Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, Antalya’nın güzellikleriyle doğal bir film platosu olduğunu ve sinemanın merkezi haline getireceklerini söyledi.
Bu yıl 51. kez düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali için Mardan Palace Otel’de görkemli bir gala yemeği düzenlendi. Yemekte, İlyas Salman, Nilüfer Aydan, Salih Güney, Merih Akalın, Mustafa Uzunyılmaz, Eşref Kolçak gibi Yeşilçam’ın unutulmaz yüzlerinin yanında, Yılmaz Erdoğan ve çok sayıda sinema sanatçısı yer aldı. AK Parti Antalya İl Başkanı Mustafa Köse’nin yanında çok sayıda siyasetçi ve Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin de bulunduğu geceye Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, eşi Ebru Türel ile katıldı.
Elimizden geleni yapacağız
Davetlilere ev sahipliği yapan Başkan Menderes Türel, festival programının yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek, festival komitesinin, jüri üyelerinin ve sanatçıların sohbet imkanı bulması için böyle bir akşamın düzenlendiğini kaydetti. Türk sinemasının 100. yılını kutlarken, yarım asırlık bir geleneğin devam ettiğini dile getiren Türel, sinema tutkunları ile sanatçıları bir araya getirerek kolektif bir hafıza oluşturduklarını söyledi. Türel, festivale katılanların Antalya’ya bir renk kattığını dile getirerek, “Türkiye’de birçok şehrimiz film şehri olmak istiyor. Biz de Antalya’yı bir sinema merkezi yapmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Doğal film platosu
Antalya’nın, 12 milyon yabancı turistle dünyada en çok turist ağırlayan şehirlerden biri olduğunu hatırlatan Türel, şöyle konuştu: “Antalya, güneş ışığıyla ve sahip olduğu güzelliklerle, doğal bir kültür platosu olmaya adaydır. Ama Antalya’yı sinema merkezi yapacaksak, doğal platoların dışında da teknolojinin bütün imkanlarının kullanıldığı platolarla donatmamız gerekiyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak buna öncülük edeceğimizi burada duyuruyorum. Bizler, Avrupa'nın en eski film festivallerinden biri olan Antalya’yı film platolarıyla donatamazsak, film festivalleri için festival saraylarıyla Antalya’yı buluşturamazsak, hatta Antalya’da dileyen prodüktörün dilediği gibi film çekebilme kolaylığını sağlayamazsak, o zaman bunların hepsi lafta kalır.”
Sanatçı birleştirir
Son zamanlarda Türkiye ve dünyadaki halkların birbirini dinlemeye ve anlamaya çok ihtiyacının olduğunu vurgulayan Başkan Türel, bir milleti millet yapan en önemli unsurlardan birinin, bütün halkın ortak sevgisini kazanmış olan sanatçılar olduğunu belirtti. Türkiye’de sanatçılara yönelik bir takım ayrıştırma suçlamalarını üzüntüyle takip ettiğini kaydeden Türel, “Bugün aranızda İskender Pala, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Sezai Karakoç bazı kesimler tarafından farklı ele alınıyor. Sanat ve sanatçı ayrıştırmaz, birleştirir. Bütünleştirir. Oysa Türk sineması, Filiz Akınlarla, Fatma Giriklerle, Münir Özkullarla, Ediz Hunlarla bu birleştirici rolü çok iyi bir şekilde oynadı. Şöhret ve para ile değil, aşkla sinema yapan kuşak bu millete sevgi verdi. Bunu hep birlikte yeniden başarabileceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Eleştiri mizahi dille yapılmalı
Türel, bu planların hepsini hayata geçirmek için çok büyük iddialarla yola çıktıklarını da anlatarak, “Sinema endüstrisinin bütün aktörlerinin bize destek olması olmazsa olmazdır. Biz bu destekleri göreceğimiz inancıyla, hedefi yolumuza koyduk” şeklinde sözlerine devam etti. Her zaman tam demokrasinin, hak ve özgürlükler için mücadelesini veren bir siyasi olmaya çalıştığını ifade eden Türel, özgürlük olmadan sanatın olmayacağını, sansürün ve otosansürün sanatın doğurganlığını önlediği konusunu iyi bildiğini açıkladı. Türel, sanatın dilinin estetik ve güzellik olduğunuda aktardı. Türkiye’de eleştirilerin sloganla değil, mizahi bir dille zekice ve yaratıcılıkla yapılması gerektiğini savunan Türel, sanatın dili nasıl olursa olsun saygı duyduğunu da vurguladı.