Antalya'da, kentin en eski yerleşim yeri Kaleiçi'nde Hıdırlık Kulesi'nden sola doğru 70 bin metrekarelik alanda kentin en güzel parkı uzanıyor. 1940'lı yıllarda dönemin valisi Haşim İşcan tarafından yaptırılan ve inşaatı yaklaşık 3 yıl süren 70 bin metrekareye yayılan Karaalioğlu, bugün 'eski havasını' kaybettiğinden yakınılan Antalya'da, adeta zamanı sabitliyor. Yaşları 30 ila 60 arasında değişen birkaç kuşak için 'yıllardır hiç değişmeyen' Karaalioğlu Parkı'nda hala bir kenardan bacası tüten kuruyemiş arabalarına, el arabasında hıyar ve kaktüs meyvesi frenk yemişi satanlara rastlanırken, çay bahçelerinde sandalyelerin yüzü hala denize dönük yerleştiriliyor.
3 MİRADOR 3 HEYKEL
Parkın üç noktasında Antalyalıların verdiği isimle miradorlardan Akdeniz'i, Beydağları'nı seyretmek mümkün. Karaalioğlu'nun üç miradorunda da farklı bir heykel bulunuyor. Birincisinde 2010 yılında Nazım Hikmet'in 47'nci ölüm yıldönümü anısına heykeltıraş Mehmet Aksoy'a yaptırılan 'Nazım Hikmet Hapiste' heykeli, ikincisinde yine Mehmet Aksoy'a ait, 1976 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali etkinlikleri kapsamında yapılan 'İşçi ve Oğlu', üçüncü miradorda ise Kuzgun Acar'ın 1974 yılında yaptığı 'El Heykeli' yer alıyor. Antik kent Perge'den esinlenerek, İkinci Dünya Savaşı'nın zor yıllarında inşa edilen Karaalioğlu Parkı'nın bir de parkı anavatanları yapan çok özel konukları bulunuyor. Bugün parkta 15 kadar olduğu düşünülen yeşil renk Afrika Papağanı, kente 1800'lü yıllarda geldi. Afrika'dan Antalya'ya gelen köle gemileriyle gelen bu papağanlar bir daha geri dönmedi ve Karaalioğlu Parkı'nı anavatanları haline getirdi.
YİNE DÜZENLENECEK
Antalyalılar için zamanın donduğu bu park, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce Kent Müzesi kompleksi olarak yeniden düzenlenecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in ilk dönem projeleri içinde yer alan çalışmada, Karaalioğlu Parkı'nın kent yaşamının yoğun akışının nefeslendiği kısa aralıklar olmanın çok ötesinde anlam taşıdığı belirtilerek, kent tarihi ve yıllar içinde ortaya çıkan yaşam kültürünü yansıtan önemli unsurlar olduğuna vurgu yapıldı. Başkan Türel'in ikinci dönemiyle birlikte yeniden tozlu raflardan inen projede amaç 'Kentsel hafızanın varolan değerlerinin korunarak, geride kalmış izlerinin yeni bir yorumla canlandırılması, nitelikli tarihi yapıların yeniden işlevlendirilerek yaşama kazandırılması, bu alana dahil edilecek yeni kapalı ve açık mekanların mevcut parkla entegrasyonunun sağlanması ve tüm bunların akıp giden yaşamın dinamizmi içinde var edilebilmesidir' şeklinde açıklandı. Proje, Karaalioğlu Parkı'nın yanı sıra, mevcut Antalya Büyükşehir Belediye binası ve çevresiyle birlikte Atatürk Stadyumu'nu da içine alıyor.
3 MİRADOR 3 HEYKEL
Parkın üç noktasında Antalyalıların verdiği isimle miradorlardan Akdeniz'i, Beydağları'nı seyretmek mümkün. Karaalioğlu'nun üç miradorunda da farklı bir heykel bulunuyor. Birincisinde 2010 yılında Nazım Hikmet'in 47'nci ölüm yıldönümü anısına heykeltıraş Mehmet Aksoy'a yaptırılan 'Nazım Hikmet Hapiste' heykeli, ikincisinde yine Mehmet Aksoy'a ait, 1976 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali etkinlikleri kapsamında yapılan 'İşçi ve Oğlu', üçüncü miradorda ise Kuzgun Acar'ın 1974 yılında yaptığı 'El Heykeli' yer alıyor. Antik kent Perge'den esinlenerek, İkinci Dünya Savaşı'nın zor yıllarında inşa edilen Karaalioğlu Parkı'nın bir de parkı anavatanları yapan çok özel konukları bulunuyor. Bugün parkta 15 kadar olduğu düşünülen yeşil renk Afrika Papağanı, kente 1800'lü yıllarda geldi. Afrika'dan Antalya'ya gelen köle gemileriyle gelen bu papağanlar bir daha geri dönmedi ve Karaalioğlu Parkı'nı anavatanları haline getirdi.
YİNE DÜZENLENECEK
Antalyalılar için zamanın donduğu bu park, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nce Kent Müzesi kompleksi olarak yeniden düzenlenecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in ilk dönem projeleri içinde yer alan çalışmada, Karaalioğlu Parkı'nın kent yaşamının yoğun akışının nefeslendiği kısa aralıklar olmanın çok ötesinde anlam taşıdığı belirtilerek, kent tarihi ve yıllar içinde ortaya çıkan yaşam kültürünü yansıtan önemli unsurlar olduğuna vurgu yapıldı. Başkan Türel'in ikinci dönemiyle birlikte yeniden tozlu raflardan inen projede amaç 'Kentsel hafızanın varolan değerlerinin korunarak, geride kalmış izlerinin yeni bir yorumla canlandırılması, nitelikli tarihi yapıların yeniden işlevlendirilerek yaşama kazandırılması, bu alana dahil edilecek yeni kapalı ve açık mekanların mevcut parkla entegrasyonunun sağlanması ve tüm bunların akıp giden yaşamın dinamizmi içinde var edilebilmesidir' şeklinde açıklandı. Proje, Karaalioğlu Parkı'nın yanı sıra, mevcut Antalya Büyükşehir Belediye binası ve çevresiyle birlikte Atatürk Stadyumu'nu da içine alıyor.