Tasavvuf erbabının terbiyesine talib olan kimselerde, bu emniyetin zirveye ulaştığına şahit oluyoruz. Ancak; "Dârul eman dır bu şehir ( tasavvuf ) , lâkin giren yüzbinde bir!"
“Kişinin namazına, orucuna bakmayın; konuştuğunda, doğru konuşup konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına ( menfaat anındaki tavrına ) bakıp öyle değerlendirin.” (7) mevkuf sözüyle hz. Ömerin (ra) haber verdiği gibi malesef insanların değerlerinin kuruşlarla tesbit edildiği bir hayatta nefes alıyoruz.
Anne ve baba olmayı öğrenmeden ana, baba olanların, çocuklarına miras olarak bırakacakları acı gerçekler tasavvur edildiğinde ve Gökyüzü gibi berrak ve deniz gibi engin zannettiğimiz ve huyunu bilmediğimiz kimselerin suyuna kapılarak kuyusunda uyandığımız dünya canbazları bu hayatı o kadar çekilmez hale getiriyorlarki, insan evinde bile kendisini emniyette göremiyor, ve doğmayın diyesi geliyor doğacaklara. Tıpkı 1975 yılında ezberlediğim, şâirin şu şiirinde dediği gibi.
Uykusuz gecelerin getirdiği çocuklar,
Her zaman mavi değil bu gökyüzü bu deniz.
Buruşmuş çarşafların üzerinde bilmeden,
Size acı bir dünya hazırlıyor anneniz.
Kapanmış kapılardan geri dönüp çaresiz,
Hayatın rüzgarında savrulur durursunuz.
İnsanın kuruş kuruş satıldığı devirde,
Doğmayın neolursunuz.
Doğmamak mümkünmü? Elimizde olmadan yaratıldık, elimizde olmadan yaşıyoruz ve bir gün elimizde olmadan çıkacağımız âhiret yolculuğunda yoldaşımız, emân ve emniyetle aynı kökten gelen iman ve o imanın sebeb olduğu ameller olacaktır. Değerleri kuruşlarla tesbit edilenler ise, bugün belki emniyet güçlerinden kaçabilirler, fakat kabir kuyusuna indirildiklerinde kaçacakları emniyetli bir yer kalmadığı için, emniyet nimetinin ne derece büyük bir devlet olduğunu en iyi onlar anlayacaktır.
Bir memlekette hukuka rağmen, ağlayanları ağlatanlar, sevenlere sövenler ve haklıları dövenler varsa, vicdanının kendisine "dur" diyemediği bu insanları durduracak bir emniyet teşkilatına muhakkak ihtiyaç vardır.
Karada, denizde, havada, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadelede, çevik kuvvet, özel harekat, çocuk polisi ve terörle mücadelede, interpol, kriminal ve siber suçlarla mücadelede görev yapan bütün polislerimizin, " İSLÂMÎ " bir çatı altında toplanmaları ve " Âsâyiş berkemal " diyeceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle Allah'a (cc) emanet olun, Vesselam.