Değerli okuyucularım, gördüğüm lüzum üzerine bugünkü yazımda yalan ve siyaset üzerine sizinle hasbıhal etmek istedim.Bugün ülkemiz bir referandum sürecindedir bu referandum sürecinde bir çok şey konuşulacak bir çok şey zikredilecek. Bir çok şey duyulacak bir çok şeyede şahitlik edecez ve ediyoruz da, Bu sözleri duyarken bu sözleri söylerken çok hassas davranmamız lazım. Çünkü söylenilen her sözden sorumluyuz ve Allah katında bu sorumluluğun bu mesuliyetin hesabını vereceğiz.
Peygamberimize sorulan bir soruda:
“Ya Resulallah, mümin günahkar olur mu?” Allah Resulü (sav) evet günahkar olur içki içer mi evet içki içer zina eder mi evet zina da eder peki yalan söyler mi hayır bir mü'min asla yalan söylemez ve ihanet etmez buyurur. Başka bir hadiste yalan günahların en çirkini, ayıpların en fenası,kalpleri karartan bütün kötülüklerin başıdır buyurarak müminleri yalan söylememe konusunda sert bir şekilde uyarır.
Bir kimse ,peygamber efendimize dedi ki; --bırakmadığım üç günaha tutuldum bunlar zina yalan ve içkidir dedi,peygamberimiz şöyle buyurdu yalanı benim için terk et! adam peki diyerek gitti bir günahı işleyeceği zaman eğer bu günahı yaparsam Resulullah sorduğunda evet dersem suçum meydana çıkar hayır dersem yalan söyleyerek verdiğim sözü tutmamış olurum diye düşündü diğer günahları işleyeceği zaman da aynı şekilde düşünerek kötü huylarını terk etti.
Evet yani bir mümin her halukarda yalan söylemeyecek yalana tevessül etmeyecek yalanı hayatından silecek ve bu münafıklık alametini kendisinde barındırmayacak ve izale edecek.
Siyaset arenasında ellerinde bir verisi olmayanlar, tutacakları bir delili olmayanlar, bu halka bu insanlara verecek bir şeyi olmayanlar,çok çirkin ve kabih olan yalana müracaat ederek insanları asıl davalarından saptırarak onları yanlış yollara sürüklemektedirler. Bir insanı yalanla hedefinden saptırmak hem dinen hem hukuken hem de insan olmamız hasebiyle çok yanlış ve ahlak dışı bir tenezzüldur sosyal medyada gerçek bir paylaşımın altında onlarca,yüzlerce,yalan,iftira, dedikodu,gıybet ve hiçbir Müslümana yakışmıyan Bir çok yazıya rastlamanız mümkün dur.
Yalana tenezzül eden bu vatana bu millete bu dine çokta sadık olduklarını düşünemeyiz Çünkü yalan üzerine hiçbir şey bina edilemez yalan ve fitne üzerine bir siyaset yapılamaz,
Evet karalamak çok kolay yalan söylemek çok kolay birilerini kınamak birilerini karalamak çok kolay ama bunların tek tek hesabının Allah'a verileceği düşünülmeden ortaya konulduğu da bir gerçektir.Bu basit ve karalama bizi insanların hedefini saptırmaktan Allah'ın karşısına mahkum olarak çıkarılacağınımızın da bir kanıtıdır,
Bir adam Resulullah sallallahu aleyhi veselleme cennet ameli nedir dedi Cenabı peygamber de sıdk'tı( doğruluktur),doğru söz söylemektir,zira kul doğru söz söyleyince iyilik yapar lütüf ve ihsanda bulunur böyle lütüf ve ihsan da bulununca Allahu Taala da iman nasip edip Allah'ı tasdik eder ve ondan korkup iyi ameller ve ibadetler yapıp, günahlardan da kaçar,böylece iman sahibi olunca da cennete girer. yine o zat cehennem ameli nedir diye sordu. Cenabı peygamber yalandır, yalan söylemektir kul yalan söyleyince fasık olur Facir olur haram ve maasi (günah)işler facir(günahkar) Fasık olunca nimeti ilahiyi yani Allah'ın nimetlerini göremez tuğyan (bozgunculuk) eder küfran-ı nimet, nimeti inkar eder küfüre nimet edince de cehenneme girer.