Zalimler ve İslam’ı sulandırmaya çalışanlar her zaman aynı ahlaksızlığı sergilemişlerdir, zora girince ya da dara girince hemen Çamurlaşmaya başlamaktadırlar. Hoca efendilerin sohbetlerinin içerisinden kelimeler, cümleler, cımbızlayarak çıkarıp müminlerin arasına fitne ve ihanet yerleştirmek için çaba göstermektedirler.
Bir kez daha bu çamurlaşma fitnesine şahitlik ediyoruz bize namus timsali olarak kendilerini lanse edenler namus bekçileri olarak gösterenler hayatlarına baktığımızda en büyük ahlaksızlığı yapmakta ve onların üzerinden hiçbir ahlaksızlığın geçmeyeceği de aşikardır.
Ama ahlak polisleri yine soyunuyorlar. Âlimler bir yerde bir zülüm varsa bir yerde bir küfür varsa bir yerde bir günah varsa bu insanları uyarmak zorundadırlar ve bunun için en ağır sorumluluk Müslüman âlimlerin ve idarecilerin omuzlarındadır.
Âlimler halkı uyarmak, aydınlatmak, bilgilendirmek, müjdelemek, korkutmak, teselli etmekle yükümlüdür. Müslüman idareciler gerçek ve salih âlimlerle işbirliği yaparak Ümmeti, Allah’ın istediği şekilde yöneltmekle mükelleftir.
Allah bize güzel bir örnek ve model olarak bir Resul (Salat ve selam olsun ona) göndermiştir. İslam dinini, Kitabullahı en iyi bilen ve anlayan odur. Allaha hakkıyla itaat ve kulluk etmek isteyenler Resulullah (SAV) gibi inanmalı, onun gibi ibadet etmeli, dünya işlerini onun istediği ve yaptığı gibi görmeli, ahlakını onun ahlakına benzetmeye çalışmalıdır.
Resulullah’a (SAV) itaat eden ve uyan, Allah a itaat etmiş olur, ona isyan eden Allah a isyan etmiş olur.
Müslümanın temel değerleri şunlardır:
İman=Tevhid İslam Kur an Sünnet Şeriat Ümmet (Ümmetin realitede var olması için bütün müminlerin râşid bir İmama biat ve itaat etmesi gerekir.) Bütün islamî cemaatlerin, tarikatların, toplulukların
yukarıda sayılan değerlere hizmet etmesi şarttır. Ruhbanları erbab haline getirip putlaştırmak şirktir. Cemaat ve tarikat amaç değil araçtır. Din âlimliği terzilik, doktorluk, mühendislik, lokantacılık, otelcilik gibi bir meslek değildir, ticarete ve zenginleşmeye alet edilemez.
Rabbanî âlimlerin halka mutlaka nasihat etmesi gerekir. Ben keyfime bakar küpümü doldururum diyenler kötü âlimlerdir, mekânları Cehennemdir. Âlimler sadece Müslümanlara nasihat etmekle kalmamalı, gayr-i müslim insanları da uyarıp aydınlatmalı, onları hidayete çağırmalıdır.
Vazifelerini sorumluluklarını yerine getirmeyen din âlimleri ve Müslüman idareciler nasıl hesap verecekler bunu da bu alim ve idareciler hesap verecektir ama televizyon ekranlarına çıkıp rezaletini her türlüsünü yapan insanlardan da ahlak polisi olmayacaklarını da bilmemiz gerekir.
Selam ve dua ile