Bundan yirmi-otuz yıl öncesine kadar aklımıza hayalimize gelmeyen teknolojik gelişmeler ile karşı karşıyayız. Gelişmiş ülkelerin hangisine bakarsak bakalım yatırımlarını çoğunlukla bilim ve teknoloji üzerine yapmaları ile sonucunda teknolojik çağa adım atmış bulunmaktayız.
Bir yerde okumuştum “Teknolojiye ayak uydurmak akıntıya karşı yüzmek gibidir ve duran aslında geriler” sözü tam olarak gerçekleri ifade etmektedir. Ancak bir farkla günümüzde teknolojiyi kullanmak ile teknoloji tarafından kullanılan hatta teknolojinin kölesi olan insanlar türemekte. İşte bu çok acı bir durum maalesef.
Teknolojinin bize sunduğu imkanları doğru yönde kullandığımız sürece teknolojinin kurbanı olmayız. Bu konunun kişisel özel boyutu olmakla birlikte iş dünyasında yaşanan tüm gelişmeler iş dünyasını son derece olumlu etkilemektedir.
Son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte değişen iş modellerinin, çalışma ortamlarını da direkt etkilediğini söyleyebiliriz. Home office, freelance gibi çalışma stillerinin dışında artık iyice duymaya başladığımız bir çalışma ortamı daha var: sanal ofis. İşler artık her yerden kolayca yönetilebiliyor.
Her yeni çağın en önemli gerekliliği bulunulan çağa ayak uydurabilmekten geçmektedir. Ve elbette her şeyde olduğu gibi itidali yani dengeyi elden bırakmadan…