Geçtiğimiz günlerde 10 milyon Akdenizlinin televizyon kanalı Koza Tv’de ağırladığımız Antalya Ticaret Borsa Başkanı Ali Çandır, yeni bir söylemden bahsetti. Pek duymaya alışık olmadığımız bu söylem kentte yaşayan bir birey olarak heyecanlanmama sebep oldu. Kamu adına görev yapan bizlerin bu meseleleri dinlendirmesi ve kamuoyu oluşturması millet adına mecburi vazifemizdir.
Geçmişte Türkiye de yaşanan bir çok krizden başarıyla hatta büyüyerek çıkan Antalya da bu kez durum farklıdır. Antalya’yı çok zorlu bir yaz, çetin bir 2016 beklemektedir. Ekonomik sorun derhal itiraf edilmeli acı recete hayata geçirilmelidir. Antalya için çanlar çalmaktadır.
2001 krizinde tüm Türkiye yüzde 6 küçülürken Antalyamız yüzde bir büyümeyi başarmış ilimizdir. Oysa günümüzde şimdi yaşananlar sorunun da ötesinde S.O.S vermektedir.
Bu çağrı sadece Turizm sektörü için değildir. Kelebek etkisini tetikleyen Turizm Tarım’ı, Tarım tüm sektörleri girdaba çekmektedir. Anlatmaya çalıştığım felaket tellallığı yapmak değil zaman kaybetmeden çözüm üretme uyarısıdır.
Antalya da ekonomik ve finansal zorluklara karşı faaliyetlerini devam ettirecek ve çiftçiden esnafa, turizmden ticarete, sanayiden hane halkına kadar bütün ekonomiye “can suyu” olacak bir çözüme ihtiyaç duyuyoruz.
Burada Çandır’ın önerisini hatırlatmak istiyorum.
Çandır: “-Antalya da yerleşik ve Antalya vergi dairelerine kayıtlı üretken birimler olmalıdır. Vergi daireleri, SGK birimleri, yerel yönetimler, kamu bankaları ve meslek örgütleri gibi kamu kurumları, kendi konuları kapsamındaki yükümlülüklerin belli bir dönem için kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler almalıdır. Kapsam içi şirketlerin, özel sektör bankalarına ve diğer mali kuruluşlara karşı yükümlülüklerini kolaylaştırıcı tedbirlerde alınmalıdır. İşte bu can suyu olma özelliği taşıyan talebimizin doğru zamanda hayata geçirilmesi hayati öneme sahiptir” diyen Başkan haksızda sayılmaz.
İtiraf edilmesi gereken hakikat şudur ki; çok önemli bir nakit sıkışıklığı ve tüm sektörlerde bir stres var.
Hatırlatıyorum.
Antalya durursa TÜRKİYE DURUR.