Son haftalarda televizyon ekranlarından, gazete sayfalarından domates fiyatına zam şampiyonu olarak dikkat çekildi. Domates fiyatının yüksekliği üreticiden çıkış ya da toptancı hallerindeki fiyatlarla değerlendirilmedi. Pazarlarda veya marketlerdeki satış fiyatlarına odaklanıldı. Domatesin fiyatı 5 lira oldu, 8 lira oldu, 10 liraya çıktı diye sansasyonel haberler yapıldı.
Bütün bu haberlerle tüketicilerin tepkisi dillendirilmek istenmiş olunabilir. Tüketicilerin tepkilerine saygı duyuyorum. Ama üreticilerin sesine kim kulak verecek? Onların derdini kim dillendirecek? Peki domates fiyatı ve diğer sebzelerin fiyatları neden bu kadar yüksek? Bu sorunun cevabını doğru şekilde araştıran var mı? Cevap bulunsa, üreticiler de düşünülmüş olacak. Ama nafile…
Koparılan gürültü domates üzerine olduğuna göre, örneğimiz domates olsun ve devam edelim. Fiyatlar neden yüksek olabilir, birkaç maddede özetlemeye çalışalım.
1) Bu yıl kış koşulları oldukça soğuk geçti. Bunun sebebi olarak ürünlerin piyasaya çıkması gecikti, bazı seralardaki bitkiler düşük sıcaklıklardan etkilendi. Yani piyasada yeteri kadar henüz ürün yoktu.
2) Sonbahar yetiştiriciliği ile bahar dönemi yetiştiriciliği arasındaki dönemde, sadece tek ürün yetiştiriciliğine bağlı domatesler pazara sunuluyor. Fiyatlar üzerine ürün azlığı etkilidir. Yani pazarda yeteri kadar ürün yok demektir.
3) Çok fazla ihracat yapılırsa iç piyasada ürün azlığı olabilir. Ama Rusya ile sorunları çözmeye çalıştığımıza göre, böyle bir ihtimal pek de mümkün değil.
4) Domates üretiminde kullanılan girdilerin fiyatının yüksekliğinden etkilenmiş olabilir. Girdiler maliyete yansıdığında, fiyatlar yüksek olmak durumunda kalır. İyi de ülkemizde bu durum pek geçerli değildir.
Domates ve diğer sebzelerin fiyatlarındaki yüksekliğin sebebi arz-talep dengesinden ortaya çıkıyor. Bunun önümüzdeki aylarda daha çok göreceğiz. O zaman üreticiler zarar ediyor denilecek mi?
Kıymetli okuyucular, sizlere örnekler üzerinden girdi maliyetlerinden de bahsederek yazımı sonlandırayım. Açıkçası Türkiye’de tarım sektörünü ilgilendiren ilgilendirmeyen bütün kesimlerde, bu sorun üzerinde pek durulmaz. Göz ardı edilir.
Üreticiler genelde alış verişlerini Zirai İlaç, Gübre ve Tohum Bayilerinden yaparlar. Ben de yazımı hazırlamadan Çarşamba günü Hasyurt’da yıllardır bayilik yapan Nil Tarım yetkililerini aradım. Bir domates çeşidi, bir gübre ve bir de ilaç üzerinden son 5 yıllık fiyat değişimini sordum. Buyurun birlikte bakalım:
Seval F1 domates çeşidinin fidesi adet başına 2012 yılında 0.50 TL, 2013 yılında 0.59 TL, 2014’de 0.65 TL, 2015’de 0.72 TL, 2016’da 0.81 TL ve nihayet 2017 yılında 0.90 TL olmuş. Yani son beş yılda fiyat neredeyse %100 artmış.
En çok kullanılan tarım ilaçlarından birisi Movento (1 lt)’da fiyatlar ne durumda olabilir? 2012: 85 TL, 2013: 95 TL, 2014: 105 TL, 2015: 118 TL, 2016: 135 TL, 2017: 155 TL. Fiyatlar yine neredeyse %100 artmış durumda. Son olarak da yaygın kullanılan Terraflex (25 kg) gübresine bakalım. 2012: 82 TL, 2013: 90 TL, 2014: 102 TL, 2015: 112 TL, 2016: 125 TL, 2017: 140 TL. Gübredeki fiyat artışı da %70 civarında.
Girdi örneklerine baktık. Şimdi de domates fiyatlarına bakalım mı? Vereceğim fiyatlar Kumluca Toptancı Hali’nden. Hal yetkililerine de yardımları için teşekkür ederim. Tane olarak pazarlanan domatesin 10 Mayıs olarak fiyat seyri şu şekilde: 2012: 1.70 TL, 2013: 0.80 TL, 2014: 0.80 TL, 2015: 1.80 TL, 2016: 0.80 TL ve 2017: 1.80 TL
Domates fiyatları 2012 ve 2017 olarak bakarsak sabit kalmış. Ama yıllara göre azalmalar da olmuş. Girdi fiyatlarındaki artışlara rağmen domatesin satış fiyatı bu haldeyse “ÜRETİCİYİ KİM DÜŞÜNECEK?” sorusu haksız mı? Domatesin üretim maliyeti yaklaşık olarak 0.80-1.2 TL arasında değişiyor. Aileler kendileri çalıştığı için işçilik hariç. Üretici fiyatlar düştükçe zarar eder. Zarar ettikçe üreticilerin bulunduğu bölgeler başta olmak üzere Türkiye etkilenir. Çiftçiler kıt kanaat geçinmeyi bildikleri için sorunları yok gibi bir algı var. Bunun giderilmesi gerekiyor.
Birilerinin de üreticilerin sesine kulak vermesi gerekiyor. Bunu da öncelikli olarak tarım sektörü paydaşlarının yapması gerekiyor. Kumluca Belediye Başkanımız Sayın Hüsamettin Çetinkaya üreticilerin sesi oldu. Sorunları en iyi bilen Başkanlarımızdan birisi. Bizlere örnek olduğu için kendisine çok teşekkür ediyorum. Başkanımın da belirttiği gibi ÇİFTÇİ ZARAR ETTİĞİNDE DE konuşmalıyız.