir halde kalmış bir yapının yeniden doğuşundan bahsediyoruz.
1980 yılında çekilen fotoğraflar da aleni görülmektedir ki hem harimde hem açık açık avluda ki mihrap yerleri camii olarak kullanıldığının kanıtıdır. Proje ve uygulamalar faraziyelere göre değil bilgi ve belgelere dayalı olarak yapılmış ve yapılmaktadır. Yani fethin sembolü olan Yivli Minare gibi içinde kıyama duracak müminlerin, Allah’ın zikredileceği anı beklemekte olan ibadet mekanı kendisini ihya edecek olanları bekler.
Hem Kaleköy'in ziyaret eden turistler hem de yaşayanlar ibadetlerini eski caminin yeniden restore edilerek hizmete açılmasını talep etmektedir.
Buradan Antalya Valisi Münir Karaloğlu'na bir çağrıda bulunuyorum. Haziran ayının bir cumasın da hep beraber Kaleköy’de olalım. Ezan okuyan, kuran tilaveti eden Reisi Cumhurumuz gibi mesaj verelim. Kaleköy'in sakinleri artık namazlarını evde kılmasınlar, cenazelerini sandallarla Kaş'a taşımasınlar. İbadetlerini ecdat yadigarı restore edilmiş camilerin de huşu içinde yapsınlar.
Unutulmasın ki, Reisi Cumhur, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dünya da tek örneği bulunan, Demir Kilise’yi (Sveti Stefan Kilisesi) 16 milyon harcayarak yeniden ibadete açarak dünyaya ilan ettiği gerçek şudur: Hoşgörü bizim geleneğimiz de var.
Kaleköy de cami yapmak, ecdadın yadigarına sahip çıkmaktır.
Kaleköy’de cami yapmak, milletin talebine cevap vermektir.
Kaleköy’de cami yapmak, bir utanca son vermektir.
Mahallede salyangoz satanlara da hatırlatılır...