Ak Parti Antalya İl Başkanlığı'nın Ekim ayı il danışma meclisi Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'in katılımıyla Erdem Beyazıt Kültür Merkezi'nde yapıldı. Toplantıya katılan Bakan Çelik, Kobani'de yaşananları değerlendirdi. Bakan Çelik, daha önce 'hiç kimse özerk bölgeler, fiili yönetimler oluşturmasın, zaten suni rejim ve sınırlar var ve yenileri eklenmesin' diye PYD ve diğerlerine söylendiğini ve bu konuda Türkiye olarak çok büyük hassasiyet gösterildiğini kaydetti.
IŞİD terör örgütü
Ancak dinlemediklerini ve o zaman Esad'ın o bölgelerden çekilmesiyle PYD gibi yapıların gidip yerleşerek kanton yönetimler kurduğunu belirten Bakan Çelik, "Arapları, Türkmenleri dışladıkları gibi PYD'den olmayan Kürtleri de dışladılar. Ama bu tip yaklaşımların benzerleri başka yerlerde ortaya çıktı. IŞİD denilen terör örgütleri çıktı. Bizi çok üzen durumlardan biri şudur. Adında İslam kelimesi kullanılıyor, bu bir terör örgütü. İslam kelimesinin kökü barıştan gelir. İnsanların canı kutsaldır, azizdir. İnsanlık dışı bir şekilde başkalarının kafasını ekranların önünde kesen bir örgütün içinde İslam kelimesinin geçiyor olmasından çok bizi üzen, eziyet veren bir durum olamaz" diye konuştu.
İslam’la telaffuz etmeyin
Bakan Çelik, şöyle devam etti: "Bütün dünyaya söylüyoruz 'Bu örgütün ismini kullanırken İslam kelimesini telaffuz etmeyin. Çünkü bu örgüt ne yapıyorsa İslam onun karşısındadır. Bu örgütün yaptığı şeylerin İslam'la hiçbir ilgisi yoktur. Gerçek bir Müslüman bu örgütün yaptığı her şeye karşıdır. Dolayısıyla bu örgütün kısa adının 'İslam Devleti' gibi kullanılması, İslam'la terör kelimesinin yan yana getirilmesi fevkalade yanlıştır." Uyarılar dinlenmediğinden IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) terör örgütünün Kobani'ye saldırdığını belirten Bakan Ömer Çelik, "Deniliyor ki şimdi, 'Türkiye PYD'ye silah versin.' Türkiye geçmişte kendisine silah doğrultmuş bir yapıya silah vermez. Türkiye her örgütün serbestçe geçtiği bir kaos ülkesi değildir. Bırakın Özgür Suriye Ordusu diğer gruplar yardıma gelsin denildi ve reddettiler. 200 bin kadar insan Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. Şimdi iki örgüt savaşıyor ama olan mazlum, sivil halka oluyor. Onlar bize sığınırken kapılarımızı açıyoruz" dedi.
Muhalefetin cehalet hastalığı
Kuzey Irak'taki Peşmergelerin Türkiye'ye geçişine izin verileceği yönünde spekülasyonlar yapıldığını dile getiren Bakan Çelik, "Bilmedikleri şey şu, maalesef ana muhalefet partisinde cehalet kalıtsal bir hastalığa dönüşmüştür. Burada bahsettiğimiz peşmerge sıradan bir örgüt değil. Irak kutsal ordusunun kuzeydeki parçası. Bunlar resmi güvenlik gücü. Dolayısıyla başka bir devletin resmi güvenlik gücüne izin verilmiştir. Yani hükümetin çıkardığı tezkere ve kanunlarımız, anayasamız açısından herhangi bir sakıncalı ve yanlış durum söz konusu değildir" diye konuştu.
Vandal çeteleri temizleriz
Çözüm paketinden de bahseden Bakan Çelik, bu projenin başlı başına milli ve devlet projesi olduğunu dile getirdi. 6-8 Ekim tarihlerinde Kobani nedeniyle yaşanılan olayları da 6-7 Eylül olaylarına benzeten Çelik, Hükümet olarak ortaya konulacak güvenlik reformunun, tek bir bireyin dahi hak ve hürriyetine zarar gelmemesine özen gösterilerek, Bakanlar Kurulu'nda dikkatle çalıştıklarını kaydetti. Sokak olaylarını çıkartanları 'vandal, çete' olarak nitelendiren Çelik, "Özgürleşme, demokratikleşme paketlerini koruyamayacak, çetelere teslim edeceksek o zaman siyaset yapmanın bir anlamı yok. Hem özgürlükler paketlerini inşa edecek hem de koruyacağız. Sokakları ele geçirmeye çalışan, vatandaşın özgürlüğünü, gündelik hayatında baskı kurmaya çalışan bu çeteleri de aynı şekilde temizleriz. Zannediyorlar ki, öylesine vandal saldırılar gerçekleştirdiklerinde, korkup geri adım atacağız. Tam tersine azmimiz daha da artıyor. Hırslanıyoruz. Demokrasinin kıymetini daha çok anlıyoruz" ifadelerini kullandı.
IŞİD terör örgütü
Ancak dinlemediklerini ve o zaman Esad'ın o bölgelerden çekilmesiyle PYD gibi yapıların gidip yerleşerek kanton yönetimler kurduğunu belirten Bakan Çelik, "Arapları, Türkmenleri dışladıkları gibi PYD'den olmayan Kürtleri de dışladılar. Ama bu tip yaklaşımların benzerleri başka yerlerde ortaya çıktı. IŞİD denilen terör örgütleri çıktı. Bizi çok üzen durumlardan biri şudur. Adında İslam kelimesi kullanılıyor, bu bir terör örgütü. İslam kelimesinin kökü barıştan gelir. İnsanların canı kutsaldır, azizdir. İnsanlık dışı bir şekilde başkalarının kafasını ekranların önünde kesen bir örgütün içinde İslam kelimesinin geçiyor olmasından çok bizi üzen, eziyet veren bir durum olamaz" diye konuştu.
İslam’la telaffuz etmeyin
Bakan Çelik, şöyle devam etti: "Bütün dünyaya söylüyoruz 'Bu örgütün ismini kullanırken İslam kelimesini telaffuz etmeyin. Çünkü bu örgüt ne yapıyorsa İslam onun karşısındadır. Bu örgütün yaptığı şeylerin İslam'la hiçbir ilgisi yoktur. Gerçek bir Müslüman bu örgütün yaptığı her şeye karşıdır. Dolayısıyla bu örgütün kısa adının 'İslam Devleti' gibi kullanılması, İslam'la terör kelimesinin yan yana getirilmesi fevkalade yanlıştır." Uyarılar dinlenmediğinden IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) terör örgütünün Kobani'ye saldırdığını belirten Bakan Ömer Çelik, "Deniliyor ki şimdi, 'Türkiye PYD'ye silah versin.' Türkiye geçmişte kendisine silah doğrultmuş bir yapıya silah vermez. Türkiye her örgütün serbestçe geçtiği bir kaos ülkesi değildir. Bırakın Özgür Suriye Ordusu diğer gruplar yardıma gelsin denildi ve reddettiler. 200 bin kadar insan Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı. Şimdi iki örgüt savaşıyor ama olan mazlum, sivil halka oluyor. Onlar bize sığınırken kapılarımızı açıyoruz" dedi.
Muhalefetin cehalet hastalığı
Kuzey Irak'taki Peşmergelerin Türkiye'ye geçişine izin verileceği yönünde spekülasyonlar yapıldığını dile getiren Bakan Çelik, "Bilmedikleri şey şu, maalesef ana muhalefet partisinde cehalet kalıtsal bir hastalığa dönüşmüştür. Burada bahsettiğimiz peşmerge sıradan bir örgüt değil. Irak kutsal ordusunun kuzeydeki parçası. Bunlar resmi güvenlik gücü. Dolayısıyla başka bir devletin resmi güvenlik gücüne izin verilmiştir. Yani hükümetin çıkardığı tezkere ve kanunlarımız, anayasamız açısından herhangi bir sakıncalı ve yanlış durum söz konusu değildir" diye konuştu.
Vandal çeteleri temizleriz
Çözüm paketinden de bahseden Bakan Çelik, bu projenin başlı başına milli ve devlet projesi olduğunu dile getirdi. 6-8 Ekim tarihlerinde Kobani nedeniyle yaşanılan olayları da 6-7 Eylül olaylarına benzeten Çelik, Hükümet olarak ortaya konulacak güvenlik reformunun, tek bir bireyin dahi hak ve hürriyetine zarar gelmemesine özen gösterilerek, Bakanlar Kurulu'nda dikkatle çalıştıklarını kaydetti. Sokak olaylarını çıkartanları 'vandal, çete' olarak nitelendiren Çelik, "Özgürleşme, demokratikleşme paketlerini koruyamayacak, çetelere teslim edeceksek o zaman siyaset yapmanın bir anlamı yok. Hem özgürlükler paketlerini inşa edecek hem de koruyacağız. Sokakları ele geçirmeye çalışan, vatandaşın özgürlüğünü, gündelik hayatında baskı kurmaya çalışan bu çeteleri de aynı şekilde temizleriz. Zannediyorlar ki, öylesine vandal saldırılar gerçekleştirdiklerinde, korkup geri adım atacağız. Tam tersine azmimiz daha da artıyor. Hırslanıyoruz. Demokrasinin kıymetini daha çok anlıyoruz" ifadelerini kullandı.