Ali Haydar ÇETİNTÜRK

Ali Haydar ÇETİNTÜRK


İHLAS

08 Temmuz 2016 - 23:59

Bismillahirrahmanirrahim
Mutlak olarak saf olmak, arınmak, ayrışmak, katışıksız ve dupduru olmak manalarına gelen HALESA  (H-L-S) fiilinden müştak olan (doğan) İhlas kelimesi; birşeyi, kendisine karışmış olan şeylerden arındırmak, ayrıştırmak ve sadece o şeyi kendisi yapmaktır. yani işi özüne döndürmektir.
İhlâs'ın istilâhî (dindeki) manası ise; her türlü şirkden uzak ve tevhid üzere  Allah'a (cc) kulluk etmektir. İtaat de gösterişi bırakmak yani riyâkar olmamaktır. Aslında ihlâs'ın tarifi nass dan (Kurân ve Sünnet den çıkmıştır).
Mesela İhlâs sûresinde ihlas lafzı geçmediği halde o ismi alması, sûrenin Mevlâ’dan başka birşeyden bahsetmemesinden kaynaklanmaktadır. Demekki ihlas; yaptığını Mevlâ'dan başkası için yapmamaktır.
Sultân'a kirli bir gömlek göndermek ona karşı ta'zîm değil tahkîr'dir. (hakarettir). Nahl sûresinin 66. âyet-i kerîmesinde kan ve posa arasında bizlere içimi kolay ve içerisinde kan rengi ile posa kokusu bulunmayan hâlis saf bir süt içiren Rabbimiz, kan gibi olan şeytan ile posa gibi olan nefis arasından süzülmüş arı duru bir ibâdet istediğini îmâ ve işaret buyurmuştur.
Bu iki mesele yani ihlas sûresi ile Nahl sûresinin 66. âyet-i kerîmesi ihlas'ın tarifi için yetmezse o zaman meseleyi tersinden okumak lazım gelir. Mesela Ebû Hureyre'nin (ra) rivâyet ederken 3 kez baygınlık geçirdiği Müslim ve Nesâî  Hadîs-i şerifinde, riyadan arındırılmamış yani içerisinde ihlas'ın bulunmadığı ibadet  sahiblerinin Şehid, Alim veya malını Allah (cc) yolunda dağıtan zengin konumunda bile  olsalar yüzüstü sürülerek cehenneme atılacağı gerçeği ihlas'ın tarifi hususunda yolumuzu aydınlatan birer kandil gibi üzerimize ışımaktadır.
Şehid zannedilebilirsin!.. ihlas'ın yoksa vay haline. Âlim  zannedilebilirsin İhlas'ın yoksa vay haline. Cömert zannedilebilirsin   ihlas'ın yoksa vay haline. Hatta namazlarından ğâfil olan musallînin bile vay haline.
Hiç kimse Allah'ı (cc) kandıramaz!!...
Peygamberimizin (sav) tabiri ile Muhlis olanlar bile tehlikede ise bu işin çaresini arayıp bulmaktan başka çaremiz yoktur. Ebû Lübâbe'den (ra) gelen bir rivâyette îsâ (as) Havarilerine ''Muhlis öyle bir kişidirki Allah (cc) için amel eder fakat insanların kendisini övmesini sevip, arzulamaz'' şeklinde tarif etmesiyle ihlas'ın riyâ'dan arındırılmış bir ibadet olduğunu vurgulamıştır.
MUHLES ise, Hicr sûresinin 24. âyet-i kerîmesinde şeytan'ın bile kandıramayacağı, ta'biri câiz ise virüs kabul etmeyen bir format ile programlanan şahsiyetler olduğu karşımıza çıkıyor. Mûsâ (as) gibi  Bak; Meryem sûresi 51.  Yûsuf (as) gibi Bak; Yûsuf sûresi 24.
Cüneydî Bağdâdî (ks) sûfî'yi şöyle tarif ediyor;
   1- Kalbi İbrahim (as) mın kalbi gibi kaygılardan salim, Allah'ın (cc) emirlerine itaat eden kişidir sûfî.
2- Teslimiyeti İsmail (as)mın teslimiyeti gibi olan kişidir.
   3- Hüznü Dâvûd (as) mın hüznü gibi olan kişidir.
   4- Fakrı Îsâ (as) mın fakrı gibi olan kişidir.
   5- Münâcaatı, şevki Mûsâ (as) mın şevki gibi olan kişidir.
   6- İhlas'ı ise Muhammed Mustafa (sav) in ihlas'ı gibi olan kişidir.
Biz şimdi neyiz? Sûfî miyiz süflî miyiz? Muhlis miyiz müflis miyiz?..
Efendimiz (sav) gizli şirk olan riya'yı tarif ederken buyurmuşturki; Bu (riya) kişinin namaz kılmaya kalktığında kendisini görenler için namazını güzelleştirmesi, allayıp pullamasıdır. İbn-i Mace zühd 21. 
Demekki başkası için yapılan amel riyâ. Allah (cc) için yapılan ise ihlas dır. İhlas kalb ameli olduğu için ve Allah (cc) insanların kalbindeki ihlas'a göre insanlara değer verdiği için Efendimiz (sav) '' Allah (cc) sizin sûretlerinize bakmaz lâkin kalblerinizdeki (îman'a, ihlas'a) ve amellerinize bakar.'' Müsşim birr 33, İbn-i Mâce zühd 9.
Rabbim cümlemizi İlim, Amel ce İhlas'dan ayırmasın. Âmin.
Vesselam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum