Halil Demir

Halil Demir


TÜRKİYE’DE BİR NUMARA OLMALIDIR

20 Nisan 2017 - 00:05

 
Bu haftaki yazıma geçmeden, hafta sonu yapılan Referandumun sonucunun Türkiyemize güzellikler, zenginlikler, mutluluklar getirmesini dilerim. Başka Türkiye yok. Başka mazlumlara kucak açacak ülke de yok. Bunun için el birliği ile çalışmamız gerekiyor.
Türkiyemizin mutlak güçlü olması gereken alanlardan birisi de tarımdır. Tarım denilince Antalya hem ülkemiz hem de dünya açısından önemli bir yerdedir. Özellikle de yaş sebze-meyve ve süs bitkileri açısından konumu tartışılmazdır.
Şehrimizin tarım potansiyeli sadece bu alanlarla da sınırlı değildir. Tahıllar, pamuk üretimi, arıcılık, doğadan toplanan ürünler bakımından da büyük bir potansiyel vardır. Dünyanın önemli tohum firmalarının ıslah istasyonları Antalya’dadır.
Antalya’daki tarımsal potansiyeli sadece sahil şeridindeki üretimle sınırlandıramayız. Yayla bölgeleri mutlaka hesaba katılmalıdır. Örneğin Elmalı Yayla seracılığı açısından Türkiye’nin parlayan yıldızıdır.
Karyağdı armudu ve mantar üretimi ile Korkuteli ön plandadır. Döşemealtı, Korkuteli gibi yerlerde hayvancılık yapılıyor. Artık susam deyince Manavgat ilk akla gelen yerlerden. Aksu, Serik ilçelerinde pamuk üretimi eski günlerine dönüyor. Topraksız tarım alanlarının kahir ekseriyeti şehrimizdedir. Kısa bir genelleme ile bunları ortaya koyunca Antalyamızın tarımsal potansiyeli ortaya çıkıyor.
Ülke bütünü ele alındığında ise tarımın ekonomimize katkısı asla göz ardı edilmemelidir. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın daha yenice yaptığı açıklama da buna şahittir. Bayraktar tarımsal faaliyetlerin dibe vurduğu Ocak ayında 4 milyon 893 bin kişiye istihdam sağladığını, genel istihdamın %18.3’ünü karşıladığını belirtiyor. Bayraktar’a göre tarım, işsizliği %2.2 düşürmüş. Tarımsal faaliyetlerin daha fazla olduğu diğer aylardaki katkı ise şüphesiz katlanarak artıyor.
Genel ifadelerle değindiğim tarımımız hakkında yazarken araştırma-geliştirme faaliyetlerini sürdüren kurumlara da değinmek gerekiyor.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Antalya’da diğer bazı konuların yanında tohum ıslahı konusunda önemli hizmetler sunuyor. Antalya kamuoyu ne kadar farkındadır bilemiyorum, ancak hem yetişmiş ıslahçı, hem ıslah materyali ve hepsinden de önemlisi bilgi birikimi altyapısı açısından önemli işler çıkarıyor.
Tarım ve Antalya denilince son olarak da Ziraat Fakültemize değinmek istiyorum. Akdeniz Üniversitesi’nin ilk fakültelerinden birisi. Mensubu olmaktan bir Antalyalı olarak gurur duyduğum fakültem, ÖSYM’nin öğrenci yerleştirmesinde tercih sıralamasında ilk üç fakültesi arasında yer alıyor.
ÖSYM yerleştirmesinde ilk sıralarda yer alan bölümlere sahip olmak bizim fakültemiz için yeterli olmadığına inanıyorum. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi, hem bilimsel araştırma-geliştirme, hem öğrenci tercihi ve hem de bilgisine başvurulan fakülteler içerisinde, TÜRKİYE GENELİNDE BİR NUMARA OLMALIDIR. Şehrimizin var olan potansiyelinin kullanılması gerekiyor.
Şehrin tarım sektörü ile bütünleşmiş bir fakülte demek, mevcut sorunlara çözümler üretmesi demektir. Fakültemizde önemli araştırmalar, projeler yürüten, sektörle iletişim halinde olan birçok bilim adamımız var. Sektör-Üniversite ilişkisi bağlamında yapılan güzel çalışmalar var. Bunun daha da arttırılması gerekiyor. Bu konuda tecrübeli hocalarımıza büyük iş düşüyor.
Akdeniz Üniversitesi üst Yönetimi’nin önerilere, stratejik planlamalara, yapılacak faaliyetlere destek verdiklerini, iletişim kapısını hep açık tuttuklarını biliyorum. Bunun fakültemiz adına fırsata çevrilmesi gerekiyor. Bunu hep birlikte yapabiliriz.
Son olarak yeniden değinmek istiyorum: Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi TÜRKİYE GENELİNDE BİR NUMARA OLMALIDIR.
 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum